İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekim Yardımcısı Ebru İnci Coşkun, kronik rahatsızlığı olan anne adaylarının gebelik öncesi ne yapmaları gerektiği, gebelik döneminde beklenen riskler ve yapılması gerekenler, sağlıklı bir gebelik sürecinin geçirilmesi ve bebeğin sağlıklı dünyaya gelmesi, bebek dünyaya geldikten sonra annelerin neler yapmaları ve nelere dikkat etmeleri ile ilgili İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Herhangi bir kronik rahatsızlığı olan anne adaylarının gebelikten önce mutlaka gerekli muayene ile tetkiklerini yapmaları gerektiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Coşkun, ailenin ve anne adayının gebeliğe hazırlık yapmaları açısından öncelikle gebeliğin planlamasını yapmaları gerektiğini söyledi.

Gebelikten önceki aylarda da anne adaylarının mutlaka Folik Asit kullanmalarını önerdiklerini kaydeden Coşkun, anne gebe olduğunu öğrendiği andan itibaren mutlaka ilk muayenesinin bir kadın doğum hekimi tarafından yapılması gerektiğini, çünkü bazen erken gebelikle dış gebelik gibi halk arasında üzüm gebeliği olarak bilinen durumların meydana gelebildiğini ifade etti.

Düşük riskinin ilk üç ayda yüksek olduğunu, sonraki ikinci üç ay ve üçüncü üç ayda ise farklı risk faktörlerinin beklendiğine dikkat çeken Coşkun, özellikle 5’inci aydan yani annelerin bebeklerinin hareketlerini hissetmeye başladıktan sonra eğer bebeğin hareketlerinde bir azalma olursa veya annenin tansiyonunda bir yükselme olursa ya da vaktinden önce ya da tam vaktinde de olsa su gelmesi durumunda mutlaka zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiği uyarısında bulundu.

Hekim kontrollerinin düzenli yapılması gerektiği tavsiyesinde bulunan Coşkun, Sağlık Bilimleri Fakültesi ile ortaklaşa gebe eğitim programı düzenlediklerini, gebelik, doğum süreci ve doğmuş bir bebeğin ilk bakım süreciyle ilgili çok kıymetli bilgilerin verildiğini ve aynı zamanda bir emzirme danışmanlarının da mevcut olduğunu belirtti.

“9 aylık gebelik sürecinde yapılması gerekenleri adım adım gerçekleştirmek gerekiyor”

Dr. Ebru İnci Coşkun

Annenin ve ailenin gebeliğe ve bebeğe hazırlık yapması açısından bir gebeliğin öncelikle planlanmasının yapılmasını arzu ettiklerine vurgu yapan Coşkun,

“Tabi biz gebelik öncesi annenin herhangi bir kronik rahatsızlığı varsa buna dair muayenelerinin, testlerinin yapılmasını arzu ediyoruz. Çünkü maalesef kronik rahatsızlıklar artmış durumda. Bunun dışında annenin gebelikten önceki aylarda da mutlaka Folik Asit kullanmasını öneriyoruz. Daha sonra anne gebe olduğunu öğrendiği andan itibaren mutlaka ilk muayeneleri bir kadın doğum hekimi tarafından yapılması lazım. Çünkü erken gebelik döneminde bazen erken gebelikle karışabilecek ve halk arasından üzüm gebeliği olarak bilinen dış gebelik gibi durumlar oluyor. Bunların tanısı önemli. Şimdi eskisi gibi değil, istenildiğinde hekime çok kolay ulaşılabiliyor. Ultrasonografi artık dünyada son derece yaygın bir yöntem. Eskiden ultrasonografinin olmadığı dönemlerde bu ayrı tanıları sağlamak oldukça zordu. Fakat günümüzde artık her yerde tetkik yapılabildiği için hastalar heyecanlanıp aynı gün içerisinde birden fazla yerde tetkik yapabiliyorlar. Bu da ciddi bir kafa karışıklığına yol açıyor. O yüzden hekimin ya da hastanenin belirlenmesi gerekiyor. Bilindiği üzere gebelik süreci 9 ay gibi uzun bir süreç. O süreçte yapılması gerekenleri adım adım gerçekleştirmek gerekiyor.” diye tavsiyelerde bulundu.

“Gebeliğin her haftasına yönelik risk faktörleri taşıyan durumlar farklı”

Gebeliğin her haftasına yönelik risk faktörlerini taşıyan durumların farklı olduğuna dikkat çeken Coşkun, “Örneğin düşük riski ilk üç ayda yüksekken daha sonraki ikinci üç ayda ve üçüncü üç ay dediğimiz son trimesterda farklı risk faktörleri bekliyor. Gebelik dönemine ait bu riskleri hekim ilgili konularda mutlaka hastayı uyarıyor. Örneğin düzenli tansiyon ölçümleri, son aylarda özellikle preeklapmsi dediğimiz gebelikte oluşan bir hipertansiyon problemi ya da bunun daha ileri aşaması olan gebelik zehirlenmesi olarak halk arasında bilinen eklemsi durumu gelişebilir. Tabi hekiminiz sizi uyaracaktır ama siz düzenli hekim vizitlerinizi yaptığınızda bunlar hakkında detaylı bilgilendirileceksiniz.” dedi.

“İlk aylarda normal bir gebelik tanısı konulduğundan emin olunmalıdır”

İlk gebeliğin rahim içi yerleşimde olduğunun öğrenmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Coşkun, “Normal yerine yerleşmiş bir gebelik olduğunda, bir bebeğin kalp atışları artık başladığında emin olunması gereken ilk aylar çok önemli. Çünkü eğer bir dış gebelik söz konusuysa hastayı ameliyata dahi götürebilecek sonuçlar olabilir. Bazen tıbbi olarak tedavi edilir bazen de ameliyat gerekir. O yüzden ilk aylarda normal bir gebelik tanısı konulduğundan emin olunmalıdır.” diye kaydetti.

“Normal bir gebelik mi, yoksa dış gebelik mi ayırıcı tanısı çok önemlidir!”

Coşkun, “Dış gebelik, gebelik ürününün yani bebeğin ve bebeğin içinde bulunduğu gebelik kesesinin normal gebeliğin yerleşmesi gereken yerinin dışında bir yerde gelişmesidir. Genelde tüplerde yerleşir. Bu da çok ciddi bazen hayatı tehdit eden durumlara yol açabilir. O yüzden bu ikisinin ayırıcı tanısı yani normal bir gebelik mi, yoksa dış gebelik mi ayırıcı tanısı çok önemlidir. Bunu da ilk haftalarda hekiminizle beraber yapmanız gerekir. Bazen böyle bir pencere dönemi olur çünkü biz kandaki gebelik değerinin artık çok küçük değerlerde de tespit edebiliyoruz. Bazen seri olarak bu kan değerlerini takip etmek, seri olarak ultrason yapmak gerekir ve tam tanıyı koymak günleri alabilir. Burada biraz hastanın da sabırlı olması gerekir.” dedi.

“Eğer bebeğin hareketlerinde bir azalma, hastanın tansiyonunda bir yükselme olursa bunlar önemli durumlardır.”

Gebelik döneminde çok acil olabilecek durumlarda hastaların uyanık olması gerektiğine vurgu yapan Coşkun, şöyle devam etti:

“Örneğin bir kanama durumu gebelikte her zaman için araştırılması tanı konulması gereken bir şeydir. İlerlemiş gebelik haftalarında özellikle 5’inci aydan sonra anneler artık bebeklerinin hareketlerini hissetmeye başlarlar. Eğer bebeğin hareketlerinde bir azalma olursa, hastanın tansiyonunda bir yükselme olursa bunlar önemli durumlardır. Doğumu bekleyen bir annenin vaktinden önce ya da tam vaktinde de olsa su gelmesi bunlar acil durumlar olup hastanın mutlaka zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekir.”

 

“Tabi ideal olan normal doğum süreçlerinin gerçekleşmesidir”

Coşkun, “Bide doğum şekli kararında mutlaka hastanın, eşinin, hekimin ve yardımcı sağlık personelinin mutlaka bir ekip olduğunu hatırlamak lazım. Doğum şekli kararında da bu ekibin mutlaka birlikte doğum şekline karar vermesi gerekir. Tabi ideal olan normal doğum süreçlerinin gerçekleşmesidir ama bunun gerçekleşmediği durumlarda mutlaka tıbben sezeryan endikasyonu varsa sezeryan gerçekleştirilir. Tabi bu konular gebelik süreci boyunca düşünülmesi, ihtiyaç duyulan hastaların kimine danışması bu konuda çeşitli okumalarında yapılması gereken bir süreç.” olduğunu söyledi.

“Gebelik eğitim sınıflarında gebelik, doğum süreci ve doğmuş bir bebeğin ilk bakım süreciyle ilgili çok kıymetli bilgiler veriliyor”

Sağlık Bilimleri Fakültesi ile ortaklaşa düzenledikleri gebe eğitim sınıflarının mevcut olduğunu belirten Coşkun, “Gebe eğitim sınıfına başvuran hastalarımız olduğunda belli bir sayı tutturarak hatta eşlerle beraber bir gebe eğitim programı düzenleniyor. Burada hem gebelik doğum süreciyle hem de doğmuş bir bebeğin ilk bakım süreciyle ilgili çok kıymetli bilgiler veriliyor. Maketler eşliğinde de bunlar anlatılıyor ve hastalar çok fayda gördüklerini söylüyorlar.” diye kaydetti.

“Özellikle ilk bebeklerde anneler zorlanabiliyorlar”

Bir emzirme danışmanlarının da mevcut olduğunu söyleyen Coşkun, “Özellikle ilk bebeklerde anneler zorlanabiliyorlar. Bu konudaki eğitim veren arkadaşlarımızdan da faydalanabilirler. Kendileri için çok rahatlatıcı olur. Çünkü bilmemek daha çok korkutucu oluyor. Yeni bir annenin bebeğini nasıl tutacağını bile bilmemesi bazen onu endişelendirebiliyor.” dedi. (İLKHA)