Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

Her seçim önemlidir, tarihidir, kritiktir. Bu seçimlere küresel krizlerin, dünyadaki sistemi kökünden sarstığı bir dönemde giriyoruz. Sarsıntı, Ukrayna - Rusya savaşıyla güvenlik boyutu da kazındı.

Küresel kriz tehditler yanında fırsatlar da çıkardı. Ülkemizin asırlık geri kalmışlığını ortadan kaldıracak eser ve hizmetleri her alana teşmil ederek adım adım hayata geçirdik. Kimi küresel dengesizliklerden, kimi ülkemize kurulan ekonomik tuzaklara rağmen milletimizin refah seviyesini geçmişle mukayese edilemeyecek düzeyde yükselttik. Şimdi tüm bu emeklerin, fedakarlıkların asıl meyvesini toplayacağımız büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayacağımız bir dönemin eşiğindeyiz.

Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi 2023'te yapılacak tercihe bağlıdır. Çünkü bu bizim çabamız. Muhalefetin tek taahhüdü Türkiye'yi 20 yıl öncesine götürmektedir. Kılıçdaroğlu, muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi.

Uzunca zamandır bu zatın söylediklerinin yarısı yalan, yarısı yanlış. Dün Meclis'te 'Tayyip Erdoğan, Suriye meselesini BM'de hiç gündeme getirdi mi?' diye soruyor.  Bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. 'Tayyip Erdoğan, bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı' diyor. Müzakere yürüttüğümüzden muhakkak haberi yok. Gerçi bu adamın neyden haberi var ki...

Sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri ülkemizin en büyük utanç sayfalarından biridir. Kendisinin ülkenin ve milletin herhangi bir meselesi hakkında dişe dokunur bir teklifine rastlamadık..

Sınır içinde, sınır dışında her şeye rağmen, başta Amerika olmak üzere Avrupa'nın değişik ülkeleri binlerce TIR dolusu silah, mühimmat her şeyi teröristlere gönderdiler. Kendileri ile Bay Kemal bunun mücadelesini verdik. Bu silahları kime gönderiyorsunuz? Onlarla mücadeleyi biz veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bunların sözlerine güven olmaz. Bizim bu işlerle alakamız yok derler, tehdit oluştururlar.

Ülkemizde şu anda muhacir olarak bulunan bu insanları biz ne Bay Kemal'in dedikleri ile ne onun yandaşlarının dedikleri ile bu ülkeden bu görevde olduğumuz sürece asla geri itmeyiz ötelemeyiz. Kendi tasarruflarıyla, inisiyatifleriyle geri dönmek isteyenler olduğu zaman zaten onlar geri döneceklerdir. Biz asla onları Boraltan Köprüsü'nde olduğu gibi silahla, silah dayayarak düşmana teslim etmeyiz Bay Kemal. Bu görevde olduğumuzu sürece Bay Kemal siz bu kardeşlerimizi bu ülkeden geri gönderemeyeceksiniz. Bunu duyan Suriyeli Afgan hepsi gönül huzuru içerisine giriyorlar.