Geleceğin idarecileri olacak olan gençliğin ne durumda olduğu yakından takip edilmesi gereken bir durum. Değişen ve gelişen dünyada gençlerin nerede olması gerektiği ve nasıl bir duruş sergilemesi gerektiği konusu oldukça önemli.
Gençlerin içinde bulunduğu durum ve gençliği bekleyen tehlikeler oldukça fazla. Doğru bir yönlendirme eğitim ve yönlendirme ile nesillerin ihyası mümkün. Gençliği korumak demek yarınları inşa etmek ve yarınları korumaktır demektir.
Günümüz gençliğinin içerisinde olduğu maddi ve manevi duruma ve gençleri bekleyen tehlikelere dikkat çeken İnzar dergisi yazarlarından M. Salih Gönül, gençlere ve ebeveynlere önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
"Gençler bir yandan ümit verirken diğer yandan maalesef endişe içinde ümitsizlik aşılıyor"
Gönül, yaptığı açıklamada, "Günümüzde gençliğin durumuna göz attığımızda maalesef gördüğümüz tablo bir yerde insana ümit verirken diğer taraftan ciddi bir ümitsizlik oluşturuyor. Özellikle bu ümitsizliğin kaynağını ailelerden yana görüyoruz. Ümit veren durumu ise şudur ki; Günümüz gençliği artık yavaş yavaş sormaya ve sorgulamaya başlayan bir gençlik. Sorma ve sorgulamanın nasıl yapılacağı öğretilirse gerçekten de ciddi faydalar verir. Görüyoruz ki çocuklar artık namaz kılmayı, oruç tutmayı aileden gördüğü için yapmıyor, ya da dünyadaki diğer Müslümanların hallerine duyarsız kalmıyorlar. Ve böylece bu onları araştırmaya sorgulamaya ve farklı farklı cevaplar bulmaya yönlendiriyor. Bu da gençlerin durumunu bizler için ümit verici bir hale getiriyor." dedi.
"Medrese ve STK’ların gençler üzerinde olumlu yönde çok etkisi var"
Gönül, gençliğin eğitimi noktasında gayret gösterenlere de hitap ederek; "STK’lar ve medreseler, özellikle gençlerin ilmi, ahlaki ve edebi yönünü artırmak için birçok gaye ve çaba sarf etmekteler. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ailelere düşen görev çocuklarını, gençlerini buralara yönlendirmek, o çocukların İslami ilim, terbiye, ahlak ve edeple büyümelerini sağlamaya çalışmaktır." dedi.
"Evlatlarınıza maddi ve manevi yatırımı beraber yapın"
Anne babalara da çağrıda bulunan Gönül, "Yarın öbür gün anne babalar şikâyet ederler; oğlumuz ve kızımız bize karşı görevlerini yerin getiremiyor. Peki, siz çocuklarınıza anne babalarına karşı görevlerinin ne olduğunu öğrettiniz mi? Çünkü sadece maddi anlamda yatırım yaptıkları için elde edecekleri gelir maddiyat üzerine olacaktır. Eğer maneviyat üzerine yatırım yapmış olsalardı emin olun geliri maneviyat üzerine de olacaktı. Bu gençlerimize edep, ahlak ve terbiyeyi nasıl öğretebiliriz, aslında çok basit bir yolu var, o da Müslüman bir anne baba olmak emin olun yeterdir." dedi.
"İnternet ve televizyonlar artık hayatımızın vazgeçilmez durumunda"
İnternet ve televizyon kullanımı hakkında da uyarılarda bulunan Gönül, "Bugün çokça şikâyet edilen konuların başında internet ve televizyon var. İnternet ve televizyon artık hayatımızın vazgeçilmez ve gerçeği. Biz bunların nasıl kullanılacağını çocuğumuza öğreteceğiz. Bunun ikinci bir alternatifi yok." dedi.
"Ey Anneler! Bu nesil sizin eseriniz olacaktır"
Nesillerin ihyası noktasında anne babalara çağrıda bulunan Gönül, "Değerli anneler ve değerli babalar, özellikle anneler, emin olun ki bu nesil her zaman olduğu gibi sizin eseriniz olacaktır. Kızım veya oğlum daha küçük, hevesini alsın, şimdi giyinsin, şöyle yapsın, böyle yapsın deyip zamanında vermeniz gerekenleri ötelerseniz, zamanı geldiğinde kullanmanız gereken hiçbir malzeme elinizde kalmaz." ifadelerine yer verdi.
"Ahlaksızlaştırma hareketi söz konusu"
Gönül gençler üzerinde oynanan oyunlara da değinerek, "Kültürel erozyon, kültürel yozlaşma gibi kavramlar yanlış kullanılıyor. Emin olun bu durum ne kültürel erozyon ve ne de yozlaşmadır. Bunun adı gençleri ahlaksızlaştırma hareketidir. Çünkü toplumu inşa eden bu gençlerdir, yarın her şey onlara kalacak, eğer siz gençliği fesada uğratırsanız, yarını fesada uğratırsınız." dedi.
"Sınıflardaki karma düzen oturuş ve TV’lerde gençlere hitap eden diziler bilinçli projelerdir"
Gönül, gençlere yönelik diziler ve okullardaki öne çıkan gayri ahlaki durumlar hakkında şunları paylaştı:
Okullarda bilinçli bir şekilde öğrenciler karmaşık bir şekilde oturtuluyor. TV’lerde özellikle güya lise dizilerine baktığımızda bunu görebiliyoruz. Karmaşık yan yana oturmalar, her kızın bir sevgilisi veya erkek arkadaşı ve her erkeğin bir kız arkadaşı var. Bununla beraber karşı cins ile arkadaşı olmayanlar dışlanıyor, ayıplanıyor ve garipseniyor. Bunu izleyen bir genç sizce bu durmadan nasıl etkilenir? Elbette iç ve dış dünyasında olumsuz yönde etkilenir. Bunlar bilinçli bir şekilde yapılıyor. Bu ahlaksızlıklar o kadar hoş, o kadar ciddi bir şekilde sunuluyor ki sanki günümüz şartlarının olmazsa olmazı gibi lanse ediliyor. Dikkat ederseniz gençler her şeyiyle bu mecraya kaymışlar.
"Ahlaksızlık operasyonunda namus anlayışı maddiyata ve özentiye kurban gitti"
Değerlerin maddiyata ve özentiye kurban gittiğini belirterek gençlere önemli uyarılarda bulanan Gönül, "Bir namus anlayışı vardı eskiden, peki şimdi bunun kaçta kaçını görebiliyoruz; Fazla göremiyoruz, çünkü hepsi maddiyata kurban gitti. Hepsi gençlerimize daha fazla para, daha fazla süs ve gösteriş anlayışına kurban gitti. Ve maalesef gençlerimiz bunu internette üç beş kişinin yapığı rezalete bakıp bizim neyimiz eksik diyerek bu mecraya girdiler. Emin olun onlardan hiçbir şeyiniz eksik değil. Onlar rezillik yapıyor. Siz rezillik yapmadığınız için onlardan üstünsünüz. Değerli gençler, sevgili gençler bunu kesinlikle kabul etmeyin. Bu size dayatılan bir ahlaksızlaştırma operasyonudur ve bu operasyona kurban olmayın. Siz Allah’ın izniyle yüce Allah’ın dinini ve Resulullah aleyhisselamın bize bıraktığı güzel ahlakı insanlara öğretecek kişilersiniz." dedi.
"Gençler teknoloji konusunda olması gereken yer tüketen değil üreten tarafta olmalıdırlar"
Gönül, teknoloji noktasında gençlerin nerede durması gerektiğini ve nasıl kullanması gerektiğine dair "Gençler hakkında özellikle vurgulamak istediğim şey şudur ki, teknoloji konusunda olması gereken yer tüketen değil; üreten, hayranlık besleyen değil; hayranlıkla izlenilen tarafta olmalıdırlar. Özelikle bilimsel alanda şunu biliyoruz ki, bizden önceki atalarımız birçok bilimsel ve ilmi konuda öncüdür. Bu bilgin, âlim insanların bu kadar cahil torunları olmamalı. Bizi ilme yönlendiren, 'ilim Müslümanın kaybolmuş malıdır' diyen Efendimiz aleyhisselam gibi bizleri sürekli ilme yönlendiren, Peygamberler, sahabeler âlimleri atalarımızın durumlarını düşünüp bu konulara sürekli değinmeliyiz. İlme ve bilime çok fazla yönelmeliyiz." dedi.
"Deizm ciddi bir sorun"
Özellikle son zamanlarda gençlerin akidesini olumsuz yönde etkileyen konuların başında yer alan deizm hakkında Gönül, "Gençliği bekleyen ciddi bir sorun da deizmdir. Düşünün bir iş yerine başvuru yapıp alındıktan sonra çalışıyorsunuz ve iş sahibi size istediğini yap, keyfine bak, serbestsin, çalışmasan da olur derse, bu adil olur mu? Dünyada bile böyle bir şey mümkün değil. Bu insan nazarında dahi kabul edilmeyen bir durumdur. Bu dünyada başıboş bırakılması, serbest bırakılması, sizce Allah'ın adil sıfatına uyar mı, kesinlikle uymaz. Çünkü adalet bu değildir." İfadelerini kullandı.
"Günahkâr Müslümana bakıp dinden soğudunuz da kötülük işleyene bakıp kötülükten soğudunuz mu"
Kötü niyetli tutum sergileyip gençlerin kafasını bulandıran sözler sarf edenlere de çağrı da bulunan Gönül, "Bir de şu var; Felankese baktım artık namazdan soğudum, filankese baktım oruçtan soğudum, şu işe baktım dinden soğudum gibi. Maalesef gençlerin arasında sıkça kullanılan cümleler var. Peki, onlara ona bakıp ondan soğudunuz da kötülüğe bakıp kötülükten soğudunuz mu? Kumarın yıktığı ailelere bakıp kumardan soğudunuz mu? İçki yüzünden yapılan kötülüklere, olan kazalara ve birçok sebebe bakıp bundan soğudunuz mu, hayır soğumadınız. Parasıyla insanları ezip sömüren kapitalist sisteme bakıp paradan soğudunuz mu, hayır maalesef soğumadınız. Ama hata yapmış bir imama bakıp namazdan soğuyorsunuz, günah işleyen bir hacıya bakıp oructan soğuyorsunuz. Yani biraz samimi olmak gerekirse hiçbir zaman ısınmadınız ki soğuyasınız. Bu sözleri söyleyenlere sakın ola itibar etmeyin. Bunlar zaten soğuk insanlar, bunların kalpleri buz kesmiş insanlar. Bunlar zaten mühürlü insanlar. Gözü, kulağı, dili, kalbi hakka mühürlü insanlar. Nasıl ki Yahudiler hakka mühürlüydülerse, bunlarında gözleri, kulakları, kalpleri, dilleri, ayakları, beyinler her şeyleri hakka mühürlenmiş ve hiçbir zaman bunu görmeyecek olan insanlardır. O yüzden değerli gençler siz de onları görmeyin." şeklinde konuştu. (İLKHA)