Evine, hukuksuzca sadece boşaltma kararı ile tebligat yapılmadan yıkıma gelindiğini belirten Muzaffer Güzel, araziye talip olan TOKİ ile anlaşmak istediklerini, fakat bunun kabul edilmediğini söyledi.
Güzel, "Burayı TOKİ’nin aldığını söylediler. Biz de anlaşmaya gittik. Benim iki katlı evim var. Anlaşmayı iki kata karşılık istedim, kabul etmediler. Daha sonra siz buraları işgal etmişsiniz dediler. Bayındırlığa gittim, bana imar affı çıkarmamı söylediler. Bayındırlık bana hazine malı üzerinde oturmuşsun dedi, ben de imar affına başvurdum çıkardım.” dedi.
“Gösterilen kâğıtta sadece ismim yazıyordu”
Sabah gelen ekiplerin tebligat yapmadığını ve sabah gelen kepçenin kendi ismi okunduğunda kendileri için geldiğini anladıklarını belirten Muzaffer Güzel, “Gösterilen kâğıtta sadece isim vardı, yıkım kararı yoktu. Yanımıza gelen bir memur savcılığa gitmemizi, kararı durdurmamızı istedi. Hâlbuki beni kandırmaya çalıştı. Çünkü ben ve oğlum savcılığa varmadan evden aradılar, dediler ki kepçeyi eve vurdular. Savcılığın, bu yıkımın hukuksuz olduğunu belirtmesi ve durdurması sonucu, biz dönene kadar yıkıma gelenler kaçtı. Görevlilerin amaçlarının durdurma kâğıdını almadan evimi yıkmaktı. Ben gelene kadar herkes gitmiş bir tek polis vardı.” diye konuştu.
“İçerde bayanlar olduğunu söylememize rağmen kapılarımı kırmaya çalıştılar”
Olayı işyerinde öğrendiğini söyleyen yeğen Murat Ürün, yetkililerden bilgi istediklerini fakat alamadıklarını söyledi.
Ürün, “Yıkım kararı istedik, var dediler. Gösterdikleri kâğıtta sadece isim yazıyor. Bende videoları da var. Kararı gösterin diyoruz, kâğıt bu diyorlar fakat okutmuyorlar. Bize dediler ki gidin adliyeye başvuru yapın. Bekleyin dememe rağmen, hayır sizin tahliyenizi bugün yapacağız diyorlardı. İçerde bayanlar olduğunu söylememize, kapı kırma, yıkım yetkileri olmamasına rağmen evime girmeye, kapılarımı kırmaya çalıştılar. Ben geldim durdurma kararı on dakikaya elinizde dememe rağmen şurayı yıkmaya başladılar.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)