Temel gıda maddelerindeki zamlara her gün bir yenisi eklenirken, Gaziantep’te iki hafta önce yapılan ve gelen tepkiler üzerine tekrar çekilen ekmek zammı tekrar yapıldı.
Gaziantep'te vatandaşlar güne ekmek zammı ile başlarken, hayatın hemen her alanında görülen, halkı ciddi anlamda mağdur eden ve içinden çıkılamayacak bir duruma sevk eden maliyet artışları ile ardı arkası kesilmeyen zamlar, artık çekilmiyor.
Buğday fiyatlarının küresel piyasalarda son 9 yılın rekorunu kırması, yurt içinde de kuraklık nedeniyle buğday üretiminin ciddi şekilde azalması, TL’de görülen tarihi değer kayıpları un, makarna ve ekmek fiyatlarını vurdu.
Türkiye genelinde en pahalı kentler arasında yer alan Gaziantep’te vatandaşlar, bugünden itibaren ekmeği zamlı almaya başladı.
Gaziantep Fırıncılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın yeni belirlediği tarifeye göre, daha önce 2 liradan satılan 200 gramlık francala ekmeğin fiyatı yükselerek 2 lira 50 kuruş, 150 gramlık pide ekmeğin fiyatı ise 2 lira 25 kuruş oldu.
Francala ekmeğin kilosu 12 lira 50 kuruşa, pide ekmeğin kilosu ise 15 liraya yükseldi. Vatandaşlar, ekmeğe geçtiğimiz kasım ayında da zam yapıldığını hatırlatarak, bu son zamma büyük tepki gösterdi.
Ekmeğe yapılan yüzde 25’lik son zamma tepki gösteren vatandaşlar, yetkililerin zamlara bir an çözüm bulmasını istedi.
Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de yaşamın hemen her alanında görülen maliyet artışları ve zamlar, bir kez daha ekmeğe yansıdı. Fırıncılar zamları elektrik, doğalgaz, su ve un gibi maliyetlerin artmasına bağlarken, vatandaşlar ise son zamanlarda her güne zam haberleriyle uyandıklarını ve artık ne yapacaklarını şaşırdıklarını dile getirdiler.
Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta ve temel gıda ürünlerine gelen zamlardan sonra çaresiz kaldıklarını belirten fırıncılar ve vatandaşlar, zamlara çözüm bulunması ve yetkililerin bu konuda daha duyarlı olmasını istiyor.
Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu, dolar, altın, akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yükselişin hem esnafı hem de vatandaşı olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Girdi maliyetlerinin artmasının ve yapılan zamların esnafın belini büktüğünü belirten Küsbeoğlu, esnaf olarak artık zamlara yetişemediklerine dikkat çekti.
Art arda gelen zamların esnafı zor durumda bıraktığını belirten Küsbeoğlu, girdi maliyetlerinin aşırı derecede artmasının vatandaşa da zam olarak yansıdığını ifade etti.
Fırıncı esnafının zam ekmeğe zam yapmak istemediğini ancak artan girdi maliyetleri karşısında artık dayanacak güçlerinin kalmadığını belirten Küsbeoğlu, artan girdi maliyetlerinden dolayı ekmeğe zam yapmak zorunda kaldıklarını savundu.
Francala ekmeğin fiyatı yüzde 25’lik artışla 2 liradan 2 lira 50 kuruşa, pide ekmeğin fiyatı ise 2 lira 25 kuruşa yükseldiğini bildiren Küsbeoğlu, esnafın ayakta durabilmesi için güncelleme yapmakta mecbur kaldıklarını ifade etti.
Elektrik, doğalgaz, su ve un gibi artan girdi maliyetlerin esnafı mağdur ettiğini belirten Küsbeoğlu, son zamanlarda zamların artık çekilmez olduğuna dikkat çekti.
“Keyfi bir fiyat artışı yapmamız söz konusu değil”
Ekmeği halka pahalı vermemeye çalıştıklarını belirten Küsbeoğlu, “Ama aynı zamanda da esnafımızın da mağdur olmamasına özen gösteriyoruz. Şu anda gerek döviz kurlarının dalgalanmasından, gerekse de elektrik, akaryakıt, doğalgaza gelen zamlardan ötürü esnafımız ciddi bir sıkıntının içine girdi. Biz bir nebze de olsa bu sıkıntıları hafifletmeye çalışıyoruz. Yoksa bizim keyfi bir fiyat artışı yapmamız söz konusu değildir.” dedi.
“Bir çuval un 390 lira oldu”
Son zamanlarda gıda ürünlerinde fırsatçılık ve stokçuluk yapıldığını ifade eden Küsbeoğlu, “Bizim en büyük sıkıntımız sayın cumhurbaşkanımız ve diğer yetkililerin de belirttiği gibi stokçuluk ve fırsatçılıktır. Biz bunlardan vazgeçmedikçe sıkıntılarımızdan kurtulamayacağız. Özellikle stokçulardan hakiki manada rahatsız olmaya başladık. Herhangi bir yağ, un, buğdayda zam furyasında halkımızın üzerinde oynanan bu oyunların bir son bulmasını istiyoruz. 15-20 gün önce biz bir fiyat vermiştik. Vermemizin sebebi de şuydu; TMO un fabrikalarına buğday veriyordu. TMO fabrikalara buğday vermeyi kesince un torba fiyatları 100 liralık artışla 290 liradan 390 liraya çıktı. Esnafımız bunu kaldıramaz. Günlük 3-5 torba unluk iş yapan esnafımız işçilerinin ücretlerini ödeyemeyecek noktaya geldiler. Vali bey ile yaptığımız görüşmede TMO’nun buğday vermeye devam edeceği söylenince biz de 20 gün önceki fiyatlarımızı geri çektik. Tabi biz halkımıza tarifeyi vermekle işimizin bittiğini söylemiyoruz. Anında müdahalelerimizi de yapıyoruz. Ekmeğin halkımıza pahalı gitmemesine çalışıyoruz. Ama maalesef un fabrikalarımız tekrardan unun torbasını 390 liradan vermeye başladı.” ifadelerini kullandı.
“Esnafımız neredeyse dükkanlarını kapatma durumuna geldi”
Una, doğalgaza, elektriğe, oduna gelen zamlar ve döviz kurundaki artışın stokçuları sevindirdiğini dile getiren Küsbeoğlu, “Ben artık bir şey diyemeyeceğim. Anında tüm ham maddelerimize, bütün gıda ürünlerine zam geliyor. Bu durum da fırın esnafımızın zor günler geçirmesine sebep oluyor. Esnafımız neredeyse dükkanlarını kapatma durumuna geldiler. Daha önce geri çektiğimiz fiyatları, bu fiyat artışlarından ötürü tekrar artırmak zorunda kaldık.” şeklinde konuştu.
“Zamların durdurulmasını istiyoruz”
Etiket fiyatları ve yapılan stoklarla ilgili denetimlerin yapıldığını ifade eden Küsbeoğlu, “İnşallah bunu da atlatacağız. Temennimiz akaryakıt, doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların durdurulmasıdır. Buradan cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; halkımız bu fiyat artışlarını kaldıramaz hale geldi. Orta sınıf ve esnaf perişan halde. ‘Orta direk’ dediğimiz esnaf çökmeye yüz tuttu, zorla ayakta duruyor. her gün akaryakıta, elektriğe, doğalgaza ve çeşitli ürünlere gelen zam, bazılarının ‘yağ gelmeyecek ve yağ bitti’ gibi sözleri bizi zora sokuyor. Bunlar stokçuların oyunudur. Ellerini üzerimizden çeksinler.” diye konuştu.
“Ekmeğe zam yapmaya mecbur kaldık”
Ekmeğe yapılan zammın gerekçesini açıklayan francala ekmek işletmecisi Veli Gelebek ise şunları dile getirdi:
“Biz kesinlikle zam olmasını istemeyiz ama girdi maliyetlerinin artışı; una, doğalgaza ve elektriğe yapılan zamlardan dolayı fiyatları ister istemez güncellemek zorunda kaldık. Keşke un, doğalgaz ve diğer girdilerimiz daha ucuz olsaydı da biz de halkımıza ekmeği daha ucuza verebilseydik ama yapabileceğimiz bir şey yok. İşçi ücretlerine yapılan zam, doğalgaza ve elektriğe yapılan zamlardan dolayı fiyatları artırmak zorunda kaldık. Biz bu işyerini henüz açtık. İlk elektrik ve doğalgaz faturamız 8 bin liraydı, şu anda 20 bin lira geliyor. Unun torba fiyatı 230 liradan 380 liraya çıktı. Bu da doğal olarak girdi maliyetlerimizi artırdı. Bundan dolayı fiyatlar bu şekilde yükseliyor. Biz önceden 7-8 bin lira elektrik ve doğalgaz faturası öderken artık 20 bin lira veriyoruz. Biz de devlet yetkililerimizden bu fiyatları sabit tutmalarını istiyoruz. Her gün zam geliyor. Şu an ekmeği 2 buçuk liradan satmamız bile bizi zar zor kurtarıyor ama bir müddet daha bu şekil sabretmeye devam edeceğiz.”
“Artan maliyetlere gücümüz yetmiyor”
Artan girdi fiyatları nedeniyle bu zammı yapmak zorunda kaldıklarını savunan pide ekmek işletmecisi Mustafa Atmaca, “Geçen hafta kendilerinden un aldığımız uncular bize una zam yapılacağını söyledi. Bize un sıkıntısı olduğunu söyledi. Biz de un, elektrik, odun gibi girdi maliyetlerine güç yetiremeyecek hale geldik. Her bir ton un için 2 bin-2 bin 500 lira para istiyorlar. İşçi ücretleri de arttı. İşçi sıkıntısı da yaşıyoruz. Elektrik faturalarımız önceden 400 lira iken şu an bin 200 lira geliyor. Poşet fiyatı ise 450 liraya çıktı. Aynı şekilde gazete fiyatı da arttı. Artan maliyetlere gücümüz yetmiyor. Yetkililerden bir destek istiyoruz. Ekmeğe 25 kuruş zam yaptık ama bu zam kesinlikle bizi tatmin etmiyor. Ekmeğe zam yapmak istemiyoruz, insanların alım gücünün azaldığının da farkındayız ama bu artan maliyetlerden ötürü mecburi bir şekilde zam yapıyoruz.” ifadelerinde bulundu.
“Artık zamlar konusunda bir şeyler yapılmalıdır”
Yapılan zamları artık “normal” karşıladıklarını belirten vatandaşlardan Serhat Şaşoğlu, “Ekmek zammından haberim yoktu. Zammı fırına gelince öğrendim. Zaten her gün bir şeylere zam geliyor. Bu duruma alıştık. Her şeye zam geldiği için ekmeğe gelen zamma da bir tepki gösteremiyoruz. Vatandaş daha çok akaryakıt zamlarıyla ilgileniyor. Akaryakıta her gün zam geliyor. Vatandaşlar akaryakıtı zamlı fiyattan almak istemedikleri için akşamdan sıraya giriyorlar ama sonraki gün bir daha zam yapıldığı için vatandaşlar ertesi gün tekrardan akaryakıt istasyonlarına gidip depolarını dolduruyorlar. Bu cidden büyük bir sorun ve bu zamlar konusunda bir şeyler yapılmalıdır.” çağrısında bulundu.
“Her şeye zam geldi”
Zamların halkı mağdur ettiğini belirten Adem Aktürk, “Sadece ekmeğe değil; yakıta da, her şeye zam geldi. Şu an gündemimizde olan ekmektir. Diğer ürünler yüzde 100 zam gelirken ekmeğe sadece yüzde 25 zam geliyor. Vatandaşlar bu zamma sitem etmesinler. Şu anda ülkemizde en az zam alan ekmektir. Diğer zamlara nazaran ekmeğe yapılan bu zammı ben normal karşılıyorum.” diye konuştu.
“Nereye gitsek zam var”
Ekmeğe yapılan zamdan haberinin olmadığını belirten Enver Gürsel, “Sabah kalkıp ekmek almaya giderken ‘Acaba bugün fiyatlar nasıl?’ diye kendi kendimize soruyoruz. Herkes canı nasıl isterse, canının istediği kadar zam yapıyor. Nereye gidersek durum böyle. Buna alışacağız. Başka çaremiz yok.” dedi. (İLKHA)