Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Rusya’nın Lviv’e hava saldırısı düzenlediği haberi ajanslara son dakika olarak düştü.
Haberde tabiri caizse insana dilini yutturan bir detay vardı.
Lviv saldırı ile beraber konser “yarım kalmış”
Yarım kalan konser… Evet garip ama gerçek... Ülkede hala konserler veriliyor...
Ülkenin doğusunda bir var olma savaşı verilirken… yıkılmış binalar, kaçışan insanlar, öldürülen kadınlar çocuklar… askerler
Ülkenin batısında konserler. Belki filmler, eğlenceler
Garip değil mi?
İslam Medeniyetinin şekillendirdiği bir insan bu manzarayı asla anlamlandıramaz, kabullenemez.
“Madem bir savaşımız var…
Madem kardeşlerimiz ülkemizin işgal edilmemesi için savaşıyor, savaşacak takatim imkanım yoksa hiç değilse dua edeyim” diye düşünür Müslüman aklı…
Kadını ile erkeği ile İslamın yetiştirdiği insan bu duygu ile hareket eder.
Çünkü Müslüman vicdan dayanışmacıdır. Peygamber (as) hadisinde belirtildiği gibi "bir bedenin uzvu" gibidir.
Çanakkale işte bu ruhtan dolayı geçilmedi.
Çanakkale direnirken, Hindistan’daki Müslüman bırakın konser vermeyi ya da konser dinlemeyi, uyumayı kendine “hak olarak” görmedi.
Aynı kandan, aynı din ve mezhepten oldukları halde birkaç yüz kilometre ötede Ukrayna’nın doğusunda kardeşleri öldürülürken onlar ülkenin Batısında konser düzenleyebiliyor.
İşte bundan dolayı onlar ümmet değiller
Biz ise tek ve hakiki ümmetiz ve Kudüs’teki kardeşimizin sancısını da Keşmir’deki bacımızın çığlığını da Somali’deki delikanlının avazını taa yüreğimizde hissederiz.
Hissedemediğimiz an anlarız ki o yürek hastadır ve tedavi görmelidir.