DİYARBAKIR - Merkezi Diyarbakır`da bulunan Alimler Cemiyeti, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince İslami STK davasında 15 kişiye toplam 113 yıl 3 ay ağır hapis cezası verilmesini ve Yargıtay`ın Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aralarında Adana Umut Der eski Başkanı Sabahattin Aydın ile Şura Der eski Başkanı Mehmet Aktaş’ın da bulunduğu İslami STK davasında 5 kişiye verilen toplam 37 buçuk yıllık hapis cezasını onaylamasını kınadı.
 
Delilsiz ve ispatsız olarak verilen bu cezaların tüm İslami STK’larda ve Müslüman kamuoyunda ciddi rahatsızlıklara ve nefrete yol açtığı belirtilen açıklamada, "Normalleşme ve barış adına umut rüzgârlarının estiği bir zamanda böyle hadiselerin nüksetmesi, gerçekten arzulanan neticelere gölge düşürmekte ve yeşeren umutları boşa çıkarmaktadır. 
 
Legal faaliyette bulunan STK`lara ceza yağdırılması kaygı vericidir
Bir eyleme bulaşmamış eli silahlı insanlara, “Silahını bırak, elini kolunu sallayarak evine git” çağrısı yapılırken; silahsız ve tamamen legal faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşları mensuplarına mahkemelerin toplamda 150 yıl gibi bir ceza yağdırmasın son derece kaygı vericidir. Mahkemelerin bu denli taraflı karar vermesi yargının hala Ergenekon misali karanlık derinlerden kurtulmadığını veya bir derinden başka bir derinin eline geçtiğinin kuşkusunu uyandırmaktadır" denildi.
 
Kararla İslami hizmetler ve sosyal hayat cezalandırılmıştır
Savcıların iddianamelerinde “suç” diye isnat edilenler şeylerin, trajikomik cinsten suçlamalar olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hasta ziyareti, komşularla ziyaretleşme ve dayanışma, halkın fakir kesimlerine yardım etmek, basın açıklaması yapmak, toplantı ve yasal zeminde örgütlenme gibi sosyal faaliyetler suç olarak gösterilmiştir. Bu faaliyetler suç sayılıyorsa Türkiye’de herkes suçludur.
 
Çok net ve açık bir şekilde ilan ediyoruz ki, bu cezalar şahıslara değil, şahısların üzerinden İslami ve insani hizmetlere verilen cezalardır; yani İslam cezalandırılmıştır, İslami hizmetler cezalandırılmıştır; gazetecilik, particilik ve STK mensubiyeti kapsamında sosyal hayat cezalandırılmıştır.
 
Hükümete Çağrı: "Bu çifte standart uygulamaların önüne geçin"
"Âlimler Cemiyeti olarak, kendini hakka ve halkın hizmetine adamış olan İslami aydın ve âlimlerimize karşı yapılan bu hukuk skandalını nefretle kınıyor, bu zalim elleri başta Züntikam olan Allah’a, sonra da Müslüman halkımıza şikâyet ediyoruz" denilen açıklamada hükümete ve STK`lara da şu çağrılarda bulunuldu:
 
- Tüm devlet yetkililerine, özellikle Başbakana ve Adalet Bakanına sesleniyoruz: yargıda yapılan bu haksızlığın, bu çifte standart uygulamaların önüne geçin ve gereken tedbiri alın. Yoksa toplumda tedavisi mümkün olmayan yaralara neden olacak olan bu keyfi uygulamalar seri halde devam edecek ve daha birçok masumun canı yanacaktır.
 
- Tüm sivil toplum kuruluşlarına ve duyarlı kamuoyuna da sesleniyoruz: Açıktan yapılan bu hukuk skandalına, bu zulüm karşısında suskun ve seyirci kalmayın. Haklı olarak haklıların yanında yer alın ve zalimlere karşı birlikte sesinizi yükseltiniz. Yoksa bu hukuksuzluk bir gün sizin de kapınızı çalacak."  (İLKHA)