Son zamanlarda bazı art niyetli çevrelerce hızla yaygınlaştırılan ve İslami tesettür modası adı altında hızlı bir yükseliş kaydeden bir hastalık baş gösterdi. Hastalığın belirtileri başlangıçta oldukça masumane.


 

Ev içinde giyilen kıyafetlerdeki değişiklikle başlıyor kuluçka dönemi. Bu aşamada dıştan görülmediği sürece ev içinde istenilen kıyafet giyilebilir fikri zihinlere yerleştiriliyor. Yavaş başlayan bu kuluçka dönemi bu aşamayı tamamlayınca hızla yayılıyor. Ev halledildikten sonra dışarı çıkarken ne giyilmesi gerekir telaşını sarıyor hastaya. Dışarı çıkarken en önemli şeyin iyi görünmek ve asla güzel görünmekten taviz vermemek olduğu tüm vücuda işleniyor. Bu da tamamlandıktan sonra geriye kalan tek bir şey vardır: Pahalı giyinip herkesi kendine imrendirmek!
Ne yazık ki hızla yayılan bu hastalığın önüne geçmek için çabalayan insanlar hep dışlanmaya çalışılıyor. Giyimden kuşamdan anlamayan ve ucuz insan (!) ilan ediliyorlar. Tüm bunlara baktığımız zaman İslami bilgileri sarsılmış veya kendini allame zanneden kişilerin bu hastalığa yakalandığını görüyoruz.
 

Evet, bayanlar ev içinde istediklerini giyebilirler İslami çerçeveyi aşmamak suretiyle! Ev içinde bile olsa mahrem yerlerini olur olmaz yerde keyfi olarak göstermek İslam ahlakına uymaz. Dışarı çıkıldığı zaman ise moda, uyum veya güzellik değil; bilakis bu kavramlardan soyutlanmış olmak ön planda olmalıdır. Dikkat çekmeyip göze batmamak, helal çizgisini aşıp harama kaymayan bir dış kıyafet tercih etmek Müslüman bir bayanın ön planda tuttuğu bir davranış biçimidir.
Tesettür modası safsatasına itibar edilmemelidir. Tesettür adı altında yapılan tesettür cinayetine ortak olmamak için bu gibi tuzaklara dikkat edilmeli ve “örtünme” maksadı salt “örtme”ye indirilmemelidir. Örtünme Allah’ın bir emridir. Bu emre uyulmadıktan sonra her türlü giyim sadece “örtme” kategorisinde değerlendirilir!

 

Meryem Aslan / Batman - Yaş: 20