Döviz kurlarında yaşanan düşüşün ardından gözler etiketlere çevrildi ancak fiyatlarda beklenen düşüş bir türlü gerçekleşmedi. Düşüş gerçekleşmediği gibi birçok temel gıda ve tüketim ürünlerine zam gelmeye devam ediyor.

Enflasyon oranlarının rekor seviyelere çıkması, akaryakıt ve gıda zamları derken hayat her geçen gün daha pahalı bir hale gelmeye başladı. Vatandaş her sabah yeni bir zam haberiyle uyanırken, zamlar ve hayat pahalılığı da en çok dar gelirlileri zorluyor.

 

2022 yılının ilk ayında doğalgaz, elektrik ve ardından akaryakıta gelen zamlarla başlayan zam furyası devam ediyor. Özellikle zincir marketlerde birçok temel gıda ürünü düne göre çok pahalandı. İğneden ipliğe gelen zamlar vatandaşları zor durumda bırakıyor.

Döviz kurundaki düşüşün ardından herkesin gözü marketlerdeki fiyatlara çevrilmişti ve vatandaşlar da haklı olarak, “Dolar artınca fiyat artışına gidenler, şimdi fiyatları düşürecek mi?” diye beklerken her geçen gün yeni zamlarla gözlerini açıyor.

Vatandaşın alım gücü düştü

Geçim derdinin arttığı Türkiye genelinde, temel tüketim maddeleri başta olmak üzere tüm ürünlere ve hizmetlere yüzde 100'leri aşan oranlarda zam geldi. Zamların yanı sıra artan kiralar, kabaran faturalar, enflasyon ile birlikte vatandaşın geliri ve alım gücü düştü.

4 bin 253 TL'lik asgari ücret, 5 bin 665 TL'lik memur maaşı ile ailelerini geçindirmeye çalışan milyonlarca vatandaş, borç ile hayatlarını idame ettirmeye gayret ediyor. Yaşam koşullarının giderek güçleştiği ve hayat pahalılığının her geçen gün arttığı şu günlerde zamlar vatandaşın belini büktü.

Akaryakıt fiyatları son günlerde düşüşe geçse de sürücüler artık araçlarına binemez hale geldi. Akaryakıt zammı ile birlikte pek çok esnaf grubunun yanı sıra vatandaşlarda bu duruma sitem ediyor.

Zamlar yalnızca akaryakıt fiyatları ile sınırlı kalmadı. Artan doğalgaz ve elektrik faturaları da vatandaşın adeta kâbusu oldu.

Pahalılık vatandaşı yoruyor

Tüm bunların yanında çarşı-pazarda vatandaşın karşısına çıkan fiyatlar da hayat pahalılığını gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz yıllarda 100 TL ile bir pazar aracı rahatlıkla doldurulabilirken, bugün 400 TL'den fazla harcama yapılarak ancak doldurulabiliyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en yoğun şehirlerinden olan Gaziantep’te de durum tüm Türkiye ile aynı seyrediyor.

Her gün yeni zamla güne başlayan vatandaşlar, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını ifade ederek, “Zamlar nereye kadar devam edecek?” diye sormakla birlikte her gün daha da artan pahalılık ile ilgili bir çözüm bekliyor.

Vatandaşlar, döviz kurundaki düşüş ile ürünlerde indirim beklerken aksine zam üstüne zamla karşı karşıya kaldıklarını, yine de ürünlerin düne göre pahalı olsa da yarına göre ucuz olduğunu söyleyerek avunmaya çalıştıklarını dile getiriyor.

“Daha önce 100 lira ile yaptığımız alışverişi şu anda 500 lira ile yapamıyoruz”

Zamların durdurulması gerektiğini ifade eden Adem Bey, “Sadece insanları kandırıyorlar, başka bir şey yok. Zam yapıyorlar ama fiyatlar düşünce indirim yapmıyorlar. Petrol fiyatları 130-140 dolara yükselirken zam yapıyorlar ama 90 dolara düşünce akaryakıt fiyatları düşmüyor. Akaryakıt fiyatları artınca hemen anında zammı yansıtıyorlar ama düşünce indirim yok. Sadece akaryakıt fiyatlarında değil gıda ve diğer ürünlerde de aynı durum uygulanıyor. Artık insanların dayanacak gücü kalmadı. Zamlar nereye kadar devam edecek bilmiyorum ama artık işler farklı yönlere doğru gidiyor. Bu güdüşle aile sorunları ve farklı kötü olaylar çıkacak. Gaziantep’in yüzde 80’i asgari ücretle çalışıyor. Bu insanların kirası, gıdası, çocuklarının okul masrafı var. Yani durum çok kötü. Daha önce 100 lira ile yaptığımız alışverişi şu anda 500 lira ile yapamıyoruz.” dedi.

“Her şey pahalı”

Zamların hayatı olumsuz etkilediğini belirten Mehmet Akıl, “Çünkü sıkıntı çok büyük. Ülkenin gidişatı iyi değil. Aldığımız maaş bize yetmiyor. Artık markete gidemiyoruz. Çünkü zamlardan dolayı artık markete gitme şansımız yok. Her şey pahalı. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Zamlar bizi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor”

Zamlardan ve hayat pahalılığından yakınan Murat Cem Ay, “Zamlar bizi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Son 5 yıldır organ nakli mücadelesi vererek malulen emekli oldum. Emekli maaşımız yapılan zamlara yetmiyor. Ev kirası, su, elektrik ve doğalgaz faturası derken çok zor şartlarda geçiniyoruz. Ne yapacağımızı da bilemiyoruz. Tüm ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Çünkü tüm ihtiyaçlarımızı almak mümkün değil. Bugün aldığımız ürünü yarın aynı fiyattan alamıyoruz. Her gün zam geliyor. Market ve pazarlarda sürekli fiyat değişiyor. Aldığımız maaş kesinlikle bize yetmiyor. Çok zor şartlarda yaşamaya çalışıyoruz. Yetkililerden artık bütün zamlar için bir şeyler yapılmasını bekliyoruz. Ekranlara çıkıp her şeyin çok güzel olduğunu söylüyorlar ama çarşıya-pazara çıkmıyorlar. Çarşı-pazardaki hayat ile ekranlardaki hayat arasında dağlar kadar fark var. Bu işler masa başında olmuyor. Çarşıya, pazara çıkın, insanların halini görün.” şeklinde konuştu.

“Aldığımız maaş bize yetmiyor

Yapılan zamların altından kalkabilecekleri zamlar olmadığını belirten Aslı Zorluoğlu, “1 adet ekmek 2 lira 50 kuruş olmuş. Zaten aldığımız maaş bize yetmiyor. Bizden daha kötüleri ve evine ekmek götüremeyenler bile var. Her şeye zam yapılıyor. 5 liranın artık bir değeri kalmadı. Çünkü 5 liraya ancak 2 adet ekmek alabiliyoruz. Ayçiçek yağı fiyatları aşırı derecede yükseldi. Bu millet ne yapacak? Nasıl geçineceğiz? Asgari ücrete zam yapıldı ama asgari ücretin zammını da fazlasıyla çıkartıyorlar. Hiçbir şeye el uzatılmıyor. Hiçbir yere gidip bir şey yapılamıyor. Her şeye zam yapılıyor. Eski döneme dönüyoruz. Yokluk ve kıtlığa doğru gidiyoruz.” diye konuştu.

“Keşke emekliye zam yapılmasaydı”

Zamlardan ve artan hayat pahalılığından dolayı vatandaşın çok zor durumda olduğunu belirten Nazmi Usta, şunları söyledi:

“Geçen yıl bir koli yumurtayı 12 liraya alıyorduk ama şu anda 35-38 lira olmuş. 5 kilogramlık Ayçiçek yağını 45-60 lira arasında alıyorduk. Şu anda ise 130 TL olmuş. Bir adet ekmeğin fiyatı yaklaşık 3 lira olmuş. Asgari ücret 4 bin 250 lira oldu ama emekliye bir şey verdikleri yok, emekliye 500 lira zam verildi. Keşke o 500 lira zammı da vermeselerdi, bu zamlarda olmasaydı. Arabamız var ama yakıt alamıyoruz. Bu ülkede bu ülkede savaş yok, neden yağımız yok. Topraklarımız mı yok? Neden Rusya'dan yağ alıyoruz?”

“Asgari ücrete yapılan zam eridi”

Hayat pahalılığının her geçen gün arttığını belirten Burhan Yavuz, “Bu şartlar altında çok zorlanıyoruz. Bir an evvel zamlara bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Bir an evvel zamları çözüm bulunursa tabi ki daha iyi olur. Denetimler de artarsa iyi olur. Çünkü millet bayağı perişan halde. Millet artık eve ekmek götüremeyecek duruma geldi. Aldığımız maaş bize yetmiyor. Asgari ücret 2 bin 800 lirayken şu anki durumdan daha iyiydi. Aldığımız asgari ücret ile geçinemiyoruz. Aldığımız maaş eridi. 3 kuruş zam geldi ama bir yandan da her şeye yüzde 100 zam geldi. Böyle olunca asgari ücrete yapılan zam da eridi.”

“Ülkemizin ekonomisi şu an zor durumda”

Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de hayat pahalılığının arttığını belirten Metin Şahin, “Biraz zor geçiniyoruz ama ülkemizin şu anki şartlarını göz önüne alarak, bu zor şartların üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Çünkü ülkemizin ekonomisi şu an zor durumda ama Avrupa ülkeleri de aynı şekilde zor durumda. Şu anda Rusya ile Ukrayna savaş içerisinde oldukları için bu doğal olarak bizi de etkiliyor. Bizim de bunu göz önüne alarak, daha iyi sonuçlar elde edebilmemiz, 2023’e daha iyi bir şekilde ulaşabilmemiz için mücadelemizi hep beraber vereceğiz. Ülkemize dış ülkelere karşı vermiş olduğu ekonomi savaşta bizim de bir ekonomi savaş vermemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Aldığım emekli maaşı ile geçinemiyorum”

Zamların kendilerini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini vurgulayan Cahit Kaya, “İstikrarsızlık başını aldı gidiyor. Bu durumun düzeleceğine de hiç ihtimal vermiyorum. Çünkü ümitsiz bir toplum olduk. Aldığım emekli maaşı ile geçinemiyorum. Ancak borçla geçinebiliyoruz. Emekli maaşı ile geçirmek mümkün mü?” diye sordu. (İLKHA)