İstanbul’da ki İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının yapmış oldukları yasal yardım faaliyetlerini terör ve yasa dışı kapsamına alarak, açıkça hukuki değil; siyasi bir karar veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, çoğu Kanaat önderi ve yazardan oluşan 15 kişiye verilen 113 yıl ceza şokunu henüz atlatmamışken, Adana’dan gelen haber bizleri adeta hayal kırıklığına uğrattı.
Silahlı örgüt üyeleri cezaevlerinden bir-bir salıverilirken; diğer yandan dağdaki militanların silahları ile yurt dışına elini kolunu sallayarak çıkıyorken, sivil toplum kuruluşlarına ceza üstüne ceza verilmesi tamamen art niyet taşımaktadır. Ve yapılan hayırlı ve güzel faaliyetlere tahammül etmemektir.
Haklı olarak soruyorum: adaletin bu mu Türkiye?
Hiçbir karşılık beklemeden yıllarca Adana İslami sivil toplum kuruluşlarında faaliyet gösteren, hepsi birbirinden değerli 5 kişiye 37 yıl ceza verilmesi zulümdür.
Günümüzde zulmün ismi adalet olarak isim değiştirip, kaderimiz bu adaletin vicdanına! bırakılmıştır. Bu insanlar 37 yıl ceza almak için ne yaptılar, hangi suçu işlediler? Adam mı kestiler… Halkın güvenliğini mi tehlikeye attılar? Hırsızlık mı yaptılar… Bombalı saldırılar mı düzenlediler?
Ama maalesef kendilerine ceza verilen bu değerli şahsiyetler, halka hizmet götürmelerinden dolayı hak ve hukuka aykırı olarak, tamamen art niyetli olarak cezalandırılmışlardır.
AKP hükümeti bu zulüm furyasına derhal el atmalıdır. Yoksa dünya ve ahiret sorumluluğunun vebalinin altından kalkması mümkün değildir.
Benim şahsen Türkiye adaletine olan zedelenmiş güvenim, bu olaylardan sonra hepten yok oldu.
Adaletin buysa Türkiye, benden sana güvenmemi bekleme…
Mardin Dost Haber