Kur'an ayetlerinin ilk nazil olduğu Kadir Gecesini içinde barındıran Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamak için bu ayın bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirten İdeal Eğitim Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emiroğlu, Peygamber Efendimiz'in hayatını farklı yönleriyle araştırarak öğrenilmesi ve ilmihal bilgilerinin pekiştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Kur'an-ı Kerim'in bu ayda nazil olması dolayısıyla Ramazan-ı Şerif denilince akla ilk gelen hususlardan birinin vahiy olduğunun altını çizen Emiroğlu, "Okumak neden önemlidir ve neden önemsemeliyiz? İlk emrin 'Oku' olması bu işin ne kadar önemli ve mühim olduğunu bizlere gösteriyor. Okumadan kasıt sadece yazılı bir metni okumak değildir. Çünkü eğer okumaktan kasıt bu olsaydı okuma-yazma bilmeyen ümmi bir Peygambere gelen ilk emir 'Oku' olmazdı." dedi.

"İyi bir okuyucu olamazsak kendimizi, Rabbimizi, hayatı ve ölümü fehmedemeyiz"

İdeal Eğitim Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emiroğlu

Emiroğlu, "Kur'an-ı Kerim'i salt bir metin ve kalemle yazılan herhangi bir yazıyı okumak olarak anlamamak gerekir. Burada Allah tüm dikkati kendisine yönlendiriyor. Okumayla Allah kuluna hitap etmişse, Allah namına bakmayı, okumayı ve anlamayı, Allah rızasına uygun bir şekilde hüküm vermeyi bize öğretmiş oluyor." ifadelerini kullandı.

Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamak için bu ayın bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Emiroğlu, "Eğer fırsat olarak değerlendirebilirsek hem kutsal dilimin manevi havasını teneffüs etmiş oluruz hem de Peygamber Efendimizin mesajının dünyayı nasıl değiştirdiğini ve bugünün dünyasının buna ne kadar muhtaç olduğunu fehmetmiş oluruz." şeklinde konuştu.

Emiroğlu, "Okumak kuşkusuz önemli bir eylemdir, sıradan bir ameliye olarak bakmamak lazım. Okuma, boş zamanların işi değildir. Zamanımızın en önemli ve dolu kısmını okuma ameliyesine ayırmamız gerekiyor. Eğer biz iyi bir okuyucu olamazsak, kendimizi, Rabbimizi, hayatı ve ölümü fehmetmemiş oluruz. Bu açıdan okumaya sıradan bir iş olarak bakmamak lazım. " diye belirtti.

"Ramazan ayı, kişinin fabrika ayarlarına dönmesi için adeta bakıma girdiği bir süreçtir"

Okumanın gerçekten fedakârlık isteyen hem ruhen hem de bedenen hazırlık gerektiren önemli bir iş olduğunu ifade eden Emiroğlu, bir insanın sağlıklı bir okuma yapabilmesi için hem bedenen hem de ruhen kendini buna hazır hale getirmesi gerektiğini dile getirdi.

Günümüz toplumunda genel tabloya bakıldığında ise okumayla ilgili iç açıcı bir durum göremediklerini sözlerine ekleyen Emiroğlu, "İnsanlar çok okuyamıyor ve bu konuda çeşitli sebepler söyleniliyor. Bunlardan bazıları ekonomik ya da kitaplara ulaşamamak gibi sebepler olduğu öne sürülüyor. Halbuki kitap okumak için illa kitap satın almak gerekmiyor. Bu zamanda kütüphaneler ve arkadaşlıklar aracılığıyla kitaplara erişilebiliyor." dedi.

Zamanın iyi değerlendirilmesi hususuna da değinen Emiroğlu, "Hepimiz zamanımızı disipline etme noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Zamanımızı çok hoyratça ve hiç tükenmeyecek bir hazine gibi görüyoruz. Hâlbuki günler, aylar ve yıllar çok hızlı akıp geçiyor. Ramazan ayı, kişinin fabrika ayarlarına dönmesi için adeta bakıma girdiği bir süreçtir. Zamanı iyi disipline edebilmemiz lazım. 24 saat diliminde biz ne kadarını okumaya ayırabiliyoruz? Okumaktan kasıt sadece kitap okumak değil, Ramazan gibi manevi atmosferi yüksek olan bir ayda tefekkürle de okuma yapabilmeliyiz. En önemli okuma türlerinden biri olan tefekkür belki kitap okumaktan daha etkilidir." ifadelerini kullandı.

 

"Bu ayda iyi bir disiplin, program ve planlama yapmak gerekir"

İyi bir okuma yapılabilmesinin en büyük nedenlerden biri olarak örnek alınacak insan sayısının az olması olduğunu söyleyen Emiroğlu, "Burada yapılması gereken en temel husus rol ve model olacak insanların sayısını artırmaktır. Eğer evde okumaya bir zaman ayırabiliyorsak evlatlarımız, eşimiz, çevremiz, anne ve babamız mutlaka bunu görecek ve etkileneceklerdir. Bu da onları teşvik edecektir diye ifade edebilirim. İyi bir disiplin, program ve planlama yapmak gerekir. Bu hayatın bütün aşamalarında böyle olduğu gibi okuma içinde olduğunu çok net şekilde söyleyebiliriz." diye belirtti.

Okumayı hayata geçirmek, pratiğe dökmek ve yapılabilir bir eylem planı üzerine gitmek her zaman daha hayırlı sonuçlar doğurduğunu belirten Emiroğlu, Peygamber Efendimiz'in "En hayırlı amel, az da olsa devamlı olandır" hadisini hatırlattı.

Ramazan ayı denilince Kur'an akla geldiğini kaydeden Emiroğlu, "Ramazan ayında Kur'an okumayı artırmamız lazımdır. Okumayı biraz daha kaliteli etkili bir okuma haline getirebilmek için üzerine düşünerek ve tefekkür ederek okuyalım. Kur'an-ı Kerim'in sadece Arapçasını değil, mümkünse okuduğumuz ayetlerin mealini ve kısa tefsirini okuyabiliriz." şeklinde konuştu.

"Ramazan ayı siyer okumaları için de önemli bir fırsattır"

Siyer okunması hususunu da ele alan Emiroğlu, "Ramazan ayı denilince Peygamber Efendimiz ve vahyin indiği o dönem aklımıza gelir. Ramazan ayı siyer okumaları içinde önemli bir fırsattır. Toplumumuz siyere yabancı değildir. Efendimizin hayatını defalarca okumuşuzdur. İyi bilenler kronolojik olarak okuma yapmak yerine dönemsel pasajlar üzerine yoğunlaşabilirler. Mesela Efendimiz'in ahlakı, aile yaşantısı, gençlerle olan münasebetleri, toplumla ilişkileri, savaşları ve ticari hayatı gibi farklı alanlarda kimin neye ihtiyacı varsa bu konularla ilgili yoğun okuma yapabilir." dedi.

Emiroğlu, "Bu ayda ilmihal de yoğun bir şekilde gündeme gelir. Bu ayda kişiler birçok soru sorar, bilmediklerini öğrenir, özellikle oruca ve zekâta dair temel dini bilgilerini geliştirirler. Allah-u Teala bizleri okuduğunu fehmeden, anlayan, Allah'ın rızasına uygun şekilde yapan ve anladığıyla yaşayan kullarından eylesin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)