Ayhan Kaya / Hatay
Yaşanan iki büyük patlamanın ardından savaş alanına dönen Reyhanlı’da hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Saldırıların, ülkede kaos ortamı oluşturmak isteyen fitne grupları tarafından yapıldığını ifade eden Reyhanlı halkı, bu kişilerin asla amaçlarına ulaşamayacaklarını belirttiler. Reyhanlı halkı ile Suriyelileri karşı karşıya getirmeyi hedefleyen saldırıyı telin eden ilçe halkı, Suriyeliler ile hiçbir sorunlarının olamayacağını kaydettiler.
REYHANLI HALKI PROVOKASYONA GELMEDİ
Reyhanlı’daki son durumla ilgili bilgi aldığımız ilçe esnafından Mehmet Şanverdi, “Bazı çevreler, ‘bu saldırıyı Suriyeliler yaptı!’ şeklinde Suriyelileri suçlamaya kalkıştılar. Burada da ‘patlamayı Suriyeliler yaptı’ şeklinde korku oluştu. Çok şükür bunun, onların söyledikleri gibi olmadığı ortaya çıktı” dedi. Bazı kesimlerin halkı kışkırtmak için harekete geçtiğini belirten Şanverdi; “Reyhanlı’da 18 Mayıs’ta bir protesto yürüyüşü yapıldı. Çok şükür Reyhanlı halkı provokasyona gelmedi. Zaten gösteriyi düzenleyenlerin çoğu dışarıdan gelmişlerdi. Hepsi ortalığı karıştırmak amaçlı buraya geldiler, ama amaçlarına ulaşamadılar” şeklinde konuştu.
SURİYELİ MÜSLÜMANLAR BİZİM KARDEŞLERİMİZDİR
Reyhanlı halkının yüzde 99’unun Sünni Müslüman, dindar bir halk olduğunu belirten Şanverdi; “Nerede bir Müslüman varsa o bizim kardeşimizdir. Bize sığınan Suriyeliler de bizim kardeşlerimizdir. Bir Müslüman bir Müslümana saldıramaz, herkes bunun bilincinde olması lazım. Onlar buraya sığınan mazlumlarken biz onlara saldırgan/zalim sıfatını nasıl yakıştırabiliriz ki? Yine patlamada ölenlerin hepsi 5 vakit namazlı, abdestli insanlardı. Hepsi çevresi tarafından sevilen, sayılan efendi insanlardı” dedi.
PROVOKASYONU YAPANLAR DIŞARIDAN GELENLERDİ
Saldırıda yaralanan 18 yaşındaki Salih Bakkal (18) isimli genç ise yaşananları şöyle anlattı,
“Reyhanlı dışından gelen bazı gruplar burada yürüyüş yapıp, millete saldırdılar, ortalığı karıştırmaya çalıştılar. Kesinlikle bunlar Reyhanlı halkı değil! Bakın şimdi Suriyeliler serbestçe, rahatlıkla geziyor, kimse onlara karışmıyor. Allah korusun bizim Suriyelilere karşı bir şeyimiz yok. Onlar mazlum insanlar” ifadelerini kullandı.
Patlama sonrası Reyhanlı’ya gelen bazı basın mensupları ve yazar kesimin olayı çarpıtarak verdiklerini ileri süren esnaf Volkan da, “Bazı yazarlar; Reyhanlı ile ilgili iğrenç suçlamalarda bulundu. Bakın Reyhanlılar kimsenin kafasını ezmiyor. Reyhanlılar burada Suriyelilerle kardeş kardeş yaşıyor. Biz Müslüman’ız, bizim için önemli olan Müslümanların birliği, beraberliğidir. Müslümanların kardeş olduğunu bütün dünya bilecek. Reyhanlı patlamasından önce burada bir olay oldu, ufak bir tartışma çıktı. Bunu fırsat olarak kullanmak isteyen kesimler de bu patlamayı yaptılar. Burada kargaşa çıkartmak isteyenler, amaçlarına ulaşamadılar. Allah’ın izniyle bizler, onların amaçlarına ulaşmalarını önleyeceğiz” şeklinde konuştu.
HER ŞEY NORMALE DÖNDÜ
Reyhanlı’da esnaflık yapan Suriyeli esnaf N. İ. de; “Suriyelilerle Reyhanlılar olarak önceden birbirimizi tanıyıp sevdik, birlikte iş yaptık. Patlamanın ardından biraz eziyet çektik. 1 hafta 10 gün kadar dışarı çıkmadık. Ama şimdi her şey normale döndü. İşlerimizin başına geçtik” dedi.
Suriyeliler Reyhanlı’nın “Ensar”ına ağladı
Reyhanlı’daki saldırıda hayatlarını kaybedenlerin hayat hikâyeleri ise yürek burkan cinsten. Saldırıda hayatını kaybeden 18 yaşındaki Murat Yelliz Suriyelilerin ensarı olarak biliniyordu. Ensar Murat’ın bir başka sevinci de vardı. O, patlama olmasaydı şu anda mukaddes topraklarda umre vazifesini yapıyor olacaktı.
SURİYELİ ARKADAŞLARI ONUN İÇİN AĞLADILAR
Murat’ın ağabeyi Serkan Yelliz, kardeşinin İslam aşığı bir genç olduğu belirterek; “Benim kardeşim Allah yolunda yürüyordu. Yaptığı hiçbir iyiliği söylemezdi. Biz, yaptığı yardımları hep sonradan öğrendik. Elinden geldiğince Suriyelilere yardım etmeye çalışırdı. Onlara yemek yaptırır, cebindeki son harçlığa kadar onlar için harcardı. Bazen anneme giderek ondan para isterdi. ‘Suriyeli Müslüman kardeşlerimiz, camide açlar’ derdi. Kendisinin öldüğünü duyan Suriyeli arkadaşları hepsi onun için ağladılar” dedi.
VEFAT’I ÖNCESİ OKUDUĞU EZANI ANNESİNE DİNLETTİ
Kardeşinin patlama öncesi camide öğle ezanı okuduğunu ifade eden Yelliz; “Kardeşim patlama öncesi eve gitti ve anneme ezanı okuyacağını söyledi. Sonra camiye gidip ezan okudu. Namaz kıldı ve patlamanın olduğu yerde motosikletini almaya gitti. Herkes gibi acımız çok büyük. Bunu her kim yapmışsa Allah, belasını versin!” şeklinde konuştu. Kardeşinin sürekli 57 yaşındaki babasının namaza başlaması için çabaladığını belirten Yelliz; kardeşinin vefatının ardından babası ile ablasının, arzusunu yerine getirerek namaza başladığını söyledi.
İNŞALLAH HEPSİ ŞEHİT OLDULAR
Ölen insanların genelini yakından tanıdığını belirten Yelliz; “Benim kardeşim, ölen arkadaşlarım, hepsi çok iyi insanlardı. Hepsi namazında niyazındaydılar. Ben hepsinin şehit olduklarına inanıyorum. Allah’u Teâlâ sanki hepsini seçerek şehitlik vermiş. Allah hepsinin mekanını cennet kılsın” ifadelerini kullandı.
PROVOKASYONA FIRSAT VERMEYECEĞİZ
Reyhanlı’da oluşturulmak istenen fitne ortamına da dikkat çeken Yelliz; “Suriyeliler de bizim kardeşlerimiz, kimse onlar için ‘bizim düşmanımızdır’ demesin! Biz cahil insanlar değiliz. Burada yaşananlar hepsi bir fitne. Birileri burayı karıştırmak istiyor, ama biz buna fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Yardıma ilk koşan Suriyelilerdi
Reyhanlı’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından ilçede barış ve sükûnet ortamının tesisi için yoğun çaba gösteren Reyhanlı kanaat önderlerinden İbrahim Karakuş; Reyhanlı’daki patlama anı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Doğruhaber’e anlattı.
Reyhanlı’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından ilçede barış ve sükûnet ortamının tesisi için yoğun çaba gösteren Reyhanlı kanaat önderlerinden İbrahim Karakuş; Reyhanlı’daki patlama anı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Doğruhaber’e anlattı.
Patlamada bir oğlu vefat eden bir oğlu da ağır yaralan Karakuş o gün yaşananları şöyle anlattı; “Allah’a şükürler olsun çocuklarımın hepsi 7 yaşından sonra namaz kılmaya başladılar. Bu bana teselli oldu. O gün namaz hazırlığı yapıyordum, patlamayı duydum. Hemen namazın farzını kıldım ve patlama yerine koştum. Bizim dükkân da yanıyordu. Çocuklarım ortada yoktu. Yangını söndürdük. Çocuklarımı yine göremedim. Eve gittim. Evdekiler çocuklarımı sordular. Onlara, ‘Biz Müslümanız, önce bir teslimiyetinizi gösterin, Allah’tan gelene razı olun! Sonra başımızın çaresine bakarız’ dedim. Çarşı yıkılmış, yanıyor, her taraf ceset dolu. Ama çocuklarım nerede? Bilmiyoruz. Hemen gidip hastaneleri araştırmaya başladık, belki yaralı buluruz ümidiyle. Hastanede 26 yaşındaki oğlum Abdullah’ı gördüm. Ağır yaralıydı ve sürekli şehadet getiriyordu. Durumu ağır olduğu için hemen Adana’ya gönderdik. Daha sonra diğer oğlum 33 yaşındaki Muhammed Ali’nin vefat ettiği haberini aldım. Kefenini götürdüğümüzde hoca ‘yıkayalım’ dedi. Ben de ‘Hayır’ inşallah benim oğlum şehittir” deyip kefenledim ve defnettim.
Gençlere, ‘Suriyelileri öldüreceğiz’ diye intikam yemini ettirmişler
Bazı kesimlerin provokasyon amaçlı Reyhanlı’da toplanacağını haber aldıktan sonra harekete geçtiğini belirten Karakuş; “Reyhanlı’da bir yürüyüşün yapılacağını ve 30 bin kişinin toplanarak miting yapacağını duydum. ‘Eyvah!’ dedim, çocuklarımın acısını unuttum, milletin acısı bana çöktü. Elimde olmadan halkla konuştum. ‘Allah’ını seven bu işe mani olsun. Bu insanlar ne için burada yürüyüş yapacak. Bu hayra alamet değil, daha büyük fitneler olacak. Aldığım haberlere göre; Suriye’de öldüremedikleri Müslümanları burada fitne yaparak öldürtecekler. Bombalamadan sonra insanların içi yanacak. Bir de burada fitneciler tutup onlara para dağıtmışlar. Onlar da fitne ile burada gençlere‘Biz bu Suriyelileri öldüreceğiz’ diye intikam yemini ettirmişler. Bu kardeş kanıdır. Dünyanın hiçbir yerinde Müslüman kanından başkası akmıyor. Kendimize gelelim, bu dış güçlerin fitnesidir. Allah rızası için buna düşmeyelim. Allah’ın emaneti olan bu Suriyelileri muhafaza edelim. Biz onları korumamız lazımken, onlarla beraber düşmanlarına karşı savaşmamız lazımken, kendi ellerimizle mi kardeşlerimizi öldürelim. Bu hangi dine sığar’ dedim.
GENÇLER KENDİLERİNE GELDİLER
Daha sonra gençler ‘biz intikam yemini etmiştik, ama sen çok farklı şeyler anlatıyorsun’ dediler ben de onlara, “Ben ‘çocuklarımın intikamını alın’, diyemem ki. İntikamı kimden alıyorsun ki. Karşıda düşman yok. Düşman, bombayı patlatan. Bombayı patlatan, burada olmadığına göre kimden intikam alacaksınız’ dedim. Konuşmamızdan sora aynı gençler gidip ceplerindeki paranın yarısını Suriyeli kardeşleriyle paylaştılar.
ÇOCUKLARIMA İLK YARDIMI YAPAN SURİYELİLERDİ
Şimdi bazı kişiler diyor ki; ‘Patlama olduğunda neden Suriyeliler orada yoktu?’ Patlamadan sonra benim çocuğumu dükkândan çıkartanlar Suriyelilerdi, Allah kendilerinden razı olsun.
Bazı fitne gurupları; ‘O gün çarşıda Suriyeli yoktu, bak bunların patlamadan haberi vardı’ diyorlar. Hâlbuki 3 gün önce kavga olmuştu. Suriyelilere ait 30 tane arabayı parçalamışlardı. Adamları dövmüşlerdi, bundan korkularından evlerinden dışarı çıkmıyorlardı. Ama patlama olduğunda yine ilk yetişen Suriyeliler oldu. Onlar da 5 tane şehit verdiler. Patlama sonrası millet fotoğraf çekerken onlar ‘Allah rızası için kardeşlerimizi doktora yetiştirelim’ diye feryat ediyorlardı, ‘Allah’u Ekber’ diyorlardı. Reyhanlı’da da hiçbir Suriyeli öldürülmedi. Yalnız patlamadan sonra birkaç cahil, birkaç Suriyeli kardeşimizi dövdüler, dükkânlarının camını kırdılar. Onlara gençlerimizi, anlayışlı insanlarımızı gönderdik. Suriyelileri döven kardeşlerimize nasihat ettiler. Onlar da pişman oldular, gidip o Suriyeli kardeşlerimizle barıştılar, helallik dilediler. Fitneciler yalan haber yayıyorlar. Allah yalancılara lanet etsin.”