Fatih Camii'nde teravih namazına müteakiben sağanak yağışa rağmen düzenlenen basın açıklamasına yoğun katılım sağlandı.
Basın açıklaması öncesinde kısa bir selamlama konuşması yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, "Yağmurda ıslanırken şunu ifade etmem gerekir ki Kudüs'te, Filistin'de, Mescid-i Aksa'da kardeşlerimizin başına eğer bomba yağıyorsa bırakalım bizim de başımıza rahmet yağsın. Kudüs ve Mescid-i Aksa için değer." dedi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR İstanbul İl Başkan Yardımcısı Seyfullah Sivi, siyonist işgal rejimi her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa'ya yönelik vahşi saldırılarını arttırdığını, bir gelenek haline getirdiği saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçtüğünü ve bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflediğini söyledi.
"Vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez"
Sivi, "Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde de siyonistler Mescid-i Aksa’nın kutsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa'ya her taraftan saldırıya geçtiler. Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir. Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz." diye konuştu.
"Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacaktır"
Aksa'nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerin şehadetini tebrik eden, yaralılara acil şifalar dileyen ve esirlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını temenni ederek konuşmasını sürdüren Sivi, "Kudüs'te, Aksa'da ve bütün Filistin topraklarında siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak yanınızda olamasak da ruhumuz ve kalbimizle yanınızdayız. Davanız bizim davamız, acınız bizim acımız, sevinciniz bizim sevincimizdir. Siyonist işgal devam ettiği müddetçe bu saldırılar ve acılar devam edecek, şehitler verilecek, yaralılar olacak, Filistinli kardeşlerimiz muhacir olacak, ümmet rahat yüzü görmeyecektir. Bu saldırı ve işgali bitirmeni yolu iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir. Bunun böyle olmadığına tarih şahittir. Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa'ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir. Bu işgal ve saldırıları bitirmenin tek yolu, Kudüs ve Filistin topraklarında siyonist işgali tamamen kaldırmaktır. Bu da Filistin halkının şerefli ve izzetli direnişine ses olmak, bütün imkânlar seferber edilerek destek olmak, her zaman ve zeminde yanlarında olmakla olur." şeklinde konuştu.
Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs'ün şeref ve izzetini savunmak için verdiği mücadelenin meşru ve kutsal olduğunu, bu mücadele asla bir terör eylemi olmadığını vurgulayan Sivi, asıl teröristlerin Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Mescid-i Aksa'nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimi olduğunu ifade etti.
"Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman değil her zaman birinci gündemimiz olmalı"
Yaşanan işgal ve katliamın durdurulması gerektiğini belirten Sivi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar. Siyonistleri azgınlaştıran, pervasızlaştıran işlediği cürümlerin yanına kâr kalmasıdır. İşledikleri cürümler cezasız kalırsa bundan sonra daha büyük katliamlara girişecek, Allah muhafaza, bir sabah Aksa'nın tamamen işgal edildiği haberiyle uyanacağız. Buna asla izin verilmemelidir. Allah Aziz'dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edecekler. Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman gündemimize girmemeli, daima gündemimizin birinci maddesi olmalı. İşgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planlarımız olmalıdır. İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam ümmetinin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa'nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır.
"HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz"
Müslüman ülkelerin yöneticileri ve özellikle Türkiye'nin yaşanan saldırıların sona ermesi ve bir daha tekrar etmemesi için somut adımlar atmaları gerektiğini söyleyen Sivi, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de normalleşme, siyonist işgalin bitmesidir. Filistin'de normalleşme, işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye'ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez. HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bütün üyelerimizle Filistin'de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız. Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin." (İLKHA)