İşgal rejiminin Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü Salı günü yaptığı açıklamada, yarın eda edilmesi planlanan Cuma namazında 50 yaşın altındaki erkeklerin Mescid-i Aksa'ya alınmaması yönünde karar aldıklarını duyurdu. Koordinatör, Mescid-i Aksa'ya giriş yasağının kadınları ve 12 yaşın altındaki çocukları kapsamayacağını söyledi.
İşgal rejiminin Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi ve Operasyonlar Komisyonu Başkanı Oded Basiuk'un içinde bulunduğu güvenlik yetkilileri, Savaş Bakanı Benny Gantz'ın başkanlığında toplandı. Toplantıda, 40 yaşını geçmiş olan erkeklerin de özel bir izin göstermeleri durumunda Mescid-i Aksa'ya girmelerine izin verilmesi kararlaştırıldı.
Mübarek Ramazan ayının başlamasıyla birlikte işgalci siyonistler gerek Mescid-i Aksa'da ve gerekse Kudüs'ün Şam Kapısı bölgesinde asker ve polis sayısını belirgin bir şekilde artırdı. Şam Kapısı bölgesinde işgal güçlerinin provokatif faaliyetleri ve saldırıları sebebiyle Ramazan'ın hemen her gecesinde gerginlikler ve zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.
‘AMAÇLARI RAMAZAN AYININ ADINI KİRLETMEK’
Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Filistin 1948 İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal Hatip, “İşgalci israil rejimi, birkaç aydır Müslümanların Ramazan ayınca Mescid-i Aksa’ya girişlerini zorlaştırmak için ciddi bir çaba içerindeydi. Ayrıca işgal rejimi Ramazan ayını ‘şiddet, karışıklık ve terör ayı’ olarak lanse etmek ve Mübarek Ramazan ayının asıl mesajının tersini ortaya koymak için elinden geleni yapmaktadır. Hatta bazı Siyonist gazeteciler, biz Müslümanların duygularını zedelemek için Ramazan ayını, ‘kan ayı’ olarak isimlendirdiler. İfadelerini kullandı.
Hatip, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu girişimler Yahudilere ait Pesah bayramının Ramazan ayının ortasında olacağı gerekçesiyle Mescid-i Aksa’da ibadet edebilmelerinin önünü açmak için ortamı hazırlama girişimleridir. İşgalci Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyip içeri girerek ibadet etmeleri de bunun hazırlıklarından biriydi.”
“GEÇEN YILKİ SALDIRILARIN BENZERİ”
Son günlerde yaşanan olayların ve alınan skandal kararın Ramazan ayının kutsallığını çiğnemeye yönelik olduğunu ve Müslümanlara hakaret etme niyetiyle gerçekleştiğini kaydeden Hatip, “Tüm bu girişimler bizlere, geçen Ramazan ayında yaşananları hatırlatmaktadır. O dönemde de aşırıcı bir Yahudi gurubu Mescid-i Aksa’yı büyük bir sayı ile basacağı açıklamasında bulunmuş ve bu girişim binlerce Müslümanın Meccid-i Aksa’ya akın etmesi ve bu saldırıyı engellemesi ile sonuçlanmıştı. Tabi olaylar bununla sınırlı kalmayıp Gazze, Kudüs ve diğer yerlerde bölgelerde olaylar şiddetlenmiş ve sonuç itibariyle Mescidi Aksa’nın zaferiyle sonuçlanmıştı. Bugün de benzer bir senaryo yaşanmakta ve bu da Mescid-i Aksa’ya düşkün olan tüm Müslümanların ayağa kalkmasını gerektirmektedir. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin veya Arapların olmayıp tüm Müslümanlarındır. Bundan ötürü üzerine düşeni yapmayan her Müslüman Allah katında sorumlu olacaktır.” diye konuştu.
‘BASKIN YAPAN KİŞİLERLE ARAP YETKİLİLERLE GÖRÜŞENLER, AYNI KİŞİLER’
Konuyla ilgili önemli bir detaya dikkat çeken Hatip, “Değinmemiz gereken diğer bir önemli konu ise, Mescid- Aksa’ya bu şekilde zorla girmeye çalışan işgalciler ile sadece birkaç gün önce Nakap bölgesinde dört Arap dışişlerinin katılımı ile düzenlenen zirveyi gerçekleştiren işgalciler aynı. Aynı işgalci dışişleri bakanı iki gün önce Arap toprakları olan Kudüs’te kışkırtıcı bir şekilde dolaşmış ve birleştirilmiş Kudüs topraklarının ebedi bir şekilde İşgalci İsrailin başkenti olduğunu iddia etmişti. Ancak tüm bu yapılanlar Nakap’ta 4 Arap dışişleri bakanı da bulunduğu toplantıda alınan kararlar ile taban tabana çelişmektedirler. Buradan da anlaşıldığı üzere işgal rejimi, barış bayrağını kaldırıp gereklerini kesinlikle yârine getirmemekte ve Müslümanların Ramazan ayında tam bir özgürlük içinde namaz kılmaları için elinden gelen her şeyi yaptığını iddia edip buna karşılık her gün yani bir baskın ve provokasyon girişimi ile kendisini yalanlanmaktadır” açıklamasında bulundu.