Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar;
Bir kere daha görüldü ki herkes güvende değilse kimse değildir. Büyük bir insani yıkım ortaya çıkıyor. Ukrayna'daki dayanışma ve direniş son derece önemlidir. Kırım'a tepki verilseydi bugünkü tablo oluşmayacaktı. Kırım işgal edilirken neden ses çıkmadı?
kıymetlidir. Avrupa'nın ölümden kaçanların bir şekilde güvenli alanlara geçmek isteyenlere olumlu karşılık verilmesi son derece kıymetlidir. Ancak Akdeniz'den geçmeye çalışan mültecileri neden ölüme terk ediyorsunuz?
AB'nin Ukrayna krizini tartıştığı zirvelerden neden Türkiye yok? Bütün Avrupa'yı tehdit eden bu ortamda bile ön yargı hakim.
Gelinen noktada diplomasinin ortaya konulmasında da bir takım çabaların engellediğini görüyoruz. Türkiye ile etkili ve yüksek düzeyde bir ilişkinin üretilememiş olması, bunun iş işten geçtikten sonra telafi edilmeye çalışılması da bunun işe yaramadığını gösteriyor. Türkiye, Avrupa güvenlik mimarisini asli sütunudur.
Göçmen anlaşması da uygulanmadı. Böylesi bir savaş ortamı içerisinde hala önyargılarla hareket edilmesi büyük bir basiretsizliktir. Türkiye tabi ki güçlü bir Akdeniz ve Karadeniz devleti, güçlü bir Avrupa devletidir. Ne Avrupa demokrasi tarihini, ne Avrupa güvenliğini Türkiyesiz şekillendirebilirsiniz.
Macron NATO varlığını sorguluyordu, gerçekle karşılaştı. NATO'nun doğu kanadını güçlendirmeliyiz diyor. Türkiye egemen ve bağımsız bir devlet olarak kuşkusuz milli güvenliğini korumaya muktedirdir.