Her yıl Ramazan ayında uyguladığı şiddetin dozunu arttıran işgal çetesinin Filistinli Müslümanlara ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına tepkiler devam ediyor.
HÜDA PAR Malatya İl Başkanlığı tarafından, Teravih namazı sonrası saat 22.00’de Merkez Battalgazi ilçesi Yeni Camii meydanında kitlesel basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklaması Siyasi Parti başkanları, STK Temsilcileri ve halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Basın açıklaması, Mahmut Yayla Hocanın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Mehmet İlker Dönmezer, siyonist işgal rejiminin her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırılarını artırdığını ve bu saldırıları bir gelenek haline getirdiği belirterek, bu saldırılarla işgalci çetelerin bu saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçtüğünü ve bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflediğine dikkat çekti.
Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde siyonistlerin Mescid-i Aksa’nın kudsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa’ya yönelik saldırıya geçtiklerini belirten Dönmezer, “Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir. Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz. Aksa’nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz.” dedi.
“Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacaktır”
Siyonist işgal devam ettiği müddetçe bu saldırı ve acıların devam edeceğini sözlerine ekleyen Dönmezer, “Bu saldırı ve işgali bitirmeni yolu iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir. Bunun böyle olmadığına tarih şahittir. Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa’ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Bu işgal ve saldırıları bitirmenin tek yolunun Kudüs ve Filistin topraklarında siyonist işgalini tamamen kaldırmak olduğunu söyleyen Dönmezer, bunun da Filistin halkının şerefli ve izzetli direnişine ses olmak, bütün imkânlar seferber edilerek destek olmak, her zaman ve zeminde yanlarında olmakla mümkün olabileceğini ifade etti.
“Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa’nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir”
Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs’ün şeref ve izzetini savunmak için yapmış olduğu mücadelenin meşru ve kutsal olduğunun altını çizen Dönmezer, “Bu mücadele asla bir terör eylemi değildir. Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa’nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir. Bu işgal ve katliam durdurulmalıdır. Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar.” şeklinde konuştu.
“Verilen vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır”
Kudüs ve Aksa'nın sadece saldırıya uğradığı zamanlarda gündemde olduğunu, halbuki her zaman gündemin birinci maddesi olması gerektiğini; işgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planların yapılması gerektiğini belirten Dönmezer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam Ümmeti’nin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır. Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez.”
“HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz””
HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerinin altını çizen Dönmezer, “Bütün üyelerimizle Filistin’de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız. Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin." dedi.
Basın açıklaması, Söğütlü Camii İmam Hatibi Mehmet Refik Metin’in yaptığı duanın ardından sona erdi. (İLKHA