Astımın çok sık görülmesi nedeniyle farkındalığının artırılması amacıyla her yıl mayıs ayının ilk Salı günü “Dünya Astım Günü” olarak kutlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ‘ne göre tüm dünyada 339 milyon kişinin astımı olduğu tahmin ediliyor ve dünyada her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm olduğu biliniyor.
Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Dünya Astım Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Astım nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?
Astımın, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığı olduğu belirtilen açıklamada, tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiği ifade edildi.
Astım tedavi edilebilir mi?
Dünyanın hiç bir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisinin olmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Astım tedavisinin amacı hastalığın belirtilerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşamının normale en yakın şekilde devam ettirilmesidir. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir." denildi.
Açıklamada, "Astım tedavisi ulusal ve uluslararası uzmanların katılımıyla hazırlanan ve her yıl yenilenen rehberdeki önerilere göre yapılmaktadır. Uluslararası ve ulusal astım rehberindeki en önemli yenilik nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım tedavisinde artık tek başına kullanılması yerine mutlaka asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile birlikte alınması önerisidir. Tedaviyle astımlıların önemli bir kısmı iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile ilgili herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler." ifadeleri kullanıldı.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmının soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlar olduğu ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Astım tedavisi için kullanılan inhalasyon cihazlarının pek çok farklı şekli vardır. Bu cihazların (İnhalerler) doğru kullanılması tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir. Tedaviye başlanırken bu inhaler cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir. Her kontrolde hastanın ilaç kullanımına bakılarak, doğrulanmalı veya hatalar düzeltilmelidir." denildi.
Astımı kontrol altında tutmak için astımlı hastalar ne yapmalıdır?
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Astım kontrolünü güçleştiren etkenler; ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması ve bunun yanında alerjenler gibi özel veya enfeksiyon, sigara dumanı ve kimyasallar gibi genel tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.
Çocuklarda astımın kontrol altına alınması ve tedavisinin daha zor olduğu vurgulanan açıklamada, "Çocuklar aktif katılım yapamayacaklarından ilaçların etkili olacakları alt havayollarına gidebilmesi için aracı cihazlara gereksinim duyulur. Hem çocuk hem ailesi bu cihazların ne kadar gerekli olduğuna ve bağımlılık yapamadıklarına ikna edilebilirse tedavi uyumu ve astım kontrolü optimum düzeye çıkacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu. (İLKHA)