DİYARBAKIR - Hür Dava Partisi, İslami STK temsilcilerine, yazarlara ve siyasetçilere verilen toplam 113  yıllık cezayı yaptığı kitlesel basın açıklaması ile kınadı.
 
Hür Dava Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı önünde gerçekleştirilen açıklama Ahmet Elbahadır`ın Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Halkın yoğun katılım gösterdiği açıklamada sık sık tekbirler getirilerek, "Zalimler için yaşasın cehennem, HÜDA PAR`a uzanan eller kırılsın, Müslüman boyun eğmez" şeklinde sloganlar atıldı.
 
Verilen kararlar siyasidir
Açıklamayı okuyan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz,  “Verilen kararlar siyasi kararlardır. Hukuk dışı bu kararlar, istiklal mahkemelerinden bu yana, egemen güçlerin yargıyı muhaliflere karşı bir silah, bir sindirme aracı olarak kullanma geleneğini sürdürdüklerini bir kez daha göstermiştir” dedi.
 
Şubat soğuğu Mayısta da etkisini gösterdi
Söz konusu cezaların 10 Mayıs`ta verildiğini fakat 11 Mayıs`ta Reyhanlı`da 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırılar nedeniyle kendilerine yapılan bu haksızlığı gündeme getirmediklerini dile getiren Yavuz, "Zulmün adı dün 28 Şubat’tı, bugün ise 10 Mayıs. Değişen sadece tarih olmuştur. Newroz geldi geçti ama bahar gelmedi. Şubat soğuğu Mayıs ayında da etkisini devam ettiriyor" ifadelerini kullandı.
 
Mütedeyyin insanlara yüzlerce yıl ceza veriliyor
Aralarında HÜDA PAR genel başkan yardımcıları, il ve ilçe başkanlarının da bulunduğu 15 kişiye somut hiçbir delil olmamasına rağmen toplam 113 yıl 4 ay hapis cezası verildiğini hatırlatan Yavuz, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 yıldır devam eden İslamî STK davasının  ‘yargı skandalı’ olduğunu belirtti.
 
"HÜDA PAR’a engel olamayacaksınız"
HÜDA PAR Seyhan İlçe Başkan Yardımcısı’nın da aralarında bulunduğu 5 kişiye Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen toplam 37 yıl 6 aylık hapis cezasının onandığını da anımsatan Yavuz, “Bu haksız, hukuksuz cezalar HÜDA PAR’ı siyaset sahnesinden tasfiye teşebbüsüdür. Bu teşebbüsler sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Başaramayacaklar! Hakka ve halka hizmet için yola çıkmış HÜDA PAR`a engel olamayacaklar! Bu kervanı durduramayacaklar! Yolundan döndüremeyecekler!” ifadelerine yer verdi.
 
"Eli silahlılar dışarı, ellerinde Kuran-ı Kerim olanlar içeri!"
Derin yapılar tarafından sürekli saldırıya uğrayanların, ve bu saldırılar karşısında sağduyusunu kaybetmeyerek müspet davrananların cezalandırılmasının çok manidar olduğunu belirten Yavuz, “Elinde silah olanların silahlarını bırakarak düz ovada siyaset yapmaya davet edildiği, barışın ve helalleşmenin konuşulduğu bir süreçte elinde silah olmayan ve aktif siyasetin içinde olanların cezalandırılmasını değerli halkımızın takdirine sunuyoruz” dedi.
 
"Yasal zeminde hakkını dile getirmek, terör suçuymuş!"
Anayasanın ve kanunların kısıtlı da olsa tanıdığı hakların, dindarlar söz konusu olunca ‘terör faaliyeti’ olarak değerlendirildiğini vurgulayan Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Statükonun haksızlıklarını ve eksikliklerini dile getiren ve düzeltmeye gayret edenler, İslami hassasiyet sahibi kişi ve kurumlar olunca, herkese eşit olarak tanınması gereken hak ve özgürlükler kullandırılmamaktadır. Meşru ve haklı taleplerin yasal zeminde dile getirilmesi bile terörist faaliyet kapsamına alınıp cezalandırma yoluyla bir yıldırma ve sindirme politikası güdülmektedir.”
 
"Yargı Bağımsızdır diyenler sorumluluktan kaçamayacaklar"
Başta AK Parti Hükümeti olmak üzere, devlet idaresindeki etkili ve yetkili tüm kurum ve kuruluşların, emniyet ve yargının işbirliği ile yaptığı bu haksızlıklara ortak olduğunu söyleyen Yavuz, “Kendine yönelik yargı operasyonlarını alelacele kanun değişikliği yapmak da dâhil, her türlü olanağı kullanarak bertaraf edebilme maharetini gösteren başbakan ve hükümeti, bu topraklarda gerçekte hiçbir zaman var olmamış ‘yargı bağımsızlığı’ bahanesinin arkasına saklanarak partimize ve İslami sivil toplum kuruluşlarına yönelik bu zulmün sorumluluğundan sıyrılamazlar” şeklinde konuştu.
 
Verilen cezaları şiddetle kınıyor, herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz
Yavuz son olarak, “Partimizin genel başkan yardımcıları ile il ve ilçe başkanlarına, İslamî sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile gazetecilere verilen cezaları şiddetle kınıyoruz. Siyasi yargılamalara ve yargı kullanılarak muhalifleri tasfiye teşebbüslerine karşı, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve halkımızı duyarlı olmaya ve tepki vermeye davet ediyoruz” dedi.  
 
Açıklama Molla Beşir Şimşek`in yaptığı dua ile sona erdi.  
(M. Sait Adıyaman, Hüseyin Yalçın - İLKHA)