Hürriyet gazetesi yazarı Sefer Levent, son bir aydır gündem olan ayçiçek yağıyla ilgili kan donduran bir iddiayı ortaya attı. Bazı lokanta ve yemek fabrikalarındaki aşçı, bulaşıkçı gibi elemanların, atık yağların bir bölümünü sisteme girmeyerek sakladığını, bu yağların da atık yağ şirketi çalışanlarına ya da kaçakçılara el altından teslim edildiğini belirten Levent, "Merdiven altı firmalar atık yağları işlemden geçirip ham ayçiçeğiyağına karıştırıyor. Böylece çok ucuz bir maliyetle ellerindeki ham yağ miktarını arttırıyorlar. Elde edilen zararlı yağ irili ufaklı restoran, lokanta veya yemek fabrikalarına iskontolu bir biçimde satılıyor. Sonunda bu yağ ile yapılmış yemekler tüketicinin önüne konuluyor" dedi.

İşte Sefer Levent'in o yazısı:

"İddia korkunç. Son bir aydır gündem olan ayçiçeği yağı şimdi de kaçakçıların iştahını kabartmış durumda. Sağlımızı tehdit eden olay şu şekilde gelişiyor.

* Lokantalarda, yemek fabrikalarında biriken atık yağlar lisanslı şirketlere teslim edilmek zorunda. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre bu yağlar isteğe göre çöpe atılamıyor; kanalizasyon sistemine boca edilemiyor.

* Bazı lokanta ve yemek fabrikalarındaki aşçı, bulaşıkçı gibi elemanlar atık yağların bir bölümünü sisteme girmeyerek, saklıyor.

* Bu yağlar, işbirliği içinde oldukları atık yağ şirketi çalışanlarına ya da kaçakçılara el altından teslim ediliyor. Yapılan bu teslimatın sonucunda da atık yağı kayıtsız bir şekilde satan kişilere 50 kg’lık bidonlardaki yağ için açıktan para ödeniyor.

ATIL YAĞLARIN LİTRESİNİ 5 TL ÖDÜYORLAR

SAĞLIK İÇİN BÜYÜK TEHDİT

BAKANLIK, ‘Bitkisel Atık Yağların Yönetimi Kitabı’nda atık bitkisel yağların sağlığımızı nasıl tehdit ettiği şu şekilde ifade edilmiş: “Kızartma sırasında oluşan bozunma ürünlerinden, aldehitler, ketonlar, siklik yağ asitleri ve bunları içeren trigliseritlerin insan sağlığına zararlı etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Kızartma işlemi sırasında kızartılan gıdadan yağa geçen, yağda yüksek çözünürlüğü olan, Heterosiklik Aminler (Has), Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAHs), Poliklorlu Benzenler (PCBs), Poliklorlu Benzerler (PCBs) dioksinler ve benzeri maddelerin miktarı kızartma yağında artmaktadır. Bu artış kullanım süresine bağlı olarak değişmektedir. Kullanım süresi arttıkça, bu maddelerin yağ içindeki miktarı yükselmektedir. Yağdaki polar madde miktarı yüzde 25’i geçtiğinde kanserojen etkisi de yükselmektedir. Bu nedenle de kullanılan kızartmalık yağın iki defa, kısa aralıklarla kullandıktan sonra değiştirilmesi gerekmektedir. Bir defa kullanılan yağ, aradan bir süre geçtikten sonra tekrar kullanılmamalıdır. Çünkü bekleme esnasında, yağın havayla reaksiyona girmesi nedeniyle polimerizasyon devam etmektedir.”

ATIK YAĞ KAÇAKÇILIĞI NASIL ENGELLENECEK?

ATIK bitkisel yağların çöp ya da kanalizasyon sistemine atılması  çevreye de zararlı. Şu anda en etkili yol, bu yağların belirli merkezlerde toplanması ve biodizel üretiminde kullanılması. Bu yağların kaçakçıların eline geçip, tekrar işlenerek önümüze konmasını engelleyecek tek yol ise kolluk kuvvetlerinin denetiminleri artırması olarak görülüyor. Atık yağ kaçakçılığı zincirini son noktaya kadar takip edip bu işle ilgili kim varsa cezalandırılmasını sağlamak belki de birçok kişinin hayatını kurtaracak.