Kendilerine Ataman Kardeşliği adını veren sosyal medya ile iletişim araçları üzerinden kapalı bir şekilde örgütlenen ırkçı yapı, “ırkın için öldür” sloganı ile yola çıkmış önüne gelen yabancıya sırf “Türk” olmadığı için saldırmış üstelik bunu da video kaydına almış ve paylaşmıştı.

Birçok eyleme imza attığını sosyal medya kanalları üzerinden deklare eden ırkçı yapılanma, geçtiğimiz ay kendisini yine ‘kendi iyiliği için feshettiğini ve amaçlarına ulaştıklarını’ açıklamıştı.

7 Mart 2022 tarihinde ırkçı siyasi Ümit Özdağ, Ataman Kardeşliği adı altında ırkçı eylemler düzenleyen yapı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe vererek soruşturma talebinde bulunmuş bu yapının, ‘kendi partisine zarar verdiğini’ iddia etmişti. Bu dilekçenin ardından yapılanma birdenbire ortalıktan kayboldu.

Uzun bir süredir yabancı düşmanlığı ile Neo-Nazi yapılanmalarını andıran örgüt hakkında, İçişleri Bakanlığının nasıl bir çalışma içerisinde olduğu ise hiç öğrenilemedi. Örgüt sokakta yürüyen Afganlara saldırmış, Suriyeli gençleri sokak aralarında sıkıştırarak şiddet uygulamış, çektiği fotoğraf ve videolarda kullandığı amblemlerle dikkat çekmişti.

Irkçı örgütlenme her ne kadar kendisini feshettiğini ilan etse de arkasında ‘ilgili kurumların cevaplaması gereken’ şu önemli soruları bıraktı: Bu örgütün kurucusu veya kurucuları kimdi? İlk ne zaman, neden, nerede ve nasıl kuruldu? Üyeleri kimlerden oluşuyordu? Nasıl bir araya geliyor, örgütleniyor ve iletişim kuruyorlardı? Saldırıları hakkında neler biliniyor ve hangi suçlara karıştılar?

Suriyelilere, Pakistanlılara, Afganlara dönük ırkçı eylem ve söylemlerin arttığı atmosferde İçişleri Bakanlığına bağlı Ankara Emniyeti’nin de Somalilerin işletmesini zorla boşalttığı anlar kayda alınmış ve tepki çekmişti. İlgili polisler hakkında hiçbir işlemde bulunmayan, ırkçı örgütlerin çalışmaları sürerken onları gözetime dahi almayan İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu tavırları eleştirilere neden oluyor. -Haksöz