Sağlık sisteminin omurgası hemşirelerin sorunların girdabına buruk bir şekilde girdiklerine dikkat çeken Eviz, daha da derinleşen sorunlarına yenilerinin eklendiğini kaydetti.
"Başta hemşireler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının ortak sorunları belli"
İrade ortaya konulduğunda bir günde çözülebilecek sorunların, yıllardır ihmal edildiği için kronik bir hal aldığına dikkat çeken Eviz, “Sağlık Çalışanları Yılı’ olan 2021 yılında da ne yazık ki gözle görülür bir iyileşme sağlanamadı. Bu noktada Sağlık-Sen olarak hem sahada hem de masada mücadelemizi sürdürdük ve sürdürmeye de devam ediyoruz. Başta fedakâr hemşireler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının can yakan ortak sorunları belli. Hemşirelerin görev tanımlarının net çizilmemiş olması ve uygulamalardan kaynaklı sorunlar nedeniyle hemşirelik mesleğinin geleceği risk altındadır. Meslek tanımlarının belirlenmesi hemşirelik mesleği açısından en önemli adım olacaktır.” dedi.
OECD ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde dört hemşirenin yapması gereken işi tek başına yaptığını ifade eden Eviz, “konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Şiddete karşı yasal adımlar atılmış olsa da asıl olan toplumsal duyarlılıktır"
Eviz, “Bakanlık verilerine göre, 2020 yılında 156 bin 972 olan hemşire sayısı 2021’de 2 bin 292 azalarak 154 bin 680’e gerilemiştir. Hemşirelerin ne denli iş yüküyle çalıştığı ve sağlanan istihdamların da yeterli olmadığı bu rakamlarla açıkça ortadır. Bir diğer önemli husus ise şiddet konusudur. Sağlık alanında bulunan 39 branş arasında hekimlerden sonra en fazla şiddet gören kesim hemşirelerdir. Tüm sağlık çalışanlarının ortak sorunu olan şiddete karşı yasal adımlar atılmış olsa da asıl olanın toplumsal duyarlılık olduğu açıktır. Bu sorunların yanında yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı kamu çalışanları olmak üzere tüm toplumun ortak sorunudur. Beklentimiz alım gücünü koruyacak adımların atılması, başta kamu görevlilerimiz ve sabit gelirlilerin enflasyona ezdirilmemesidir. Bu noktada atılması gereken ilk adım, 6 aylık süreyle verilen enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılması olmalıdır.” dedi.
Sağlık çalışanlarının yıllardır alın terini tırpanlayan ücret adaletsizliği ile boğuştuğuna dikkat çeken Eviz, döner sermaye sisteminden kaynaklanan adaletsizlik hekiminden hemşiresine tüm sağlık çalışanlarının temel sorunu olmaya devam ettiğini söyledi.
Sorunun çözümü için yapılan palyatif çözümlerin günü kurtarmaktan başka bir işe yaramadığını belirten Eviz, 14 Mart Tıp Bayramı’nda Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamaları önemli bulduğunu belirterek, sağlık çalışanlarının taleplerini şu şekilde sıraladı:
"Sağlık çalışanlarının kronik sorunları için adım atmaya davet ediyoruz"
Eviz, “Sabit ek ödemelerin merkezi bütçeye aktarılarak tek kalemden ödenecek olması, merkezi yönetim bütçesinden performans ödemeleri için ilave kaynak aktarılarak, ek ödemelerde artış yapılacak olması, ücretlerde yapılacak iyileştirmenin emekliliğe de yansıyacak olması, 3600 ek göstergeden yararlanacak olanların kapsamının genişletilmesi, Sağlık çalışanlarına şiddetin katalog suç sayılacak olması ve malpraktis davalarına karşı kurul oluşturulması Sayın Cumhurbaşkanının hayata geçirileceğini söylediği bu düzenlemelerin bir an önce uygulamaya geçmesini bekliyoruz. Geç kalınmış olsa da tüm bunlar yerinde düzenlemelerdir ve hemşireler dâhil fedakâr sağlık çalışanlarının tamamı bu hususlarda iki aydan beri adım atılmasını beklemektedir. Düzenlemeler hayata geçirilirken, adalet ve hakkaniyet mutlak surette gözetilmelidir. Aksi adımların, sağlık sistemine daha fazla darbe vuracağını ve yeni mağduriyetler üreteceğini hiç kimsenin unutmaması gerekir. Bu vesileyle, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri, sağlık çalışanlarının kronik sorunları için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)