Borrell, İtalya'nın Floransa kentinde yaklaşan "9 Mayıs Avrupa Günü" dolayısıyla Avrupa Üniversitesi Enstitüsü tarafından 12'ncisi düzenlenen "The State of the Union" paneller serisinde Ukrayna-Rusya Savaşı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Borrell, son dönemde Moldova'da yaşananlara dikkati çekerek "Moldova'da olanlardan ve Rusya'nın çatışmayı bu ülkeye kadar genişletme olasılığına dair çok endişeliyiz." dedi.

Rusya'ya yönelik yeni yaptırım paketine de değinen Borrell, "Rusya'dan petrol ithalatını durdurmaya yönelik tüm Avrupa ülkeleri arasında bir anlaşma olması için çalışıyoruz. Bu yapılacak, hemen olmaz ama hafta sonuna kadar AB Dış İlişkiler Konseyi'ni siyasi bir anlaşmaya varmak için bir araya getirmem gerekecek." diye konuştu.

Vladimir Putin liderliğindeki Rusya'nın, uyguladıkları yaptırımlar sebebiyle zayıfladığını bildiren Borrell, "Modern dönemin en güçlü resesyonunu yaşıyor, hatta şu anda yüzde 10'luk bir kayıp kaydetmiş durumda. Bunun için üzgünüm çünkü çok sayıda normal insan, Ruslar acı çekiyor ama bizim amacımız Rus halkıyla mücadele etmek değil, Putin'in siyasi fikirlerini kontrol altına almak." ifadelerini kullandı.

Borrell, ayrıca Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın "Rus petrolüne yönelik ithalat yasağının Macaristan ekonomisi için atom bombası olacağı" yönündeki değerlendirmesini ise "kabul edilemez" bulduğunu söyledi.

Ukrayna'nın AB'ye üyeliğiyle ilgili olarak Borrell, "Şu an için kesin bir tarih veremiyorum. Avrupa Komisyonu'nun çalışmalarını bekliyoruz ama unutmamak gerekir ki Balkanlar'da zaten bekleyen ülkeler var." yorumunu yaptı.

Josep Borrell, Ukrayna'yı savunmanın, kurallara dayalı uluslararası düzeni savunmak anlamına geldiğini vurgulayarak "Batı'nın Rusya'ya karşı olduğu" tezini hiçbir şekilde beğenmediğini söyledi.

Borrell, şunları kaydetti:

"Ukrayna'ya yardım etmeye devam etmeliyiz. Bu ülke, işgalden acı çekiyor. Ukraynalılar bizim dostumuz. Ukrayna'ya yardım etmeli ve Rusya'ya da baskı yapmalıyız tabii ki ekonomik bir baskı. 'Ukrayna'ya yardım etmemeliyiz' diyenleri anlamıyorum."

KAYNAK: AA