Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 5 milyon engelli bulunuyor. Buna göre, 0-18 yaş arasında 600 bine yakını çocuk olmak üzere 2 milyon 100 bin civarında erkek ve 2 milyon 800 bin civarında kadının engelli olduğu tahmin ediliyor.

Engelli çocukların yarısından fazlasının eğitim alamadığı, toplumsal yaşama da etkin biçimde katılamadığı belirtiliyor. Evde ağır engellisi olan ailelerde özellikle kadınlar engellisinin bakımını üstlenirken kimisi engellisi için bakım maaşı alırken kimisi de alamıyor. Engellisine bakmanın haricinde farklı bir yapamayan kadınların sigortalarının da olmaması engellisini kaybetmesi halinde hem maddi hem de manevi anlamda ciddi sorunlar yaşayabiliyorlar.

 

Yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması adına İLKHA muhabirine konuşan Anadolu Engelliler Birliği İstanbul Şube Başkanı Hasan Çatalbaş, engelli kadınların toplumda yer edinebilmeleri için "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" vesilesiyle devlet yetkilileri ve STK temsilcilerine çağrıda bulunarak sorunların çözüme kavuşturulması için gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.

Çatalbaş, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm kadınlarımız başımızın tacı. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Engelli kadınlarımızın sıkıntıları engelsizlere göre çok daha fazla. Engelli kadınlarımızın hayatı diğer kadınlarımızın hayatına göre çok daha zor. O nedenle yapılan kanuni düzenlemelerde, yönetmeliklerde engelli kadınlarımızın sorunlarına daha fazla eğilmelerini Sayın Cumhurbaşkanımızdan rica ediyoruz." dedi.

"650 bin kadınımızı sesine artık kulak verin"

Engellilere bakan engelli yakınları sosyal güvenlik çatısı altına alınması için uzun yıllardır el ele vererek kamuoyu oluşturma çabalarının olduğunu hatırlatan Çatalbaş, "Bu çabamıza hala karşılık bulamadık. O nedenle bugün de ağır engellisine bakan 650 bin civarında kadınımızın dertlerine derman olmalarını devlet büyüklerimizden önemle rica ediyoruz. Bu kadınlarımız hayatlarını engellisine adıyor. 50-55 yaşına hatta daha da ileri yaşa gelmesine rağmen emeklilik hakkı olmuyor. Bu kadınlarımızın özellikle sosyo-ekonomik durumları da Türkiye ortalamasının altında. Yarın öbür gün engellisini kaybettiğinde ağır bir travma yaşıyorlar. Travmanın üzerine bir de maddi sıkıntılar ekleniyor. Bu kez kadınlarımız iki ağır travmanın altından kalkamıyorlar. Hayatlarını kolaylaştırmamız gerekirken neden zorlaştırıyoruz. Anadolu Engelliler birliği İstanbul Şubesi olarak yıllardır feryat figan ediyor, elimizden gelen her türlü çabayı sarf ediyoruz. Devlet büyüklerimize defaten gidip anlatıyoruz. Tamam, anlıyoruz, biliyoruz diyorlar ama hiçbir icraat yok. Her platformda bunu dile getiriyoruz. Buradan bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz! Sayın Cumhurbaşkanım! 650 bin kadınımızı sesine artık kulak verin. Çünkü buna evet derseniz bürokratlarınız bu soruna kayıtsız kalamazlar. Siz buna evet demedikçe bu olayı bakanlarımızla, bürokratlarımızla, milletvekillerimizle çözme şansımız yok. O nedenle lütfen artık sesimize kulak verin, sessiz çığlıyı artık duyun." diye konuştu.

"Engelli kadınlarımızın da yuva kurmaya, anne olmaya hakları var"

Engelli kadınlar özelinde düşünüldüğünde ise kadınların evlenip yuva kuramamaları gibi sorunlarının çözüme kavuşturulması adına devlet yetkilileri ve STK'lara büyük görev düştüğünü belirten Çatalbaş, "Engelli kadınlarımız yuva kuramıyor. Yuva kuranlar evliliklerini yürütmekte çok zorluk çekiyorlar. Etraftan, ailelerinden destek yerine maalesef toplumdan köstek görüyorlar. Bu anlamda da devletimiz ve STK'lar bir araya gelerek toplumda bir bilinç oluşturmalı. Engellilerimizin de yuva kurmaya, anne olmaya hakları var. Buna kayıtsız kalarak engelli diye bir köşeye itersek ne olacak? Maalesef bu sorunlarımız gündeme taşınmıyor. Tabiki önce ekonomik sorunlar gündeme geliyor ama ekonominin yanında toplumda bu şekilde ciddi bir sorun da var ve bunu bir türlü çözemiyoruz. Bunun çözümü için yine devletimizin önderliğinde, artık her ilçede var olan Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı İlçe Müdürlükleri, STK'lar ve engelliler bir araya gelerek bu soruna bir çözüm üretilmeli. Her ilde artık bir üniversite var. Üniversitelerimizde sosyoloji bölümlerinde bu anlamda çalışmalar yapılmalı ki sorunlar çözüme kavuşsun. O kadınlarımızın da mutlu olmaya, anne olmaya, toplumda engelsiz bir birey nasıl yaşıyorsa öyle yaşamaya hakları var."

"Engellilerin ihtiyaçlarının karşılanmaması toplumda büyük sorunlara sebebiyet verebiliyor"

Engelli kadınların ortez, protez ihtiyaçlarının gerektiği şekilde karşılanmamasının da kadınların toplumda var olabilmeleri, toplumsal hayata katılabilmelerinin önünde set oluşturduğunu kaydeden Çatalbaş, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Engelli erkeklerimiz sıkıntılarını bir yere kadar aşabiliyor ama engelli kadınlarımızın ortez, protez konusunda ciddi sıkıntıları var. Eğer bu ihtiyaçları karşılanmazsa bayanlarımız hepten eve mahkûm oluyor, toplumdan uzak yaşıyorlar. Bunun sonucunda hezeyan içerisinde bir hayat, topluma fayda yerine zarar veren bir hayat oluşuyor. Bunun önüne geçilmesi için engelliler ile engelsizler bir arada yaşamak zorundayız. STK olarak her seferinde engelliler ile engelsizleri bir potada eritip birlikte mutlu yaşayabiliriz diyoruz. Dernek olarak da bunu yapıyoruz. Toplumuzun da bunu yapmasını rica ediyoruz. Engellilere bir öcü olarak, sırtta kambur olarak değil rabbimin onlara vermiş olduğu birer imtihan, sağlıklarına şükretmeleri için birer fırsat olduğunu akıllarından çıkarmasınlar." (İLKHA)