Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT)  48'inci Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı oturumunda konuştu.

Öz eleştiri yapılması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Dost acı söyler" sözüne atıfta bulunarak, "Bugün dostlar meclisindeyiz. Öz eleştiri yapıp ‘önce kendi evimize nasıl çeki düzen veririz’ diye çalışmalıyız. Dünyamız zor günlerden geçiyor. Avrupa’daki savaş herkesi etkiliyor. Çıkarların insani değerlerin önüne geçtiği ve ahlaki değerlerin zayıflatılmaya çalışıldığı bir dönem. Mutluluğu tüketimle özdeştiren bir anlayış, tabiatı tahrip eden bir tüketim hırsı." dedi.

İslam’ın 14 asırlık kültürü, sanatı, medeniyeti, ilim ve irfanının yeniden keşfedilmeyi beklediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Kudüs, Şam, Halep, Kabil gibi medeniyetlerimizin klasik merkezleri tahrip oldu. Kimliklerini yitirdi. Birçok İslam ülkesinin adı savaş, terör, acı ve katliamlarla anılır oldu. İşgal altındaki Kudüs-ü Şerif’te asırlardır nesilden nesile mülklere zorla el konuluyor." diye ekledi.

"Uygur Türkleri dini haklarını korumada zorluklarla karşı karşıya"

Dünyanın farklı bölgelerindeki Müslümanları çektiği sıkıntılara işaret eden Çavuşoğlu, "Batı Trakya’da 7 asırdır, Kıbrıs’ta 5 asırdır ezan-ı muhammediyeyi canlı tutan Müslüman Türkler, 21’inci asırda temel haklarından mahrum. Keşmir’deki kardeşlerimizin temel hakları ihlal ediliyor. Avrupa’da İslam düşmanlığı yükseliyor. Çin’de Uygur Türkleri ve diğer Müslümanlar dini haklarını ve kültürel kimliklerini korumada zorluklarla karşı karşıya.  En fazla Müslümana ev sahipliği yapan ülkelerden biri olan Hindistan’da başörtüsü hakkı reddediliyor. Rohingyalar artık dünyanın dikkatini bile çekmiyor. Libya’da Suriye’de, Yemen’de kardeş kanı akmaya devam ediyor. Bugün Ukrayna’da yaşanan, hepimizin karşı çıktığı savaş çifte standardı da göz önüne serdi. ‘Burası Ortadoğu değil, Afganistan değil, neden kan dökülüyor’ diyenleri de duyduk. Bizim için Harkiv’de dökülen kan ile Halep’te dökülen kan bir. Çünkü bizim medeniyetimiz bunu buyuruyor." diye konuştu.

İslam dünyasının içinde bulunduğu durumla ilgili başkalarını suçlamamak gerektiğini belirten Çavuşoğlu, önce kendimizi hesaba çekmemiz gerektiğini vurguladı.

"Ümmet olarak tek vücut olursak karşımıza çıkan her engeli aşarız"

Hazreti Muhammed'in, müminlerin bir vücuda benzediğini, vücudunun bir yeri hastalandığı zaman diğer uzuvlarının da bundan rahatsız olduğunu söylediğini aktaran Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"İslam alemi Saraybosna’dan Urumçi’ye, Bahçesaray’dan Mali’ye çeşitli dertlerden mustarip. Peki geri kalanımız bu rahatsızlığı duyuyor muyuz? Türkiye ile anlaşmazlığınız var diye, Kıbrıs’taki Batı Trakya’daki Müslümanların haklarına sahip çıkmaktan geri durmak hakkaniyetli olur mu? Cemmu ve Keşmir’in statüsünü ve demografisini değiştirme girişimlerine göz yummak doğru mu? Uygur Türklerinin durumunu görmezlikten gelmek doğru mu? Müslüman devletler bu ülkelerle sorun yaşasın demiyoruz. Tam tersine, iyi ilişkilerimizi Müslüman toplumların durumlarını iyileştirmek için kullanalım diyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak hepimizin ortak davası için var olduğumuzu biliyoruz. Vazifesi, İslam dünyasının bu davalarımızda ortak sesi olmak. Tekrar başa dönersem ümmet olarak tek vücut olursak karşımıza çıkan her engeli aşarız. Allah yar ve yardımcımız olsun." (İLKHA)