Gündoğar, Adıyaman'da son günlerde özellikle gençlerin intiharla gündeme gelmesinin ardından toplumların ve bireylerin kendi değerleri noktasında sağlam bir inanç sahibi olmaları konusunda çaba harcanması gerektiğini dile getirdi.
İnsanın yaratılışı gereği inanacağı yüce bir yaratıcıya ihtiyaç duyduğunu belirten Gündoğar, "İnsanoğlu başı sıkıştığı zaman dua edeceği bir sığınak arar. Gençlerimiz bazen kendilerini bir boşlukta hissediyorlar. Eğer aileden görmek istediği sevgiye ulaşamıyorsa ve ailesi onun arkasında durmuyorsa, çevrede dışlanmışlık söz konusuysa kişi intiharı seçebiliyor." dedi.
"Çocuk rencide edildiği zaman ölümü tercih"
Çocukların ebeveynler tarafından önemli olduğunun ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Gündoğar, "Onun için hem ailelerin güçlendirilmesi gerekir hem de ailelerin parçalanmaması gerekiyor. Aile içerisinde çocuklara gerekli değerin, eğitimin ve saygınlığın verilmesi gerekir. Çocuğun hiçbir şekilde rencide edilmemesi gerekir. Çocuk rencide edildiği zaman ölümü tercih edebilir. Kendisini değersiz hissettiği zaman yalnızlaşıp içine kapanabilir. Bu içe kapanma onu ölüme kadar götürebilir. Bunun yanı sıra bilgisayar oyunlarının bazıları da çocukların ruhsal dünyaları üzerinde olumsuz etki bırakabiliyor. Bu tür oyunların da aileler tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Çocuğun sosyal medya nerelere girdiği, hangi oyunları oynadığını takip noktasında anne ve babaların duyarlı olması lazım. Çocuğa kuru bir nasihat veya zorlayıcı bir tedbir yöntemiyle değil, onu dinleyerek, değer vererek, empati kurarak ona sahip çıkması gerekir. Sorunların beraberce aşılması noktasında ebeveynin çocuğa yardımcı olması gerekir. Çocuğu tahkir ederek, küçümseyerek yaklaşmak hiçbir şekilde yarar sağamaz." ifadelerini kullandı.
"Özellikle sekülerleşen toplumlarda intihar oranları daha yüksek düzeylerdedir"
Dünyevileşmenin baş gösterdiği toplumlarda insanların intihara daha kolay meylettiğini belirten Gündoğar, "Özellikle sekülerleşen toplumlarda intihar oranları daha yüksek düzeylerdedir. Dünyevi zenginlik açısından dünyada önde gelen Avrupa toplumları iken intihar olaylarında en önde olan yine Avrupa toplumlarıdır. Yıllar önce yapılan istatistiklerde Romanya ilk sırayı, Macaristan ikinci sırayı teşkil etmiştir. Daha sonra çok zengin olan Kuzey Avrupa ülkeleri, İsviçre, İsveç, Norveç gibi ülkeler de intihar olayları yüksektir. Müslüman olan ülkelerde bu oran daha düşüktür. Bunun da yegâne sebebi; insanların ruhsal ihtiyaçlarını giderecek imkânların daha fazla olmasıdır. Dini yaşamların daha yüksek olması bunun en önemli etkenidir. Genel olarak hem çocuk ve gençlerde hem kadın ve iş dünyasında eğer dini dinamiklerimiz iyi ise, Allah ile olan ilişiklerimiz iyi ve Allah'a sığınıyorsak, dua ediyorsak bu bizi hayata bağlayacaktır." şeklinde konuştu.
"İnsanların manevi dünyasının zenginleştirilmesi gerekir"
Kişileri intihara sevk eden yollardan uzak tutulması adına insanın yaratılış gayesinin çok iyi anlatılması ve öğretilmesi gerektiğini belirten Gündoğar, "Değer olarak eğer tamamen dünyevi çıkarları eğer birinci sıraya koyarsak bu değeri kaybettiğimizde o zaman yalnızlığa, çaresizliğe kendimizi itmiş oluruz. Oysaki İslam, insanların en değerli varlık olarak ve Allah'a kulluk yapmaları için yaratıldığını bildirir. İslam dünyanın değerli olduğunu ama ebedi olmadığını bildirir. İslam insana ahirette çok daha güzel bir yaşamın olduğunu, bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu ve dünyada yeri geldiğinde sabretmesi gerektiğini yeri geldiğinde çalışması gerektiğini bildirir. İslam, kişinin insanı sevmesi gerektiğini, insanlara güvenmesi gerektiğini bildirir. Yani İslam, insanın ruhuna çok büyük bir destek sağlıyor. Ruhu desteksiz kalan insan yalnızlığa mahkûmdur. Yalnızlığa mahkûm kalan insanın önündeki seçeneklerden birisi de maalesef hayatına son vermektir. Bu sebeple insanların manevi dünyasının zenginleştirilmesi gerekir. Yani küçük bir dünyevi mesele karşısında hemen yenilmemesi için insanın manevi dünyasının mutlak zenginleştirilmesi, Allah ile olan ilişkisinin düzeltilmesi gerekir. Dinin emrettiği şekilde anne ve babaya saygı ama bunun karşısında anne ve babanın çocuğunu sevmesi ve ona değer vermesi ve dinlemesi gerekir." dedi.
"Her şeyin para, sermaye, çıkar olmadığı bilinci yerleştirilmeli"
İş dünyasında da bazen intiharların yaşandığına dikkat çeken Gündoğar, "Yetişkinlerde eğer manevi dinamikler iyi ise onlar da hayatta zorlukların olabileceğini, bazen sabır edilmesi gerektiğini ve hayata olumlu bakılması gerektiğini tabi ki bileceklerdir. İş dünyasında bazen intiharlar söz konusu olabilir. Burada da her şeyin para, sermaye, çıkar olmadığı bilinci yerleştirilirse bu konuda da olumlu neticeler alınabilir. Kadınların bazen intihar olaylarında öne çıktığı görülebiliyor. Burada da ne yazık ki dinimizde olmayan ama geleneklerimizde yerleşmiş bulunan evdeki geline yeteri kadar değer verilmemesi, kadına bazen şiddet uygulanması, söz hakkının olmaması yani ikinci sınıf insan muamelesi görmesi durumlarında kadınlarda intiharların fazlalaştığını görmek mümkündür. Burada da gerek ebeveyn gerekse kaynana ve kayınbabanın hassas olması gerekir. Kadının da erkekler gibi İslam'da birinci sınıf insan olduğunun bilincinin yerleştirilmesi gerekir. Bu konuda örnek alınması gereken ilk insan Hazreti Muhammed efendimizdir. Hazreti Peygamberin çocuklara, kadınlara yaklaşımı bilinmektedir. Kadınlar da değerli ve Allah Teâlâ'nın bize emanet ettiği insanlardır. Allah Teâlâ insanları birbirine emanet etmiş, insanları değerli kılmıştır. Peygamber efendimiz bunu hayatında birçok örnekle göstermiştir." ifadelerini kullandı.
"Bedenimizi doyurduğumuz gibi ruhumuzu da doyurursak bu mesele gündemimizden düşecektir"
İnsanların manevi olarak kendilerini beslemesi gerektiğine vurgu yapan Gündoğar, "Eğer bizler Müslüman toplum olarak dini değerlerimizi, dini dinamiklerimizi göz önünde bulundurarak yaşayabilirsek, hem gençlerimiz hem kadınlarımız hem de iş dünyasında genel olarak intiharı hayatımızdan çıkarabiliriz. İstatistiklerde Müslüman olarak intiharlarda en altlarda belki hiç intihar olmayan bir toplumu gerçekleştirebiliriz. Manevi destek her zaman her yerde bizim için en önemli destektir. Bedenimizi doyurduğumuz gibi ruhumuzu da doyurursak bu mesele gündemimizden düşecektir." şeklinde konuştu. (İLKHA)