Erdoğan, fahiş fiyat artışıyla mücadeleye ilişkin önemli ifadeler kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Finanstan sağlığa, enerjiden gıdaya geniş bir alanda giderek ağırlaşan sorunlar, zengininden fakirine kadar dünyadaki tüm ülkeleri derinden sarsıyor. Merkezinde yer aldığımız coğrafya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzer tabloları görmek mümkündür. Her ne kadar ülkemizde kendi kısır ve küçük hesaplarının içinde kaybolup dünyada olup bitenleri takip edemeyecek kadar hayattan kopuk bir kesim varsa da biz tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yaşadığı ülkenin ve mensubu olduğu milletin felaketini siyasi çıkara tahvil etme peşinde koşanları ihtiraslarıyla baş başa bırakıyoruz.
Türkiye'nin bu zorlu dönemi aşarak bir an önce hedeflerine ulaşması için ülkenin tüm gücünü, imkanlarını ve potansiyelini harekete geçirmenin gayreti içindeyiz. Hamdolsun salgın sürecinde bunu başardık. Şimdi de Ukrayna-Rusya Savaşı ile yeni boyutlar kazanarak devam eden küresel krizi fırsata dönüştürecek adımları da atıyoruz. Bugün Türkiye savaşın her iki tarafıyla da yakın ilişkilerini sürdürebilen, tarafları karşılıklı bir araya getirerek sorunun çözümü yolunda somut ilerlemeler sağlanmasını temin edebilen yegane ülkedir.
TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDE TEDARİK VE FAHİŞ FİYAT AÇIKLAMASI
Türkiye'nin sorunu kendi vatandaşlarının ihtiyacı olan buğdayı, yağı, sütü, eti üretmek değildir. Kendi insanımızı asla temel gıda ürünlerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine sahibiz. Ama küresel sisteme entegre açık bir ekonomide sadece kendi kendinize yeterli olmanızla iş bitmiyor. Çünkü elinizdeki ürünlerin bir kısmını dışarı satarken, bir yandan da dışarıdan ürün alıyorsunuz. Denge bozulduğunda fiyatlar her yerde fahiş şekilde yükseliyor. İşte bugün Amerika'da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları sorunun ulaştığı sınır tanımaz boyutları göstermektedir. Teknolojik ürünler ve enerji yanında insanlarımızın günlük hayatını yakından ilgilendiren yağdan şekere, undan ete pek çok konuda böyle bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliğimiz, en pahalı malın olmayan mal olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerine kesintisiz ve en uygun şartlarda erişimini sağlamaktır.
Kimi zaman yalan haberlerle panik oluşturarak, kimin zaman ellerindeki ürünleri piyasaya vermeyip stoklayarak, hatta imha ederek, kimi zaman aralarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız kazanç peşinde koşanları takibe aldık. Kamunun denetim ve yaptırım yetkilerini kullanarak serbest piyasa sistemi içinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Ancak sorun çoğu defa hukuki değil, ahlaki olduğu için maalesef arzu ettiğimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz.
FİYATLARDAKİ BALON SÖNECEK
Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Bu olana kadar vatandaşlarımıza desteğimizi sürdüreceğiz. Sabırla, dirayetle daha çok çalışarak bu dönemi de inşallah geride bırakacak, ülkemizi mutlaka 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız.
2053, 2071 vizyonlarını da bizden sonraki nesillere emanet edeceğimizi söylüyoruz. Artık 2023'ün eşiğindeyiz. Bir sonraki sürecimiz olan 2053'e de hazırlığımıza başlıyoruz. Bugün de İstanbul'un fethinin 600 yılına atfettiğimiz 2053 ulaştırma ve lojistik ana planını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
"HIZLI TREN HATLARIYLA BİRBİRİNE BAĞLI İL SAYISI 52'YE ÇIKACAK"
Demiryolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır. Lojistik ana planında demiryoluna özel önem vereceğiz. Yolcu taşımacılığında demiryolunun payını da artıracağız. Hızlı tren hatlarını 2053 yılına kadar yaygınlaştırarak bu sistemle birbirine bağlı il sayımızı 8'den 52'ye çıkartacağız.
HAVAALANI SAYISI 61'E YÜKSELECEK!
Kanal İstanbul projesi ise boğazdaki gemi sayısının azaltılması ve ülkenin jeopolitik konumu açısından büyük öneme sahiptir.
Türkiye, hızla büyüyen ekonomisinin ve turizmini destekleyen 56 havalimanına sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu sayı 61'e yükselecek. Bayram sonrası Rize-Artvin havalimanının da açılışını yapıyoruz.
Yıllık 210 milyon olan hava taşımacılığı, 2053'te 344 milyona çıkacaktır. Ulaştırma ve haberleştirme sektörünün 2053'e katkısı 1,94 trilyon dolar ile yaklaşık yatırımın 10 katına çıkacaktır. Amacımız bu süreç sonunda ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında yerini almasıdır.
Binlerce yıllık devlet geleneğimizin yeni bir aşamasına adım atmak sürecine olduğumuza inanıyoruz. Bir dönem artık sona ermek üzeredir. Nice yöntemle engellenen büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına artık kimse engel olamayacaktır. Her alanda Türkiye'ye çağ atlatmış olmanın gururunu yaşıyoruz.
Ülkemizi son 20 yılda kurduğumuz güçlü eser ve altyapı hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız. Yaşanan her kriz, her çalkantı ülkemizin farkını tekrar tekrar bizlere göstermektedir. Yaşanan küresel krizler elbette ülke içinde de dengesizliğe yol açıyor. Emin olun arkasından gelecek günler, bu sıkıntıların hepsine değecektir.
Altını bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum. Bizim için asıl olan her bir insanımızın çalışacak bir iş, başını sokacak bir yuva bulabilmesidir. Bunun için fiyatlardaki istisnai sıçramanın sona ermesi için ekonomik programımıza daha fazla odaklanacağız. Dengesiz fiyat artışları refah seviyelerinin bir parça gerilemesine sebep olabilir ama arkasından güzel günler bu sıkıntılara değecektir.
2B ARAZİDE 31 ARALIK'A KADAR SÜRE
İş başı eğitim kapsamında mevcut çalışanların işe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay kapsamında sosyal prim desteklerini Çalışma Bakanlığımız karşılayacak. İşverenlerimizi istihdam garantili yeni işbaşı programımızdan yararlanmaya çağırıyorum.
2B arazilerinin satışıyla ilgili başvuru ve ödeme süresini 31 Aralık'a kadar uzatma kararı aldık.
Çiftçilerimizi ecrimizi bedelinin 10 yıl süreyle kiralama imkanı getirdiğimiz taşınmazlar için başvuru sürecini kaldırıyoruz.
HAZİNE TAŞINMAZLARININ KULLANIMI
2020 yılı başından itibaren 3 yıl süreyle hazine taşınmazını kullanan çiftçilerimize başka şart aramadan bu araziyi kiralama imkanı getiriyoruz.