"Kudüs Haftası" münasebetiyle Müslümanlar tarafından yoğun olarak gündeme taşınan Filistin sorunu ve Beytül Makdis'in kurtuluşu ile ilgili yapılması gerekenler hakkında İLKHA muhabirine konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan ve Mısır Cemaati İslami Yetkililerinden Dr. Tarık ez-Zumer Kudüs'e sahip çıkılmasının tüm Müslümanların görevi olduğunu belirtirken Ürdün Eski Parlamenteri Prof. Dr. Suud Ebu Mahfuz ise Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs ile ilgili çalışmalarına değindi.
Allah'a hamd, peygamber efendimize salat ve selam ile konuşmasına başlayan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, Kudüs meselesinin Yahudilerin fitne çıkararak peygamberleri ve masumları öldürmeleri, insan haklarını çiğnemeleri, Müslümanlar için Kur'ani ve nebevi bir mesele olduğunu söyledi.
Kur'an-ı kerimde İsrail oğullarının yeryüzünde 2 defa bozgunculuk çıkaracaklarının bildirildiğini, israil oğullarından inkâr edenlere de Davud ve İsa Aleyhisselamın lanet okuduğunu hatırlatan Kılıçarslan, yine ayetle sabit olan bir hükümse Yahudilerin dost edilmemesi gerektiğini ifade etti.
"Müslümanların, mallarıyla, canlarıyla ve ellerindeki tüm imkânlarıyla Kudüs'ü savunmaları farzdır"
Kılıçarslan, "Kudüs sevgisi, doğu ve batıdaki bütün Müslümanların kalbinde mevcuttu ve özellikle Yahudiler tarafından işgal edildikten sonra daha da fazla yer edindi. Bundan ötürü Filistin davası, ümmetin yanında, Müslümanların üzerinde titredikleri, korudukları ve onun uğrunda savaştıkları birinci meselesi haline geldi. Kudüs, sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların mülküdür. Filistinliler tek başlarına Kudüs'ün geleceğini belirleyemezler. Bilakis bütün Müslümanlar, Kudüs'ü savunma görevlerini yerine getirmelidirler. Bütün Müslümanların, mallarıyla, canlarıyla ve ellerindeki tüm imkânlarıyla Kudüs'ü savunmaları farzdır. Geçmiş asırlarda olduğu gibi, Haçlılar Kudüs’ü işgal ettiklerinde Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmak için mücadele verenler, İmaduddin ez-Zengi et-Türki ve oğlu Şehid Nureddin Mahmud gibi Arap olmayan Müslümanlardı. Yine İmaduddin'in öğrencisi olan ve kendi elleriyle Kudüs’ün özgürlüğe kavuştuğu Selahaddin’i Eyyubi el-Kürdi de Arap olmayan Müslümanlardandı. Allah'u Teâlâ'dan Kudüs'ün bizim ve bu çağın Müslümanlarının elleriyle özgürlüğüne kavuşturmasını, bizi, ailemizi ve bütün Müslümanları Yahudilerin şerrinden muhafaza etmesini diliyorum." dedi.
"Saygınlığını arttırmak isteyenler Kudüs için çalışmalı"
İslam'ın tekrardan şahlanışının Kudüs'e bağlı olduğunu kaydeden Mısır Cemaati İslami Yetkililerinden Dr. Tarık ez-Zumer, "Bazıları, İslam âleminin duygu, bilinç ve zihinde Kudüs'e verdiği bu aşırı öneme şaşırabilirler. Ancak gerçek şu ki Kudüs'ün, İslam'ın ikinci evrensel adresi olduğunu bilen kişi bu durumu kınamayacak ve şaşırmayacaktır. Aslında bugün İslam'ın tekrardan şahlanışı Kudüs'ün kurtuluşu ile doğru orantılıdır. Bunun için, rolünü kıymetlendirmeyi isteyen ve saygınlığını arttırmayı arzulayan tüm İslami hareketler ve tüm Müslümanlar! İşte şimdi tam zamanı; Çalışmalarınızı Kudüs üzerine yoğunlaştırın."
"İslam'ın kılıcı olan Selahaddin, Hıttin'de Fransa'yı ve haçlıları mağlup ederek Kudüs'ü fethetti"
Haçlıların zulmü ve Selahaddin-i Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesi ile ilgili bilgi veren Ürdün Eski Parlamenteri Prof. Dr. Suud Ebu Mahfuz da şöyle konuştu:
"İçinde bulunduğumuz ay Recep ayı. Cihat, İsra ve Miraç ayıdır. Kürtlerin Hıttin’den başlayarak Filistin'i özgürleştirdiği aydır. Kürtler ve diğer Müslüman kavimler, Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya sığınır, buraya yolculuk yaparlardı. Züht ve ibadet etmek isteyenler, Mescid-i Aksa'nın salonlarında kalmak ve ribat ibadetini yerine getirmek için Mescid-i Aksa'ya gelirlerdi. Ancak Haçlılar, miladi 15 Temmuz 1099'da bütün Kudüs ahalisini tek bir kişi kalmayana kadar kıyımdan geçirdiler. Sayıları 5 bin civarı olan ve Mescid-i Aksa'ya sığınan murabıtları, zahitleri ve ibadet ehlini de kıyımdan geçirdiler, koyun boğazlar gibi boğazladılar. Silsile Kubbesinde bulunan Fakih Şirazi'nin önderliğindeki bin kişi dışında hiç kimse sağ kalmadı. Will Durant'ın anlatımına göre; Haçlılar, çocukları ve bebekleri birer birer sürükleyerek kaçırıp başlarını mızraklara geçirdikten sonra hepsini surdan aşağı atıyorlardı. Allah'u Teâlâ, Mescid-i Aksa'yı ve mübarek kayayı geri alması için 74 savaş vermiş kahraman ve mücahit Selahaddin el-Kürdiyi ümmete nasip etti. Tek bir adam bütün Avrupa'ya karşı durdu. Zamanın çığlığı, mekânın mucizesi ve İslam'ın kılıcı olan Selahaddin, Hıttin'de Fransa'yı, frakları ve haçlıları mağlup ettikten sonra 2 Ekim1187'de Mescid-i Aksa'ya zaferle girdi. Hala Filistin'in tüm köylerinde ve şehirlerinde Kürtler var. Orada 72'den fazla Kürt aşireti mevcut. Ey Kudüs halkı, ey kardeşlerim! Türkiye'de, Kürdistan'da sizi kollayan ve sevginize sevgi, sadakatinize sadakat ile cevap veren kardeşleriniz var." (İLKHA)