Dünya son günlerde nükleer silahlanma tehditi altında.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Çernobil'i ele geçirmesi, aralıksız bombardımanları ve Ukrayna'nın direnişi derken, yeni bir "Hiroşima" vakası daha mı yaşanacak korkusu gündemde.

Putin'in Rus nükleer kuvvetlerine 'hazır olun' emrinin ardından 3. Dünya Savaşı'nın eşiğine yaklaşıldı.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'nın nükleer kapasitesi olduğunu ve bunun Rusya için endişe verici olduğunu dile getirdi.

Öyle ki, nükleer savaş korkusu yaşayan Belçika halkı, eczanelere giderek ücretsiz verilen iyot tabletlerinden bir günde 32 bin adet aldı.

Tüm bu tehditler gündemdeyken, akıllara "nereden çıktı bu nükleer silah" sorusu da geldi.

Gözler, ilk nükleer silahın mucidine çevrildi. Peki nükleer silah kimin fikriydi? İlk nükleer silah ne zaman, kim tarafından üretildi? İşte nükleer silahın babası Robert Oppenheimer hakkında bilmedikleriniz...

ROBERT OPPENHEİMER KİMDİR
Hiroşima ve Nagazaki saldırılarında kullanılanlar dahil Dünya üzerinde yapılmış ilk 3 atom bombasının geliştiricisi Rober Oppenheimer, aslında bir fizikçi.

Albert Einstein olmak üzere birçok dünyaca ünlü bilim insanıyla birlikte çalıştı.

1940 yılına gelindiğinde Oppenheimer, Katherine Puening Harrison ile hayatını birleştirdi. Çift, 1941 ve 1944 yıllarında doğan iki çocuğa sahip oldular.

"NÜKLEERİN BABASI"
Tam adı Julius Robert Oppenheimer olan 22 Nisan 1904 doğumlu Yahudi kökenli ABD'li fizikçi, bilim ve teknoloji dünyasında "ilk nükleer bombanın babası" olarak anılıyor.

2. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin nükleer bomba geliştirmek için oluşturduğu Manhattan Projesi'nin başına getirilen Oppenheimer, üniversitelerde dersler de verdi.

MANHATTAN PROJESİ
II. Dünya Savaşı döneminde, Los Alamos Laboratuvarı'nın, sonrasında ise ilk nükleer silahları geliştiren gizli Manhattan Projesi’nin başkanlığını yapmasıyla dünyanın kaderini değiştirecek bir adım attı.

Manhattan Projesi ile insanlık tarihinin ilk atom bombası başarıyla üretilmiş ve bunun sonucunda 2. Dünya Savaşı'nın sonu getirilmişti. Ancak sonrasında sebep oldukları, tam bir kabus oldu.

Başta Almanya'nın geliştirmeye çalıştığı ancak sonunu getiremeden savaşı kaybettiği nükleer silah, bir savaş sırasında ilk ve son kez ABD tarafından Japonya'yı caydırmak için kullanıldı.

TRİNİTY NÜKLEER TESTİ
İlk atom bombası testi 16 Temmuz 1945'te New Mexico'daki Trinity tesislerinde başarıyla patlatıldı.

İlk olay 6 Ağustos 1945 sabahı, ABD tarafında, Little Boy (küçük çocuk) kod isimli uranyum tipi silahın Japonya'nın Hiroşima kentine atılmasıyla vuku bulmuştur.

Üç gün sonra ise Fat Man (Şişman adam) kod isimli plütonyum tipi silah aynı ülkenin Nagazaki kentine atılmıştır. Kullanılan bu silahlar neticesinde çoğu sivil 132.000 kişi yaşamını kaybetmiştir.

Ağustos 1945'te yarattıkları nükleer silahlar ilk kez Hiroşima ve Nagazaki de yıllar süren insanlık dramına sahne oldu.

"DÜNYALARIN YOK EDİCİSİYİM"
Oppenheimer, ilk nükleer bomba denemesi sonrasında gördüğü manzara için şu sözleri ifade ediyor:

"Dünyanın artık aynı olmayacağını biliyorduk. Bazılarımız güldü, bazılarımız ağladı. Birçoğumuz sessizdik. Benim aklıma Hint yazılarından Bhadavad-Gita'dan bir satır geldi. Vişnu, Prens'i görevini yapmaya ikna etmeye çalışırken, onu etkilemek için çok kollu formuna girer ve şöyle der: 'Ben şimdi Ölüm oldum, dünyaların yok edicisiyim.' Sanıyorum öyle ya da böyle hepimiz bunu düşündük."

BAŞARIDAN DOĞAN PİŞMANLIK
Oppenheimer dönemin başkanı Harry S. Truman’a: “Sayın başkan, ellerimi kana bulanmış hissediyorum” dedi.

Harry Truman da adamlarına, “Bir daha bu adamı karşıma çıkarmayın” emrini verdi.

HİDROJEN BOMBASINA KARŞI ÇIKTI
Savaş sona erdikten sonra Oppenheimer, yeni oluşturulan ABD Atom Enerjisi Komisyonu'nun etkili Genel Danışma Komitesi'nin başkanı oldu.

1949’da hidrojen bombasını yapması için teklif aldı. Oppenheimer buna şiddetle karşı çıktı ve hidrojen bombasının yapılmaması gerektiğini söyleyerek karşıt eylemlerde bulundu.

KANSERE YAKALANDI
1965 yılında Robert Oppenheimer, gırtlak kanserine yakalandı. Devamındaki birkaç yıl kemoterapi görerek tedavisini sürdürdü. Soğuk bir şubat ayının 15. günü 1967 yılında komaya girdi ve 18 Şubat 1967 tarihinde, 62 yaşındayken yaşama veda etti.