Daha önceki Ramazan aylarında "Ramazan etkinliği" adı altında düzenlenen eğlence programlarının İslam ile alakasının olmadığına dikkat çeken alimler, ilahiyatçılar ve sivil toplum kuruluşları, halkın cebinden alınan vergilerle Müslümanların inanç ve hayat tarzına yakışmayan programların düzenlenmesinin yanlış olduğuna dikkat çekiyor.

Ramazan ayının eğlence olmadığının altını çizen Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, Ramazan ayının ibadet ayı olduğunu söyledi.

Ramazan'ın ruhuna aykırı yapılan etkinliklerin yanlış olduğunu vurgulayan Göral, Ramazan ayının amacına uygun olarak yaşanması, etkinlik ve eğlence ayına çevrilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Ramazan ayının bir fırsat ayı olduğunu belirten Göral, Ramazan ayının insanların günahlardan arınmış ve kendini düzeltmiş bir şekilde Allah'a kavuşmanın bir sembolü olduğunu ifade etti.

“2 yıl boyunca camilerde teravih namazı kılamadık”

2 yıldır cemaatle namaz kılınamayan camilerin bu Ramazan ayında dolduğuna dikkat çeken Göral, “Gerçekten Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Pandemi süreci çok zor bir süreçti. Pandemi sürecinde 2 yıl boyunca camilerde teravih namazı kılamadık, camilerden uzak kaldık. Ramazan ayının o heyecanını, bereketini ve rahmet iklimini tam olarak yaşayamadık. İbadetlerimizi huşu içerisinde hep birlikte yapamadık. Bu da gerçekten bize büyük bir ders oldu. Ramazan ayını tam olarak yaşayamamak gerçekten büyük bir acıymış. İnsanlar bazı kıymetlerini ve değerlerini kaybettikleri zaman daha iyi anlıyor. Bizde bu zaman zarfı içerisinde ibadetlerimizi birlikte yapamadık, teravih namazına gidemedik, birlikte mukabele yapamadık. Bu ibadetlerimizi birlikte yapmanın heyecanını birlikte yaşayamadık. Bu durum gerçekten çok ezici ve üzücüydü.” diye konuştu.

“Teravih ve vakit namazlarında camiler doluyor”

2 yıldır Ramazan ayında cemaatle teravih namazlarının kılınamadığını belirten Göral, ancak bu Ramazan ayında camilerin vakit ve teravih namazlarında dolduğunu gördüklerini ve huşu içinde namazları kıldıklarını ifade ederek, “Halkımız çok şükür camileri doldurdular. Pandemi süreci biraz daha azaldı. Bu süreçte de camilerimiz gerçekten çok cıvıl cıvıl oldu ve eski günlerine kavuştu. İlk günden itibaren milletimiz heyecanla camilere koştu. Cemaat sayımız genel olarak bütün camilerimizde iyi ve halkımız camileri dolduruyor. Millet camilerde yapılan ibadetlere teveccüh gösteriyor. Halkımız büyük bir teveccüh ile camilere geliyor. Namazlarını birlikte kılıyorlar, mukabeleyi birlikte yapıyorlar. Camilerde güzel bir atmosfer oluştu. Rabbim inşallah bu günlerimizin devamını getirir, Bir daha böyle pandemi sürecinde olduğu gibi kötü günler bize göstermez. Bizleri camiden, cemaatten uzaklaştıramaz.” temennisinde bulundu.

“Ramazan ayını ibadetle geçirmeliyiz”

Ramazan ayının müminler için fırsat ayı olduğuna işaret eden Göral, “Ramazan ayı müminler için fırsat ayı olmakla birlikte günahlardan arınma ayıdır. Ramazan ayı fakirleri gözetme ayıdır, fakirlerin durumlarını anlamı ayıdır. Ramazan ayını bu şekilde değerlendirmek gerekir. Fakir fukarayı gözetmek lazım. Durumu olan kardeşlerimizin fakir kardeşlerimizi zekatları ve fitreleri ile desteklemeleri gerekmektedir. Ramazan ayını ibadetle geçirmeliyiz. Ramazan ayında bol bol Kur’an-ı Kerim okumalıyız. Vakit namazlarımızı ve teravih namazını camilerde kılmalıyız. İbadetlerle Ramazan ayını bereketli bir şekilde geçirmeliyiz. Fakirlerin dertleriyle dertlenmek gerekir. Zaten orucun amacı da budur. Oruç sadece aç kalmak değildir. Oruç ibadetinin gerçek manası fakirin ve aç olan insanın ne hissettiğini anlayabilmektir. Bizim de bunu anlayabilmemiz lazım. Yani oruç tuttuğumuzda sadece belli saatler arasında aç kalıyoruz, iftarımızı açıyoruz. Bu şekilde ibadetimizi yerine getiriyoruz. Bunun yanında birçok günahtan uzak durmamız, Allah'ın oruçlu iken bize yasak ettiklerini, yapmamamız gerekenleri yapmamamız lazım. Orucun gerçek manası budur.” dedi.

“Ramazan etkinlikleri İslam’ın ruhuna aykırı olmamalı”

Ramazan etkinliklerinin İslam`ın ruhuna aykırı olmaması gerektiğini belirten Göral, “Özellikle daha önceki yıllarda bu daha fazla yapılıyordu. Ama biraz daha bu etkinlikler azaldı. Yani Ramazan ayının ruhuna uygun hareket edilmesi gerekir. Belediyelerimiz, diğer vakıflarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız yaptıkları etkinliklerde İslam'ın ruhuna bağlı kalarak hareket etmeleri gerekir. Ramazan ve orucun maneviyatını bozmayacak şekilde hareketlerde bulunmak gerekir. Bu minvalde sosyal etkinlikler ve aktiviteler yapabilirler, bunda herhangi bir beis yok. Fakat aktivitelerin ve sosyal etkinliklerin Ramazan'ın ve orucun ruhuna uygun olması gerekir. Aktivitelerin ve sosyal etkinliklerin bizi Ramazan'a ve oruca daha fazla yaklaştıracak etkinlikler olması gerekir. Aktivitelerin ve sosyal etkinliklerin, bizi Ramazan ve oruçtan uzaklaştıracak, bizi eğlenceye sevk edecek, Ramazan ayını bir eğlence ayı niteliğine kavuşturacak şekilde değil de Ramazan ayının bir ibadet ayı olduğunu hatırlatacak etkinlikler olması gerekir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)