Bursa'nın Osmangazi ilçesinde bulunan bir okulda sınıf ortamında kız ve erkeklerin karma şekilde oturmaması için yapılan bir uygulama sonrası gündeme gelen karma eğitim sistemi hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, İslam düşmanlığı yapan kesime seslenerek, “Asla insanların inancını nasıl yaşayacağını, ne yapacağını tartışma konusu yapıp da hezeyanlarınızla infial üretmeye çalışmayın” ifadelerini kullandı.
LGS ve YKS'deki başvuruları sona gelmesinin ardından sınavlara girecek öğrenciler nasıl bir çalışma takvimi belirlemesi ve nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında da konuşan Selvi, “Çocuklarımız derslerine odaklansınlar çalışmalarını yarıştıkları alanda emsalleri ile ilgili başarı çıtasını olabildiğince en üst noktaya taşıyabilmek için hazırlıklarını yapsınlar” tavsiyelerinde bulundu.
Selvi, “Ülkemizde her şeyden önce kamuoyunda konunun tartışma biçimi itibariyle sorunlar olduğunu görüyoruz. Ülkemizde kız erkek ayrı eğitim veren kurumlar var ve veliler öğrencileri için tercihte bulundukları zaman bu okullarda eğitimlerini alıyorlar. Bu tartışmaya konu olan meselede aynı sınıf içerisinde kız ve erkek çocukların farklı sıralarda oturması ile ilgili bir tartışma söz konusu oldu. Ama buradaki temel vahim olan mesele şudur. Elbette ki veliler alternatifli seçenekler sunmak suretiyle tercihlerine imkân verilmesi gerekir. Ama ve bu konuda da zaten bu çerçevede bir uygulama zemini var. Bir tartışılacak bir mevzu yok esasında onu söyleyebiliriz.” dedi.
“İslam düşmanlarına diyoruz ki elinizi milletten çekin”
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi
Bir kesimin İslam ile ilgili her konuda tartışma çıkardıklarını hatırlatan Selvi, “İslam'la ilişkilendirilebilecek her ne varsa. Bir konu tartışılıyor ise onun karşı tarafını oluşturan hezeyanlar ile dolu saldırgan yaklaşımları ile İslam düşmanı bir kitle var. Bu kitle her meselede bir takım kavramları veya bir takım yaklaşım biçimlerini de araçlaştırarak ulaştırarak deforme bir şekilde hezeyanları ile inançlı insanlara veya onların inancına dair meseleler söz konusu olduğu zaman bir İslam düşmanlığı gerçekleştiriyorlar. Bunlara üzülüyoruz. Şundan dolayı üzülüyoruz bunları kınamıyoruz, acıyoruz esasında. Diyoruz ki sizin saplantılarınız, sizin takıntılarınız olabilir. Sizin bu yaklaşımlarınızı önemsemiyoruz. Ancak bizi rahatsız etmeyin, milleti rahatsız etmeyin. Yaklaşım biçimlerinizle birlikte siz de bu ülkenin bir alameti farikası olarak bulunabilirsiniz. Ama asla insanların inancını nasıl yaşayacağını, ne yapacağını tartışma konusu yapıp da hezeyanlarınızla infial üretmeye çalışmayın. Sizin bu yaklaşım biçiminiz bir bölücülük üretiyor, ayrımcılık üretiyor, hatta başka bir boyutuyla ötekileştirme kampanyaları oluşturmaya zemin hazırlıyor. Onun için de biz diyoruz ki elinizi milletten çekin. Bu millet ne yapacağını ve ne isteyeceğini biliyor. Devlette milletinin emrindedir. Millet neyi istiyorsa, milletin talepleri doğrultusunda hizmet üretmeye çalışıyor. Devlet yetkililerde sorumluluklarını bu çerçevede yerine getiriyorlar. Onun için de illa ben İslam'ı istemiyorum, sevmiyorum, inanmıyorum ve Müslümanlar da benim istediğim gibi yaşayacak saplantısından artık çıkmaları gerekir.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının devamında Selvi, şunları aktardı:
“Bu kesim artık gına getirdi. Hangi konuyu tartışırsak tartışalım, fark etmez. Bir İslam düşmanlığı depreşiyor ve bununla ilgili açıklama yapıyorlar. Bunların bir kısmı bazı kurumların temsilcileri. Bazısı bir basın yayında görev yapan kişiler. Bazısına bakıyoruz kendisini bir ideolojiye ait olarak gören saldırgan bir çatışmacı üslup görüyoruz. Bunlardan da rahatsızlık duyuyoruz. Artık milletten elini çeksinler, milletin onların hezeyanlarından etkileneceği filan da yoktur. Yani memlekete sıkıntı vermekten başka hiçbir faydası olmayan o yaklaşımları da doğru bulmuyoruz. Sendikacılık yapacaksa gitsin sendikacılık yapsınlar, dernekçilik yapacaksa dernekçilik yapsınlar, bir müesses yapıyı yönetecekler ise işlerine baksınlar. Millet ne yapacağını onlardan öğrenecek değil. Zaten bu ülke kendi konsepti içerisinde geliştiğinde olup biten bütün süreçler milletin iradesi doğrultusunda yapılandırılarak devam etmiştir. Bugün de olması gereken şey budur.”
“Sınavlar öğrencilerimiz için bir kırılma noktası oluyor”
Sınava hazırlanacak öğrencilere tavsiyelerde bulunan Selvi, “Sınavlarda özellikle yükseköğretime geçişte, liselerden yükseköğretime geçişte yeni bir takım düzenlemeler yapıldı, barajlar kaldırıldı. Tabi ki millet barajlar kalkınca daha özgüvenli bir şekilde, daha yüksek bir müracaatla müracaatlarını yaptılar. Bizim de beklentimiz bu çerçevede idi. Artık sınavlar insanlar için çok güçlü, aşılmaz bariyerler olmaktan çıkmalı, başarı sırasına göre çocuklarımız yükseköğretim imkanlarından faydalanabilmeli. Bu yapılan düzenlemelerde son derece yerinde. İnşallah çocuklarımız da başardıklarını başarabildiklerinin karşılığını alırlar. Böylece arzu ettikleri hedefler doğrultusunda da yaşamlarını ve eğitimlerini sürdürürler inşallah. Biz bunları olumlu olarak görüyoruz. Artık normal öğretime geçtik. Sınavlar pandemi sürecinin gölgesindeki o sıkıntılı çerçevenin büyük oranda aşıldığını ve normal sınavlar yapılabileceği bir zemine doğru da gittiğimizi görüyoruz. Çocuklarımız derslerine odaklansınlar çalışmalarını yarıştıkları alanda emsalleri ile ilgili başarı çıtasını olabildiğince en üst noktaya taşıyabilmek için hazırlıklarını yapsınlar. Sınavlarda da arzu ettiklerini başarabilmek için de bütün süreçlere dahil olsunlar. Zaten müracaatlar yapıldı, şu anda hazırlıklar yapılacak. Sınav günü de inşallah nasip olursa o sınavda da arzuladıkları başarıyı gerçekleştirirler diye ümit ediyoruz. Bizim tavsiyemiz de şu. Sağı solu çok dinlememesini büyük oranda işine odaklansınlar. Yani bir noktada bu sınavlar öğrencilerimiz için bir kilometre taşı, bir kırılma noktası oluyor. Bu noktada da çocuklarımız bu süreçleri en iyi şekilde hazırlanabilmesi de kıymetli. Bu bilinçle hareket etmelerini de kendilerine tavsiye ediyoruz.” dedi. (İLKHA)