Ya Rab! Ne zamana dek sürecek bu zulüm, bu haksızlıklar, bu tuğyanlar… Yok, mu bir tokadın! Çarpsın artık şu zalimlerin yüzüne… YETER ARTIK diyor tüm zerrelerim YETER… Biliyorum Senin uygun zamanı beklediğini, cehennem narını onlar için kızdırdığını… Ve süslediğini cehenneminin… Korları tutuşturduğunu, kızgınlığını, öfkeni, gazabını sakladığını biliyorum… Zamanlar yarattığını, fırsatlar yarattığını ve hala merhametinle açık kapılar bıraktığını, girilecek yollar beklediğini… Ama ben bekleyemiyorum artık, sabrım son damlasını da tüketmek üzere… Düşüncelerim fütursuz, davranışlarım karmaşık, duygularım keşmekeş… İsyan ateşi ayakuçlarımdan son süratle tırmanıyor, ta kalbime kadar yol bulup yanardağlar oluşturuyor… Püskürmek istiyor lavlar boşluk bulan her yanımdan… Beynimden çekiç misali sesler çıkıyor… Balyozu andıran bir ses içimde yankılanıyor YETER diye…


Bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl insanlık, bu nasıl İNSAN! Yeryüzünün halifesi diye tanıttığın o yüce şahsiyet ve şahsiyetler, ne de az ALLAH’IM! Bu kadar aşağılık olmak, çok ulaşılmaz benim dünyamda, hangi dünyanın insanları ki bunlar insanlıktan zerre kadar pay almamış, hangi dünyanın insanları ki bunlar insan olamamış… Mercekle mi aramam lazım, insan bulabilmek için, vicdan bulabilmek için… Hayalleri yıkılıyor bir anda milyonlarca genç kızın ve milyonlarcasının yıkılmış enkazı üzerine, bir kez daha deprem yaratılıyor… Ne istiyorsunuz on ikisinde, on üçünde olan zavallı masum kız çocuklarından… Onlar neden özgür olamıyorlar, onlar neden istedikleri yerde okuyamıyorlar. Sizler gibi birkaç çapulcu, kendini bilmez, insanlıktan pay almamış kişiler yüzünden neden tüm hayalleri yıkılıyor… Örtülerinden dolayı, tercihlerinden dolayı neden özgür mahkûmlar hepsi… Neden dar kalıplara sıkıştırılmaktalar… Sizler tattınız mı özgürken aslında mahkûm olmayı, sizlerin tüm hayalleri yıkıldı mı hiç, sizler kıyafetinizden dolayı ikinci sınıf insan muamelesi gördünüz mü, kapılarda ağladınız mı, elinizde olan haklar zorla gasp edildi mi… Haklarınızı korumak isteyen anneleriniz sizler yüzünden ceza aldı mı? Aklım, duygularım ve insanlık inancım bir türlü hazmediyor bunları… Mini etekli, kadınlıktan, hayâdan pay almamış birileri rahatlıkla okurken yanımda, örtümden dolayı gasp edilmesi haklarımın, değil mi kimsenin umurunda… İnsanlıktan payımı alarak ses çıkarmıyorum makyajlıya, mini etekliye karışmıyorum onların tercihlerine ve kimse karışmıyor tercihlerine, ama bizler neden ve ne haklarla, hangi sıfatsızlarca engelleniyoruz… Hayallerini yıktığınız körpe çocukların, dünyalarını yıktınız. Sanır mısınız ki bu devran böyle sürecek ve sizler böyle kalem kıran, böyle ahkâm kesen… Ve utanmadan hayaller yıkan, gelecekler mahfeden, dünyalar yakan… Elbette gün gelecek defterinizi dürülecek…
Bir değil bini,milyonu buldu derdimiz…Her gün,her saat tırmandı kederimiz…Her gün ayrı bir acı,ayrı bir dert,ayrı bir hak ,ayrı bir tat…Ayağa kalkmaya çalışırken,kesildi bacaklarımız,tutmaya çalışan ellerimiz kesildi,konuşan dillerimiz kesildi…Bir dert ,bir sıkıntı bitmeden öteki başladı,daha toparlanmadan alaşağı edildik,oyunu bile kurallarına göre oynamayanlarca…İhya`yı, Mustazaf`ı savunurken ,başka dertlere salındık,koştururken durmadan oradan oraya,sürüklendik başka diyarlara,başka dertlere…Tuttuk derken elinden zamanın,başka bir zamanda kapı açıldı ,itildik içine…daha kaldırmazken başımızı,ayaklar altına alındık,ezildik yine…acımasızca ezildi başlarımız,alındı bütün haklarımız..Özgür olmak bile değil hakkımız,yaşamak hiç değil,ölmek bile hafif kalırdı yaşamı ipotek altına alanlarca…Var olmamalı susmayanlar,var olmamalı haksızlıklara katlanamayanlar,var olmamalı ALLAH diyenler,susturulmalı İSLAM diyen diller,susturulmalı MUHAMMEDİ gönüller…Hapsedilmeli MUSTAZAF duruşlular,hapsedilmeli SELAM yürekliler…Ahımız arşı alayı deldi geçti,dualarımız çarpa çarpa ilerliyor semalarda…VUSLAT yakındır bizce ,sizce…Güçlü olmak düştü hissemize,sizlerden devralmaktır şimdi bize düşen davayı…Ağırlığı yüklenmeye hazırız,son nefese dek durmamaya yeminliyiz…Arkada kalmasın gönülleriniz…MUŞ SELAM DER’İN DEĞERLİ ABİLERİ CESİM VE MANSUR ABİ eğer zalim yine zulmünü ifşa ederse, sizlere MEDRESE-İ YUSUFİYE YOLUNDA sabırlar diliyorum…Ailesine, tüm sevenlerine de…Hırsızı,çapulcusu her türlü insanlık suçu işleyen suçlusu kol gezerken özgür dünyada, varsın sizler gibi,İslam adına,insanlık adına çalışanlar mahkum olsun geçici olan bu handa…GÜN GELİR DÜNYA DÖNER,GÜN GELİR DEVRAN DÖNER,DÖNMEZSE AHİRETE DÖNER ÇARKIMIZ…Madden özgür ama kalpleri,yaşamları,inançları mahkum olanlar arasında asıl mahkumlardanız bizler…Ne mutlu sizlere,ne mutlu sizler gibi ağabeyleri olan bizlere...Ne mutlu Mazlum ve Mustazaf davaya ki ,sizler gibi mücevherleri olan hazinelere sahip…

Ümmügülsüm Turan Yaş:21 / Diyarbakır (Çermik) & Muş