Botan bölgesinin kadim şehirlerinden biri olan Cizre, birçok önemli ilim ve âlim şahsiyetler yetiştirmiştir. İsmail Ebul-iz El Cezeri, Şeyh Ahmet El Cezeri, İbnülesir kardeşler bunlardan sadece birkaçı. Bunlardan biri de, insanların Ay’a çıkacağını bildiren Ay Risalesi yazarı Molla Mahmut Bilge’dir.
Dönemin Cizre müftülüğünü de yapan Molla Mahmut Bilge, insanların Ay’a çıkabileceğini 10 yıl öncesinden tahmin eder. Bilge, Kur’an-ı Kerim'den yola çıkarak bunun bir işaretinin olduğunu, tefsirini yaparak bunun gerçekleşeceğini öngörmüştür.
Molla Mahmut Bilge’nin vefat yıldönümünde torunu Abdülaziz Bilge, dedesinin hayatını İLKHA'ya anlattı.
Hayatı
Molla Mahmut'un 1904 yılında Cizre'de doğduğunu, 5 Nisan 974'de vefat ettiğini belirten Bilge, "Dedem, Botan bölgesinin tanınan âlimlerinden Molla Abdurrahman Nuri Huseri’nin oğludur. Molla Abdurrahman, Osmanlı döneminde resmi müderris olarak görev yapmış ve bu Botan bölgesinde birçok ulemaya ve büyük zata ilmi icazet vermiştir. Molla Mahmut Bilge de babası Molla Abdurrahman Huseri’nin yanında ders almıştır. Arapça, Farsça dini derslerinin tamamını babasından görmüştür. Ve ilmi icazetini de yine babası Molla Abdurrahman Nuri Huseri’nin yanında almıştır. Mola Mahmut Bilge, icazeti aldığı zaman 18 yaşındaydı. Müftü daha sonra yaklaşık 28 yıl sürebilecek bir memuriyet hayatı yaşar. Bu dönemde öğretmenlik yapmış, daha sonra nüfus başkâtipliği, dava vekâleti gibi çeşitli görevlerde memuriyeti görevlerini ifa etmiştir. 31 Ekim 1948'de kendi mesleği ile özdeşleşen müftülük vazifesine Cizre'de müftülüğe başlar." dedi.
Ay Risalesi'nin yazılış süreci ve sonrasında oluşan yankılar
Molla Mahmut'un Ay Risalesi'ni yazma sebebine değinen Bilge, "O dönemlerde Soğuk Savaş yıllarında ülkeler arasındaki dengeleri göz önünde bulundurduğumuzda bu dengeler artık uzaya kadar taşınmıştı. İnsanlar şunu soruyordu, peki insan Ay’a çıkabilecek midir? Bu hem dinen hem de fennen mümkün müdür? Molla Mahmut, gitti her yerde devamlı bu sorular ile karşılaştığını ifade eder. Bütün bu sorulara bir toplu cevap mahiyetinde Ay Risalesi adlı eserini yazdığını ifade etmektedir. Ay Risalesi’ni 1959'da yazmıştır. Fakat basma imkanı Ankara'da 1963'te olmuştur. O arada hac vazifesini yerine getirmek için hacca gidip. Arada daha sonra kitabı basma imkânı olabiliyor." diye konuştu.
Ay Risalesi’nin basımdan önce 1961'de de dönemin gazetelerinde manşetlerde yer aldığını ifade eden Bilge, "Gazetelerin manşetinde Molla Mahmut Bilge’nin fotoğrafıyla birlikte şöyle yazılmaktadır: 'Cizre müftüsü: İnsanların aya gitmeleri an meselesidir'. Böylelikle dikkatler Müftü Mahmut Bilge'nin Ay Risalesi adlı eserine çekilir. Fakat insanların hem dinen hem fennen Ay’a çıkılabileceğinin mümkün olduğunu ifade eden bu eseri nedeniyle ona karşı çıkanlar oldu. Cizre Ulu Camii'nde verdiği hutbede insanın aya çıkabileceğini Kur’an-ı Kerim'den yola çıkarak bunun bir işaretinin olduğunu, tefsirini yaparak bunun gerçekleşeceğini dile getirmiştir. O dönemde Onu destekleyenler olduğu gibi, ona karşı çıkan insanlar da oldu. Hatta bazıları dedem müftüyü kâfirlikle de itham etti. Fakat 1969’da Neil Armstrong Ay'a ilk kez ayak basıyor. Müftü Molla Mahmut Bilge, aya çıkılmadan 10 sene önce Ay’a çıkılacağının Ay Risalesi adlı eseriyle dile getirmiştir. Ve bu öngörüsü gerçekleşmiş oluyor. Tabii aya çıkıldıktan sonra büyük bir yankı uyandırıyor ve onu dışlayanlar, onu tehdit edenler gelip özür diliyorlar." şeklinde konuştu.
Eserleri
Molla Mahmut Bilge’nin kaleme aldığı eserler hakkında da bilgi veren Abdülaziz Bilge, şunları söyledi:
"Rahmetli Dedem Müftü Molla Mahmut Bilge, Ay Risalesi adlı eserinın dışında pek çok eser kaleme almıştır. Fakat hayattayken sadece 3 eseri basma imkânı bulmuştur: Ay Risalesi (Ankara 1963), Nuh (a.s) ve Tûfanı (Ankara 1963), Resûl-ü Ekrem Muhammed Mustafa’nın Nüfus Hüviyet Cüzdanı (Ankara 1965). Vefatından uzun bir müddet sonra 2002 yılında "Yezidîler: Tarih-İbadet-Örf ve Âdetler (nşr. Ahmet Taşgın, Ankara 2002)" adlı eseri de bastırmak bize nasip olmuştur.
Bu 4 eseri dışında da tabii baskılanmış pek çok eseri var, kaybolmuş pek çok eseri var. Kendi ifadesiyle küçük ve büyük çapta 77 küsur eser yazmıştır. Mesela Molla Ahmet Cezeri Divanı’nın şerhini yazmıştır. Mantık üzerine Mirat'ul Mantık eserini yazmıştır. Sosyoloji, astronomi ilimlerinde eserler yazmış. Dinler tarihi eserler yazmış. Bir de edebiyat alanında da eserler yazmış; aruz ölçüsünde eserlerini görüyoruz. Türkçe, Farsça, Kürtçe Divan eserlerinin de sahibidir. Farsça şiirler yazmıştır. Mevlana’nın kabrini ziyaretine gitmiş, orada Mevlana’yı öven bir methiye yazmıştır. Bu Farsça methiyesinin altına da ebced hesabı ile ziyarete gittiği tarihi düşüyor."
Devrin el-Ezher alimlerinden övgü
Molla Mahmut'un namının Mısır'daki el-Ezher'e kadar ulaştığını ve kendisinin oraya fetvalar gönderdiğini aktaran Bilge, "Hac yapmak için Mekke'ye giden Cizreli bir kafile orada el-Ezher alimleri ile karşılaşır. El-Ezher alimleri bu hac kafilesinin Cizre'den geldiğini duyunca onlar Molla Mahmut'u sorar. O sıralarda Molla Mahmut vefat etmiştir. El-Ezher alimleri bunun üzerine her yıl İslam alimlerinin katılımıyla düzenledikleri şuraya Molla Mahmut'u da çağırdıklarını ancak o yıl gelmediğini belirtirler. Ayrıca Molla Mahmut'un ilmiyle Botan bölgesinde ilk sırada yer aldığını ifade ederler. Cizre'ye dönen kafile yaşadıklarını bize anlatırlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)