Adıyaman`da neler oluyor bilen var mı? Varsa Allah rızası için ilgili makamlara anlatsın. Malumunuz 17.05.2013 Cuma günü saat 18.00 da Akil insanlar Adıyaman da idiler aslında, özelde Adıyaman genelde ise bölge halkı olarak çokca alışık olduğumuz bir durum yaşandı. Polis yoğun bir güvenlik önlemi almış her girişi ayrı ayrı kontrul ediyor adeta ibadet anlayışı ve gönlü huşu bulmuş bir mürid edası ile gelenlerin üzerini arıyor.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) sosyal tesislerinde sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelen akil insanla bir anda neye uğradığını şaşırıyorlar. Olaya müdahale etmek istyen heyet üyelerinden Kezban Hatemi, "Lütfen emniyetteki arkadaşlar çekilsinler oradan yani. Nereye giriyoruz biz. Arkadaşlar resmi arkadaşları istemiyoruz" diyerek tepkisini dile getiriyor.

Heyetin Başkanı Yılmaz Ensaroğlu da, üzeri aranarak giren davetlilere, "Aranan arkadaşlar içeri girmesin arkadaşlar durun. Biz davetlilerimizin aranarak içeri girmesini istemiyoruz. Türkiye`nin hiçbir yerinde böyle uygulama görmedik. Dışarıda öyle bekleyin, bende dışarıda bekliyorum heyet başkanı olarak. Bu sorunu Adıyaman polisi çözmüyorsa, bizim davet ettiğimiz insanların üstlerini arayarak içeri alacaklarsa biz o toplantıyı yapmayız hiç gereği yok" diye konuştu.

Daha sonra gazetecilerin tepkisini sorması üzerine polislere eleştirisini sürdüren Ensaroğlu, "İşte güvenlik adına alınan önlemler bazen özgürlükleri kısıtlayabiliyor. İnsan onuruna aykırı uygulamalara da dönüşebiliyor. Biz bunların 80`de, 90`da kaldığını sanıyorduk. Gerçeği bilmiyoruz, nedenini bizde bilmiyoruz ama bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Böyle şey olmaz yani. Bu bizim geldiğimiz 7`inci, 8`inci il ama hiçbir yerde böyle bir sorun yaşamadık. Güvenlik birimleri bir istihbarat almış olabilirler, bizim güvenliğimiz için bunu yapıyor olabilirler. Ama bizim davet ettiğimiz insanlarında en fazla ismini sorarsınız. Allah`tan X-ray cihazı konulmamış. Birde sabıka belgesi falan isteyelim. Böyle şey olur mu? Bu çok abartılıdır. Ben şahsen davetli olsaydım, beni aramaya kalktıklarında dönerdim. Hem davet edeceksiniz, hem de üstümü arayacaksınız. Böyle şey olmaz yani, güvenmiyorsan beni davet etme kardeşim. Bu bize yönelik bir güvensizlik" diyor. Ve isyan ediyor.

Şimdi gelelim Adıyaman polisinin diğer marifetlerine;

1.Tamamen yasal olan Doğru Haber gazetesi’nin dağıtılmaması için dağıtıcıyı tam 3 defa tehdit etmek. Neymiş efendim biz bu gazeteyi sevmiyoruz.

2.Kutlu doğum için afiş asan Peygamber sevdalısı gençlerin fotoğraflarını çekerek onları tehdit etmek. Tabi şehirde asayiş Berkemal ya adamlar aldığı maaşın hakkını vermek için kendilerine iş çıkarıyor.

3. islami faaliyet yapan derneklere giden gençleri takip edip onları taciz etmek ve hapis ile korkutmaya çalışmak.

4.Kutlu doğum alanına panzer getirmek, alana gelenlere kaş göz kıpmak.

5. kendilerine göre ve niyet okumalara dayalı fezlekeler yazarak hakim ve savcıları yanıltıp altı tane islami dernek üye ve gönüllüsüne 50 yıl hapis cezası vermek.vs.vs.

Acaba Akil insanlar bu durumdan haberdar mıdır bilmem, ancak şunu çok iyi bilsinler ki; birileri memuriyeti hizmetkarlık değilde zulum ve tahakküm aleti olarak kullandıkca,

Rejim faşistlikten vazgeçmedikçe,

Devlet halkın inancı ile barışmadıkca,

Hükümet katledilen mazlumların hakkını sormadıkça,

İslami camiallar sürecin dışında tutuldukça

Tek suçları idarecilerin düşündüğü gibi düşünmemek (!) olan, ceza evlerinde ölen ve ölümlerini bekleyen insanlar orta yerde durdukca,

Kızına okul kıyafeti alamadı diye kendini asan işsiz babalar var oldukca,

Özgürlük adına hayvani duygular resmi makamlarca güvence altına alındıkca,

Okullar eğitim yuvası olmaktan çıkıp F yuvası haline getirildikce bu srun çözülmez çözülemez hekez bunu böyle bilsin......
 
selam ve dua ile
Seyfullah Mansuri