Gençlerin ahlaki, ameli ve itikadi olarak içinde oldukları durum Türkiye'nin geleceği olmaları sebebiyle çok önemlidir.

İLKHA'ya gençlerin ihyası ile ilgili yaptığı değerlendirmede dönem içinde yaşayan gençlerden önce büyüklerin nasıl olması gerektiği konuşulmasının elzem olduğunu belirten Yazar Kıranşal, bugünün gençlerinde eleştirilen her ne varsa bunlarının tamamının büyüklerde olan hastalıklar olduğunu ifade etti.

Batı'nın yeryüzünde İslamla ilgili olan her şeyi yok etmek istediğini belirten Kıranşal, Batı'nın tasvir ettiği Müslüman gencin İslam'dan bahseden ama yaşamayan, sabah namazı kılmayan, sosyal medya imtihanını kaybeden genç olduğunu dile getirdi.

 

Ebeveynlerin en çok çocuklarıyla ilgili problem ve endişeye dayalı sorular yönelttiğini vurgulayan İlahiyatçı Yazar Abdülaziz Kıranşal, "Gençler nasıl olmalı sorusundan önce büyükler nasıl olmalı, onu konuşmalıyız çünkü gençler eninde sonunda büyüklere benziyor. Bugünün gençlerinde eleştirdiğimiz her ne varsa, bunların tamamı büyüklerde olan hastalıklardır. Kur'an'ın ve Allah Resul'ünün rehberliğinde, gençlerimiz için bir örneklik inşa etmemiz gerekiyor ki önlerinde bir model görsünler, ona uygun hareket edebilsinler." ifadelerini kullandı.

"Gençlerin baktıkları, hedef aldıkları yer bizim davranışlarımızdır"

Alimler ve hocalar olarak sohbetlerde, vaazlarda, kitaplarda gençlere anlatılanın, ete kemiğe bürünmüş bir şekilde sosyal hayatta da olması gerekliliğine değinen Kıranşal, "Yürüyen, yaşayan örnekler olmamız gerekiyor çünkü gençlerin baktıkları, hedef aldıkları yer bizim davranışlarımızdır." dedi.

Gençleri anlamakta geçmişe yönelik kıyasın doğru bir yöntem olmadığını ifade eden Kıranşal, geçmişe nazaran daha ciddi problemler, hızlı akan bir zaman, yoğun bir gündemin olduğunu ve daha önceleri ameli problemlerle uğraşan gençliğin, şu an itikadi sorunları olduğunu dile getirdi.

"Gençler için her dönem büyükleri tarafından kaygılar duyulduğu ve var olan sorunlarla nasıl mücadele edileceği hep konuşulmuştur." diyen Kıranşal, "Müslüman gençler, çok fazla yıpranmadan girmiş olduğu krizlerden bir şekilde çıkabilmişlerdir ancak bugünkü krizleri biraz daha ağır ve yoğundur. Çalmayan, yalan söylemeyen, haksızlık, adaletsizlik yapmayan, kul hakkına girmeyen iyi bir Müslümanın örnekliğinde, çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Yeter ki o örnekliği, hayatımızın her alanında ortaya koyup gençlere örnek olabilelim." şeklinde konuştu.

"Haram lokma tüm vücudu ifsat eder"

 

Batı'nın yer yüzünde Müslümanlıkla ilgili her şeyi yok etmek istediğine, bunu da topraklarımızı, ekonomilerimizi ve ahlaklarımızı işgal ederek yaptığına işaret eden Kıranşal, şunları kaydetti:

Batı görevini yapıyor. Bugün onların, İslam topraklarında oluşturmak istediği bir Müslüman genç modeli var. Müslümanlıktan bahsetsinler ama sadece dillerinde olsun, sabah namazına kalkmasınlar, sosyal medyayla, flörtle imtihan olduğu zaman kaybetsin. Bu nedenle ilk önce gençlerimizin zihinlerini emperyalist, siyonist ilkelerle işgal edip, kalplerini dünyevileşme ve tüketim kültürüyle, midelerini haram lokmalarla, ceplerini kredi kartlarıyla, faizle, haksız kazançla ve kul hakkıyla dolduruyorlar. Bir vücuttan haram lokma girerse oradan salih ameller, düşünceler ortaya çıkması mümkün değildir.

"Müslüman gençlerin sağlam bir İslam medeniyeti fikrine sahip olmaları gerekiyor"

Batı için toprak işgal etmenin artık masraflı bir iş haline geldiğini, bunun yerine nesillerin kalplerine televizyonla, sosyal medya ve internetle, hitap edebildiğine işaret eden Kıranşal, "Toprak işgaline karşı çıkıldığı gibi zihinlerimizin işgaline de karşı çıkmalıyız. Bu nedenle Müslüman gençlerin bu alanlarda sağlam bir İslam medeniyeti fikrine sahip olmaları gerekiyor. Peygamber efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellem bize emanet ettiği iki tane imkânımız var, birisi Kur'an diğeri sünnettir. Fikir ve düşüncelerimiz buralardan beslendiği sürece bütün işgallere karşı koyabiliriz." dedi.

İslam davasına, ilk destek veren grubun gençler olduğunu vurgulayan Kıranşal, "Kur'an kıssalarında da Ashab-ı Kehf ve benzer kavimlerin mücadelesinde de hep gençlerin önde olduğunu çok rahat bir şekilde görüyoruz. Peygamber efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellem nazarında genç dediğimizde ise, İslam mücadelesini omuzlamış, gözünü daldan, budaktan esirgemeyen, cesur, gözü pek gençler gelir aklımıza. Genç, günahla düşmüşse tövbeyle, gafletle, tembellikle düştüyse aksiyonla yerinden kalkabilmelidir. Mücadele, Allah yolunda gençliği adama ve sürekli olarak istiğfar bizler ve gençler için üç önemli husustur diyebiliriz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)