Valilik, BEÜ, İl Özel İdaresi, Bitlis, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz ve Güroymak belediyelerinin paydaş olduğu çalıştay kapsamında oluşturulan bilim kurulu, Tatvan ilçesindeki Nemrut Dağı ve Kalderası ile çevresinin UNESCO Jeopark Ağı'na dahil edilerek dünyaya tanıtılması için saha çalışması yürüttü.

Kurul üyeleri, kalderanın taş ve toprak yapısını, bitki örtüsü, jeomorfolojik özellikleri ile Nemrut'un eteğindeki yanardağ konilerini ve Çekmece köyündeki Ayasofya Camisi'ni, Günkırı beldesinin toprak yapısını ve Budaklı köyündeki kaplıcayı inceledi.

Saha çalışmalarına katılan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, AA muhabirine, "Nemrut Jeopark Çalıştayı" kapsamında Nemrut Krater Gölü'nde arazi çalışması yürüttüklerini söyledi.

Burada yapılacak çalışmaları değerlendireceklerini belirten Elmastaş, "Jeoparkta olması gereken noktaları tespit edip haritalandırıyoruz. Bilim kurulu heyetimiz ve paydaşlarımızla yapılan çalışmaları neticelendireceğiz. Temmuz veya ağustos aylarında uygulama projelerine geçerek bu işi daha ileri bir noktaya taşımak istiyoruz." dedi.

- "Bitlis'e daha fazla ziyaretçinin geleceğini ön görüyoruz"

Nemrut'un jeopark haline gelmesiyle bölgedeki turizmin canlanacağını ifade eden Elmastaş, şöyle konuştu:

"Nemrut Kalderası ve çevresinin jeopark haline gelmesi, yurt içi ve dışından çok sayıda turistin burayı ziyaret etmesine vesile olur. UNESCO tarafından listeye alındığında dünyanın bir ucundaki ziyaretçinin, burayı hiç bilmese bile sadece o listeye bakarak buraya gelme ihtimali var. Bu şekilde her yıl binlerce insan jeoparkları ziyaret ediyor. Bu nedenle Bitlis'e daha fazla ziyaretçinin geleceğini ön görüyoruz. Bitlis'in ekonomisinde ve kalkınmasında çok sayıda sektör var ama bundan sonra belki de en önemli sektör olarak turizmi görebiliriz. Nemrut jeopark haline gelirse bölgemizdeki turizm sektörüne büyük katkı sağlayacak."

Bilim kurulu ile çalışma yürüten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Yıldırım Güngör de buranın jeopark olması için ciddi bir enerji ve isteğin olduğunu aktardı.

Bu şekilde devam etmesi durumunda bir yılda çalışmaları bitirerek UNESCO'ya başvuruyu yapabileceklerini dile getiren Güngör, "Burası hem kültürel hem de jeolojik anlamda dünyanın özel bölgelerinden biri. Bu özel bölgeyi hem sürdürülebilir ekonomiye bir katkı sağlamak için kullanmalıyız hem de bütün dünyaya tanıtmalıyız. Bunun tek yolu da UNESCO jeopark listesine girmesidir. Nemrut Kalderası ile Van Gölü özellik bakımından dünyada benzersiz doğal varlıklardır." ifadelerini kullandı.