Bakara suresinin 183'üncü ayetinde geçen "Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." ifadeleri ile peygamber efendimiz (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'in, "Ramazan ayı girince göklerin kapısı açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da zincire vurulur." hadisi hatırlatılarak başlanan mesajda, fırsat ayı olan Ramazan'ın dua, mukabele, nefis terbiyesi, zekât, sadaka ve infak gibi ibadetlerle süslenmesi, iftar sofralarında israftan kaçınılması gerektiği tavsiye edilerek bu ayın İslam ümmetinin uyanışına vesile olması temennisinde bulunuldu.
"Oruç, riyanın karışmadığı ender bir ibadettir"
4Vakıf adına mesajı okuyan Mehmet Menteş, "Manevî değeri, bireysel ve toplumsal hayata olan olumlu katkısı ve sayısız sevapları ile ilgili Hazreti Peygamber (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'den birçok rivayetin geldiği bir hayır ve bereket mevsimindeyiz. Öyleyse; Ramazan ayının kıymetini hakkıyla bilmeli, bu mübarek ayı maddi ve manevi bakımdan hayır işlemek için büyük bir fırsat olarak görmeli, daha fazla sevap işleyerek, günahlardan sakınmalı ve bunun bilincinde olmalıyız. Hayır derecesinin büyüklüğü nedeniyle sevabını bizzat Allah'u Teâlâ'nın verdiği oruç ibadeti, riyanın karışmadığı ender bir ibadettir. Bu değerli ibadeti güzel ve gönül alıcı sözlerle, salih amellerle daha da değerli kılmalıyız." dedi.
"Bu ayda ibadetlere daha çok dikkat edilmeli, iftar sofralarında israfa kaçılmamalı"
Menteş, "Kur'an ayı olan Ramazan'da karşılıklı Kur'an okumak demek olan mukabele sünnetini idrak etmeli, camilerde, Kur'an kurslarında ya da evlerimizde bu sünneti yaymalı ve yaşatmalıyız. Kur'an-ı Kerim'in indiği gece olan Kadir Gecesi'nin sevabına ermek için gecelerimizi ihya etmeli, sahur vakitlerini fırsat bilerek teheccüd namazı alışkanlığını kazanmaya çalışmalıyız. İftarın bereketinden istifade etmek adına, eş, dost ve akrabalarımızı, komşularımızı iftar sofralarımıza davet etmeli, davet edildiğimizde de davetlere icabet ederek İslam kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz. Orucun, nefsi terbiye etmek olduğunu unutmamalı ve iftar yemeklerinde israfa ve şatafata neden olacak davranışlardan kaçınmalıyız. İftar sonrasında rahatlamamıza da vesile olan teravih namazı sünnetini kaçırmamalı, namazlarımızı camide cemaatle kılarak kendimiz ihya olduğumuz gibi, camimizin de ihya olmasına katkıda bulunmalıyız." diye konuştu.
"İslam coğrafyası ve Müslümanlar için hem kavli hem de ameli bir şekilde dua etmeliyiz"
Müslümanlar arasında dayanışma ve kardeşliğin nişanesi olan zekât, fıtır ve sadaka gibi hayırlardan mahrum kalınmamaya özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Menteş, "Gerek açık gerek gizli, gerek gündüz ve gerekse gece infak ederek ayetlerde övgüye mazhar olan kullardan olmaya gayret etmeliyiz. Bu mübarek günlerde mazlum İslam coğrafyası ve Müslümanlar için hem kavli hem de ameli bir şekilde dua etmeli ve çok çalışmalıyız. Bu azim ve kararlılık içinde ettiğimiz dualarda ki temennilerimizin ve bu temennilerimizin uğruna göstereceğimiz çabalarımızın İslam ümmeti için de bir uyanışa, bir birlikteliğe vesile olması için yüce Allah'a niyazda bulunmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında zulüm ve esaret altında olan tüm mazlumlar ve özellikle İslam coğrafyasının esaret ve zulümden çıkış yoluna vesile olması dileğiyle, tüm İslam ümmetinin Ramazanını tebrik ediyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)