BBC'nin aktardığına göre; Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta ile birlikte Times gazetesine bir yazı yazan Patel, insan kaçakçılığının "ölümcül ticaretine" yenilikçi bir cevap verdiklerini söyledi. İki politikacı, hiçbir " yardımsever ulusun" bu acının devam etmesine izin veremeyeceğini belirtti.
Bakanlar, İngiltere'ye yasadışı yollardan giren sığınmacıları Ruanda'ya taşıma planının, zulümden kaçan insanların güvenlik elde etmesine olanak tanıyacağını iddia etti.
Plan kapsamında İngiltere tarafından Ruanda'ya eğitim harcamaları için verilen 120 milyon sterlinin, ekonomik göçü tetikleyen fırsat eksikliğinin giderilmesine yardımcı olacağını vurgulayan iki bakan, "Cesur ve yenilikçi adımlar atıyoruz. Planları eleştiren kurumların kendi çözümlerini sunamaması ise şaşırtıcı" diye yazdı.
Patel ve Biruta, yazılarında "Bu ızdırabın devam etmesine izin vermek artık hiçbir insani ulus için bir seçenek değil" ifadelerine yer verdi.
Canterbury Başpiskoposu Justin Welby, ise vaazında İsa'nın dirilişinin "sorumluluklarımızı başkalarına devretme" zamanı olmadığını söyledi.
160'dan fazla sivil toplum kuruluşu ise plandan vazgeçmesi için hükümete çağrı yaptı.
Sivil toplum kuruluşlarının endişeleri arasında Ruanda'nın insan hakları sicili de var. Nitekim İngiltere, geçtiğimiz sene Birleşmiş Milletler'de, Doğu Afrika ülkesindeki yargısız infazlar, kayıplar ve işkence iddialarını gündeme getirmişti.