AĞRI  - Nezehat Çeçen Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Özervarlı katıldı.

 

İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinden oluşan Katre-i Aşk adlı ilahi grubunun dinletisiyle başlayan programın açılış konuşmasını Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu yaptı.

 

Bu topraklarda nice Ahmed-i Hani’ler yetiştiğini ve bu toprakların güzelliğinin buradan geldiğini ifade eden Prof. Dr. Bayıroğlu, “Ahmed-i Hani sevgi, edep, merhamet, şefkat, kardeşlik, kuşatıcılık, dışarıda bırakmamak, sahip çıkmak demektir” dedi. “Bu toprakları Anadolu yapan, kutsallaştıran, bize mübarek baktıran da bu anlayış olsa gerek” diyen Prof. Dr. Bayıroğlu, "Biz bu anlayışlarla büyüdük ve yüzyıllarca bu topraklarda 72 çeşit farklı unsur bir araya gelerek tek bir unsur haline geldik. Anadolu insanı olduk. Ahmed-i Hani’nin insanı olduk. Mevlana düşüncesinin meftunu olduk. Yunus Emreler çıkardık, Yunus Emre düşüncesinin meftunu, aşığı olduk. İşte o yüzdendir ki bu topraklar çok mübarek ve bu topraklarda yaşamak hakikaten gurur verici” şeklinde konuştu.

 

Konferansta konuşan Prof. Dr. Mehmet Sait Özervarlı da, “Bu program, Ahmed-i Hani'nin bizim insanımıza, bölgemize coğrafyamıza ne kadar etki ettiğinin bir göstergesi. Ahmed-i Hani, şiir dilinde kısa öz mısralar yazarak içinde bir dünya barındırır. Bu bakımdan Amed-i Hani'nin düşünce yapısını iyi analiz etmek" gerektiğini belirtti.

 

Ahmed-i Hani'nin medrese kültüründen geldiğini belirten Özervarlı, şunları kaydetti: "Medrese kültürü var. Tarih ve Edebiyat bilgisi çok yüksek. Kendi dönemini iyi kavrayan birisi. Ve bu bilgisi felsefi olarak çıkıyor karşımıza. Mem-u Zin kitabında başta gördüğümüz gibi şöyle söylüyor: Bütün kitaplar Allah'ın ismiyle başlar. Onun ismiyle başlamayan kitaplar tamam değildir diyor. Buradan şunu anlıyoruz, insanla yaratıcı arasında bir bağ var. Bu bağ, kulun bütün yaptıklarına yansıyor. Kitabın başında, işe başlarken, yaptığımız her işte Allah demek. Bu şekilde kul Allah ile bütünleşiyor. Yani Allah'tan geldik, Allah döneceğiz. Dolayısıyla bir bağ oluşuyor. Bu bağı, siz onu zikretmeden sağlam tutamazsınız. Zikir anmak, hatırlamak ve bağı tazelemek demektir. Anmayınca gönül dünyanız sağlam olmuyor. Her şeye böyle başlayan bir insanın gönül dünyasının ne kadar zengin olduğunu görün."

 

Ayrıca Ahmed-i Hani'nin dönemini iyi tanıyan bir insan olduğun vurgulayan Özervarlı, 300 yıl öncesini, bölgeyi ve Ağrı'yı anlamak için Ahmed-i Hani'ye bakmak gerektiğini söyledi. Kürtlerin o dönemde sınır boylarında yaşadığını ve savaş dönemlerinde çok çektiğini Ahmde-i Hani'nin yazdığı eserlerde görmenin mümkün olduğunu dile getiren Özervarlı, şöyle devam etti: "O dönemde büyük imparatorluklar sefer yapardı. Bütün sınır boylarında Kürtler kilit taşıdırlar. Yani onlarsız olmaz. Ve şuan güzel bir süreçten geçiyoruz. Birliğin beraberliğin bahsedildiği bir süreçten."

 

Konferansın son bölümünde salondaki misafirlerin sorularını da yanıtlayan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Özervarlı’ya Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu tarafından günün anısına teşekkür plaketi verildi. 

 

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin düzenlediği “İslam Alimi Ahmed-i Hani’yi Anma Günleri” 30 Mayıs 2013 Perşembe günü Doğubayazıt M.E.M Konferans salonunda saat 15.00'te Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Geçit, Öğr. Gör. Abdulcebbar Kavak ve gazeteci-yazar Cevdet Baycan’ın katılımlarıyla ve 31 Mayıs 2013 Cuma günü Patnos Belediyesi Kültür Merkezinde saat 15.00'te Iğdır Üniversitesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Zeki Tan, Öğr. Gör. Mehmet Seyit Geçit ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Geçit, Öğr. Gör. Abdulcebbar Kavak’ın katılımıyla düzenlenecek panellerle devam edecek.  (Mehmet Çetin - İLKHA)