Gıda ürünleri Covid-19 salgının baş göstermesi ile birlikte son 2 yıllık süreçte yüzde 50’yi aşan oranda zamlandı. Bazı ürünlerde fiyat artışları yüzde 110’ü de aşarken, Ramazan ayına doğru gıda ürünlerine yeni zamların gündeme gelebileceği de belirtiliyor.
Ramazan ayına çok kısa bir süre kalırken, Ramazan denince akıllara sahur ve iftar sofraları heyecanı geliyor. Ramazan ayı öncesi bu durumu fırsat bilen firmalar fırsatçılık yaparak fahiş fiyatlar uyguluyor.
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte özellikle sebze, et, süt ürünleri gibi gıda ürünlere Ramazan ayı öncesi astronomik zamların yapılması dikkat çekiyor.
İftar ve sahur sofralarının vazgeçilmez ürünleri olan et ile hububat, bakliyat ve kahvaltılık gibi temel gıda ürünlerine Ramazan öncesi zam yapan fırsatçılara fırsat vermemek için vatandaşlara da bazı görevlerin düştüğünü belirten uzmanlar, bu konuda vatandaşları uyarıyor.
Tüketicilerin bilinçli davranması gerektiğini belirten uzmanlar, vatandaşların fahiş fiyat uygulayanları Alo 174 Gıda Hattı, Ticaret Bakanlığının Alo 175 Hattını ve “Haksız Fiyat Artışı Şikayet Bildirimi”nin mobil uygulaması üzerinden şikayet etmesi gerektiğini ifade ediyor.
Ramazan ayına çok kısa bir süre kaldığını ve her sene olduğu gibi gıda ürünlerinin fiyatlarının arttığına dikkat çeken Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, vatandaşları Ramazan ayı boyunca daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Vatandaşlara ihtiyaçlarından fazla ürün almamalarını tavsiye eden Yılmaz, bolluk ve bereket ayı olan Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarında olduğu kadar alışverişte de tasarruflu olmanın önemli olduğunu ifade etti.
Ramazan ayında alışverişlerin her zamankinden daha tutumlu ve düşünülerek yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, alışverişe çıkılmadan önce mutlaka ihtiyaç listesi yapılması ve alışverişin listeye göre yapılmasını önerdi.
Her yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında da gıda fiyatlarında artışların görüldüğüne dikkat çeken Yılmaz, “Her yıl Ramazan ayında biz bu sorunu yaşarız. Ramazan ayı öncesi bir anda fiyatlar artar ve fırsatçılık yapılır. Çünkü insanlar iftar ve sahur yapacak, gıda tüketimi artacak. Bunu suiistimal eden satıcılar var. Yine sağlığa zararlı gıda üretim noktasında da çok sorun yaşarız.” dedi.
“Tüketicilerimiz gıdalarla ilgili bütün şikayetlerini bildirsinler”
Vatandaşların alışveriş yaparken haksız fiyat artışlarına tanık olması durumunda Ticaret Bakanlığının internet sitesindeki şikayet bildirim kısmına şikayetlerini yazabileceklerini ve bu şikayetlerin de ilgili birimler tarafından değerlendirilmek üzere işleme alınacağını bildiren Yılmaz, “Alo 174 Gıda Hattı ve Ticaret Bakanlığının Alo 175 Hattını ile ‘Haksız Fiyat Artışı Şikayet Bildirimi’ şeklinde mobil uygulaması var. Tüketicilerimiz bu uygulamayı cep telefonlarını indirsinler, haksız fiyat olduğuna inandığı ve gördüğü zaman bu uygulama üzerinden Ticaret Bakanlığımıza çevrimiçi olarak bildirebilirler. Marketleri denetlemek Ticaret Bakanlığının yetkisindedir. Belediyelerin sadece etiketleri denetleme yetkisi vardır. Fiyat konusunda esas yetkili kurum belediyeler değildir. Belediyeler bu konuda çalışmalar yapıyorlar ama fiyat konusunda yetkili olan kurum Ticaret Bakanlığı ve Ticaret İl Müdürlükleridir. Gıdalar konusunda, sağlığa zararlı gıda noktasında, son kullanma tarihi geçmiş, bozuk ürün, ürünler başka ürünlerle karıştırılmış olabilir. Tüketicilerimiz gıdalarla ilgili bütün şikayetlerini Alo 174 Gıda Hattı ve Ticaret Bakanlığının Alo 175 Hattını ile ‘Haksız Fiyat Artışı Şikayet Bildirimi’ne bildirebilirler. Lütfen bundan çekinmesinler. Bunu da ısrarla yapsınlar. Hepimizin bilinçli vatandaş, bilinçli tüketici olarak bunu yapmamız lazım. Örneğin bir markette son kullanma tarihi geçmiş bir ürün satılıyorsa bu durumda hemen Alo 174 numaralı gıda hattına bildirmemiz lazım. bozuk et satılıyorsa bildirmemiz lazım. Açıkta bir gıda ürünü satılıyorsa bunu bildirmemiz lazım. Diğer tüketici şikayetlerimizi ise Alo 175 numaralı tüketici hattını arayarak iletebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Açken alışverişe çıkmamamız lazım”
Ramazan ayında iftar öncesi alışveriş yapılmamasını tavsiye eden Yılmaz, “Bunu biz her Ramazan ayında söylüyoruz. Çünkü aynı şeyi biz de yapıyoruz. İftara doğru hepimiz acıkıyoruz, ihtiyacımızdan fazla ekmek alıyoruz. Bu defa o ekmekler bayatlıyor, ertesi gün taze ekmek almak istiyoruz, o bayat ekmeği çöpe atmak durumunda kalıyoruz; bunlar doğru değildir. Özellikle gıda ürünlerinin bizim kıymetini bilmemiz lazım. İsraftan kaçınmamız lazım. İhtiyacımız kadar ürün almamız lazım. Ramazan'ın anlamı da zaten budur. Ramazan’ın anlamı sadece oruç tutmak, aç kalmak demek değildir. Ramazan ayında yoksulun, fakirin aç kalanın halinden anlamamız gerekiyorsa eğer bizim israftan kaçınmamız lazım. Açken alışverişe çıkmamamız lazım.” diye konuştu.
Özellikle Ramazan ayında israfın en aza inmesi gerekirken bu dönemde daha çok arttığına dikkat çeken Yılmaz, abartılı iftar sofralarından uzak durulması ve israftan kaçınılması gerektiğini ifade etti. (İLKHA)