Şakir Nuhoğlu Camii'nde Cuma namazı sonrası yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Mardin Başkanı ve İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Fesih Memiş okudu.

Açıklamada Kudüs'ün Müslümanlara emanet olduğu vurgulanırken emanetin işgal altında olduğuna da dikkat çekildi.

"Kutsal ve mübarek beldemiz zalim Siyonistlerin işgali altında bir asra yakındır zehirlenmekte"

 

Kudüs'ün Peygamberlerden bir miras, Hz. Ömer'den, Selahaddin-i Eyyubi'den, Sultan Abdülhamid Han'dan bir emanet olduğuna değinen Memiş, "Kudüs, Yüce Allah'ın Celle Celaluhu kimi peygamberlerine ve bazı kutsal kitaplarına ev sahipliği yapan, etrafının mübarek kılınması ile yeryüzünün en mümtaz beldelerinden biridir. Kudüs, Müslümanlar için sadece bir toprak parçası değildir. Müslümanların ilk kıblesi ve Peygamberimizin oradan Miraca çıkarak şereflendiği kutsal bir beldedir. Peygamberlerden bir miras, Hz. Ömer'den, Selahaddin-i Eyyubi'den, Sultan Abdülhamid Han'dan bir emanettir." ifadelerine yer verdi.

Kutsal ve mübarek belde olan Kudüs'ün zalim siyonistlerin işgali altında olduğunu ve bir asra yakındır habis işgal şebekesi tarafından zehirlendiğini belirten Memiş şunları kaydetti:

"Kudüs, Siyonistlerin elinde inlemekte ve Darus-Selam yurdu, adeta dar-ı zulüm ve dar-ı katliam yeri haline gelmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanların gelip kendisini huzura kavuşturacağı günü özlemle beklemektedir. Ey Müslümanlar! Ne zaman bu hasrete son vereceksiniz? Ne zaman el ele verip atalarınız Selahaddinler gibi, Fatihler gibi İslam dünyasının başına üşüşmüş Haçlı sürülerini, Siyonist barbarları defedeceksiniz? Filistinli kardeşlerimiz bu dava uğruna mücadele etmekte, gençlerini ve en azizlerini feda etmektedir. Ümmeti izzete götürecek, vahdeti sağlayacak, ümmetin en şedit düşmanını zillete mahkûm edecek davadır. Kudüs davası ümmetin ortak davasıdır. Kudüs'e sahip çıkmak, Kudüs'ü gündeme getirmek, Kudüs'ün kurtuluşu için çalışmak sadece Mescidi Aksa'nın çevresinde yaşayanlara değil; bütün Müslümanlara farzdır." ifadelerini kullandı. 

"Bu işgal çetesi ile normalleşmek Kudüs davasını dert edinenler için mümkün değildir"

Kudüs davasının sadece sözlerle değil fiil ve eylemlerle de yapılması gerektiğini söyleyen Memiş, "Hangi kesimden, partiden, camiadan olursanız olun, Kudüs davasının ümmetin ortak davası olduğu bilinciyle hareket etmeli ve bu davaya katkı sunmalısınız. Yöneticileriniz üzerinde baskı unsuru olmaya çalışmalı,  Siyonist çete ile ilişkilerin değil yoluna koyulması aksine tamamen sonlandırılması için gayret göstermelisiniz. Bu işgal çetesi ile normalleşmek Kudüs davasını dert edinenler için mümkün değildir. Bu kapsamda işgalci siyonistlerle her türlü anlaşma ve görüşme; özellikle de ileri gelenlerinin ülkemizde misafir edilmesi kabul edilemez. Siyonist çeteyi ekonomik, siyasi ve her alanda boykot edin! Siyonist çetenin ürünlerini boykot edin, bu boykotu etrafınızda yayın, ailelerinize, dostlarınıza, komşularınıza bu konuda örnek olun. Siyonist katillerin ürünlerini alarak onların cinayetlerine ortak olmayın! Bu boykot sadece gıda veya temizlik ürünlerinde değil; her tür siyasi, askeri, diplomatik ilişkilerde de uygulanmalıdır." dedi.

İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Fesih Memiş

Dünya Müslümanları, alimleri ve yöneticilerine de seslenen Memiş, "Unutulmamalı ki; Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, Kudüs esir olduğunda ümmet zillete duçar olmuştur. Bilmeliyiz ki; bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu mukaddes beldede Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece Kudüs'ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır. Ey dünya Müslümanları, ey ümmetin âlimleri, aydınları, yöneticileri! Hep beraber Ümmetin namus ve izzetine sahip çıkalım. Kudüs'ün kurtuluşu için birleşip vahdet ipine sarılalım. Kudüs iman ve izzet davasıdır. Kudüs ümmetin namusudur. Ümmet olarak dünya Müslümanları olarak namusumuzu kurtarmak ise boynumuzun borcudur. Allah bize ümmetin vahdetine ve Kudüs'ün özgürlüğüne şahit olacağımız yarınları nasip etsin." şeklinde konuştu. (İLKHA)