Dünyada yaşanan salgın, Ukrayna-Rusya Savaşı ve ham maddede yaşanan sorunlar küresel anlamda maddi sıkıntıların yaşanmasına sebep oluyor. Bütün bu sorunlara ek olarak ülkemizde yapılan stokçuluk ve fahiş fiyat artışları özellikle temel gıda maddelerinde toplumu ciddi anlamda dar boğaza itmektedir.
Yapılan stoklar ve ürün fiyatlarının etkilenmesi ile ilgili Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş yaptırım ve cezaların bulunduğuna değinen Hukukçu Mehmet Şefik Kocaağa, ilgili ceza maddelerinin şeffaf bir şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.
Stokçuluk ve fiyatı etkileme suçlarının Türk Ceza Kanunu'nun 9'uncu bölümünde ekonomik, sanayi ve ticarete dair suçlar kapsamında düzenlendiğini hatırlatan Kocaağa, 237'nci maddede fiyatları etkileme olarak düzenlendiğini, 240'ıncı maddede de stokçuluğa sebep olma, mal veya hizmet satımından kaçınma olarak düzenlendiğini belirtti.
Perakende ticaretinin düzenlenmesi için kanunların olduğunu ifade eden Kocaağa, "Bu kanunda da para cezaları var. Bu kanunda yer alan hapis ve para cezalarının arttırılması için mart ayın meclise yasa teklifinin sunulduğunu dile getirdi.
"Devlet yetkililerinin ilgili kurumlar eliyle ciddi anlamda denetimler yapması gerekiyor"
Stokçuluğun ve fiyatları etkilemenin toplumu ciddi anlamda etkilediğini belirten Kocaağa, şunları söyledi:
"Bu olağanüstü zamanlarda, pandemi ve Ukrayna ve Rusya'dan kaynaklanan savaş nedeniyle piyasanın spekülasyonlara açık olduğu zamanlarda devletin piyasaya hâkim olması lazım. Girdi maliyetlerinden kaynaklanmayan spekülasyonlara dayalı fiyat artışlarını, mal azlığından kaynaklanmayan stokçuluğu önlemek için devletin çok iyi bir denetimde bulunması, çok iyi bir müeyyide uygulaması gerekiyor ki piyasayı kontrol altında tutabilsin. Toplum hem fiyatları etkilemeden kaynaklı hem de stokçuluktan kaynaklı olarak çok sıkıntı çekti. Pandemi ile beraber çok hızlı bir şekilde bu düzenlenmelerin yapılması gerekirdi. Çok güçlü bir denetim mekanizmasının kurulması lazımdı. Özellikle büyük market stoklarının şeffaf bir şekilde denetlenmesi ve ilgili devlet birimlerine bildirilmesi için çok daha önceden bir hazırlık yapılması, kanuni düzenlemenin yapılması ve bunların önlemlerinin alınması gerekiyordu." şeklinde konuştu.
"Ülkemizde yayın yapan kötü niyetli medya birimleri var"
Medyanın da fiyat artırımı ve stokçuluk psikolojisin yayılmasında çok etkili olduğuna dikkat çeken Kocaağa, "Sadece perakendecilere, üreticilere yüklenmemek lazım. Gazeteler, televizyonların da Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen suçlar açısından takip etmek lazım. Bazı medya birimleri spekülasyonlara sebebiyet olabiliyor. O yüzden kötü niyetli olarak ülkemizde yayın yapan, toplumun iyiliğini ve hayrını istemeyen birçok medya kuruluşu var. Bunların da üzerlerine gitmek ve yaptıklarının bedelini ödettirmek gerekiyor." dedi.
"Stokçular için gerekirse kanun hükmünde kararnameler çıkarılmalıdır"
Rekabet Kurumunun tekelleşmenin önlenmesi için daha etkin şekilde kullanılması gerektiğini ifade eden Kocaağa, piyasayı belirlemeyen ve tekelleşmeye çalışan zincir marketlere caydırıcı müeyyideler uygulanabilmesi gerektiğini söyledi.
Kocaağa, "Tekelleşmenin önüne geçmek için piyasayı istedikleri gibi yönlendirmelerini engellemek için bu kurumların etkin şekilde çalışmaları lazım. Hükümetin de bu kurumların etkin çalışmalarını sağlaması için yardımcı olması gerekiyor. Bütün dünyada bu tür zincir marketler var ama bunların piyasayı kendi lehlerine istedikleri gibi yönlendirme, tekel kurmanın önüne geçmek için birçok yol ve yöntem var. Devlet bu sıkıntıları gidermek için çeşitli kurumları kullanabilir. Bu kurumların etkin kullanılması gerekiyor ki bu sıkıntıları giderebilsin. Olağanüstü durumlar için uygulanacak cezalar çok farklı bir şekilde düzenlenebilir. Yeri geldiğinde bunlar için Kanun Hükmünde Kararname bile çıkarılabilir. Hükümetin bunlar üzerinde çok sağlam bir şekilde durması, kesinlikle önlemlerin ve müeyyidelerin gevşetilmemesi gerekiyor. İlgili kurum ve kuruluşları çok iyi yönlendirip bunların üzerine yürümesi lazım ki toplum bu sıkıntılardan kurtulabilsin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)