Hemşirelerin, bir Hemşireler Günü’ne daha sorunların girdabında, buruk bir şekilde girdiklerini belirten Yalçın, “Buruklar. Çünkü yaşadıkları sorunlar pandemi süreciyle daha da derinleşti, sorunlarına yenileri eklendi. İrade ortaya konulduğunda bir günde çözülebilecek sorunlar, yıllardır ihmal edildiği için maalesef kronik bir hal aldı. Ne yazık ki gözle görülür bir iyileşme sağlanamadı.” dedi.

Başta hemşireler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının ortak sorunlarının olduğunu vurgulayan Yalçın şöyle devam etti:

“Hemşirelerin görev tanımlarının net çizilmemiş olması ve uygulamalardan kaynaklı sorunlar nedeniyle hemşirelik mesleğinin geleceği risk altındadır. Meslek tanımlarının belirlenmesi hemşirelik mesleği açısından en önemli adım olacaktır. OECD ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde bir hemşire, dört hemşirenin yapması gereken işi tek başına yapmaktadır. Bakanlık verilerine göre, 2020 yılında 156 bin 972 olan hemşire sayısı 2021’de 2 bin 292 azalarak 154 bin 680’e gerilemiştir. Hemşirelerin ne denli iş yüküyle çalıştığı ve sağlanan istihdamların da yeterli olmadığı bu rakamlarla açıkça ortadır.”

Bir diğer önemli hususun ise şiddet konusu olduğunu anımsatan Yalçın, “Sağlık alanında bulunan 39 branş arasında hekimlerden sonra en fazla şiddet gören kesim hemşirelerdir. Tüm sağlık çalışanlarının ortak sorunu olan şiddete karşı yasal adımlar atılmış olsa da aslolanın toplumsal duyarlılık olduğu açıktır. Bu sorunların yanında yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı kamu çalışanları olmak üzere tüm toplumun ortak sorunudur. Beklentimiz alım gücünü koruyacak adımların atılması, başta kamu görevlilerimiz ve sabit gelirlilerin enflasyona ezdirilmemesidir.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasının devamında Yalçın, “Atılması gereken ilk adım, 6 aylık süreyle verilen enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılması olmalıdır. Zaten sağlık çalışanları yıllardır alın terini tırpanlayan ücret adaletsizliği ile boğuşuyor. Döner sermaye sisteminden kaynaklanan adaletsizlik hekiminden hemşiresine tüm sağlık çalışanlarının temel sorunu olmaya devam ediyor. Bu sorunun çözümü için yapılan palyatif çözümler de maalesef günü kurtarmaktan başka bir işe yaramamıştır.” dedi.(İLKHA)