Salgın süreciyle birlikte tüm yaşam malzemelerinde yaşanan fahiş oranlardaki zamlar halkı ekonomik olarak dar boğaza sokarken akaryakıta art arda yapılan zamlara bağlı olarak tüm kalemlere yeniden zam geldi ve gelmeye devam ediyor.

2021 yılının kasım ayında 7-8 lira bandında olan akaryakıt, 3-4 aylık süre içerisinde 3 katına çıktı. Akaryakıtta yaşanan zam, direkt olarak taşımacılık sektörüne, dolaylı olarak da tüm yaşam malzemelerine yeniden fahiş oranlarda zam olarak yansıdı. Akaryakıta bağlı olarak gerçekleşen zamlar hayat standartlarını ve alım gücünü ciddi oranda düşürmenin yanı sıra oto alım satımını da durma noktasına getirdi.

 

Akaryakıt zamlarının oto alım satımına etkisi üzerine İLKHA muhabirine konuşan galericiler, piyasanın ciddi manada durduğunu, vatandaşın araç almak yerine var olan aracını satmak için galerilere başvurduklarını, bu gelişmenin de araç fiyatlarını bir miktar düşürdüğünü ifade ettiler.

"Akaryakıt fiyatları sebebiyle günde 7-8 kişi aracını satmaya geliyor"

Yakıt fiyatlarından kaynaklı olarak araç alım satımının düştüğünü belirten Sedat Bardakçı, "Dolar ve faiz oranlarının yüksek olmasının üzerine bir de akaryakıt eklenince insanlar artık özel olarak araçlarına binip bir yerlere gitmiyor. Mecburi ihtiyaç olursa kullanıyorlar. İnsanların kazandığı paralar keyfi olarak eğlenmeye, hafta sonu gezmeye yetmiyor. Bu da bizi etkiliyor. Araç fiyatları düştü, ayda bir insan ortalama 800-1000 lira yakıt yakarken şu anda 2 bin 500 lira yakıyor. Bu da neredeyse bir ev kirasından fazla. 4 bin 500 lira alan birisini düşündüğünüzde sıradan 100-150 bin liralık bir arabası bile olsa 2 bin 500 liralık yakıt çok fazla gelir. Onun için piyasada hareket yok. Günde ortalama 7-8 araç sahibi yakıt pahalılığı sebebiyle aracını satmaya geliyor. Gücü olan ya arabasını kapısının önünde yatırım diye yatırıyor veya muayene derdi, bandrol ve sigortadan kurtulmak için satıyor. Millet bir an önce aracını elinden çıkarmak istiyor. Daha önce bir evde 2-3 araç varsa bir araçla idare etme yoluna gidiyorlar." dedi.

"İnsanların alım gücü düştü"

Bir aracın deposunun eskiden 250-300 liraya dolduğunu, şimdi ise bin, bin 200 liraya anca dolduğunu söyleyen Çetin Ovat, "Yakıt zammının İstanbul trafiğinde de etkisini görüyoruz. Şu anda araç almaktan daha fazla aracını satanlar var. İnsanların alım gücü düştüğü için araç alırken düşünüyorlar. Dünyanın genelinde bu sıkıntılar var ama bunun etkisi Türkiye'de biraz daha fazla hissediliyor. Temennimiz bunun bir an önce düzelmesi, düzenlenmesidir." diye konuştu.

"Piyasanın yeniden canlanacağına inanıyorum"

İnsanların önünü göremedikleri için beklemede olduklarını vurgulayan Selahattin Varışlı, "Akaryakıt ciddi anlamda alım satımı durdurmuş durumda. Kimse önünü göremiyor. Onun için biraz çekimser davranıyorlar ama araç piyasasının yeniden canlanacağına inanıyorum. Çünkü hala bazı bölgelerde ciddi talep var. Bazı AVM'lerin otoparklarında ciddi anlamda sıfır araçlar var. Geçenlerde Levent'te bir AVM'nin parkına yolcu bıraktığımda otoparkın sıfır araç dolu olduğunu gördüm. Devletin bunlara da el atması gerekiyor. Vatandaş şu an araç almak yerine araç satıyor. 200 bin liralık arabaya şimdilerde 150 bin lira değer biçiliyor." şeklinde konuştu.

"Araba çok ama alacak adam yok"

Akaryakıt zammının oto alım satımına etkisini değerlendiren galerici esnaflarından Ahmet Kırık da şöyle konuştu:

"Akaryakıt zammı araç alım satımını bayağı etkiledi. İnsanlar yakıt alacak parayı bulamadıkları için araba almayı da mantıklı bulmuyor. Arabayı alıp otoparkta yatırdığında ise araç çürüyor. 2 milyon liraya araba alıyorum ama 2 milyon 200 bine alıcı bulamıyorum. Hükümet araç fiyatlarını yarı yarıya indirse ve senede sabit tutsa bizde olan araçlardan zarar etmeye razıyız. İnsanlar toplu taşımalarda rezil oluyor. Hastalık, virüs var. Vatandaş arabasıyla bir yere çıkıp gezemiyor, tatile gidemiyor, çocuğunu okula bırakamıyor. Oto alım satımı yok, kimse gelmiyor. Araba çok ama alacak adam yok. Talep olmayınca malın bir değeri de kalmıyor." (İLKHA)