Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, şubat ayı toplantısında Batman, Türkiye ve dünya gündemindeki konulara ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Platform, toplantıda alınan bazı kararları kamuoyuna duyurdu.
Platform tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaklaşan Ramazan Ayı için hazırlık yapıldığı belirtilerek “Platform bileşenleri tüm STK’ların toplu iftar programları yerine gıda kolisi hazırlatıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılması kararı alınmıştır. Ayrıca; Belediye Başkanlığınca veya farklı kurumlarca Ramazan Ayı kapsamında yapılacak etkinliklerin ağırlıklı olarak Atatürk Parkı ve kenar semtlerde iftar çadırları ve gıda kolileri hazırlatıp dağıtımı şeklinde yapılmasının teşvik edilmesi, yine önceki yıllarda olduğu gibi Ramazan Ayında yapılacak kültür etkinliklerinin de manevi havaya uygun seçilmesini bekliyoruz.” denildi.
28 Şubat darbesinin başörtüsüne, İslami eğitim kurumlarına, İslami kuruluşlara ve İslami sembollere karşı sergilediği sürek avıyla ‘İslamofobi’nin somut bir tezahürü olduğu hatırdan çıkarılmaması gerektiği belirtilen açıklamada, o günleri özleyen güruhların da hala varlığını sürdürdüğü bilinciyle bu konudaki mücadelenin de aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerekliliğine inandıkları kaydedildi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin emperyalist ve kabul edilemez bir girişim olduğuna vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Rusya’nın NATO tehdidi var diyerek müdahaleyi meşrulaştırma çabası ABD’nin Irak’ı, Afganistan’ı özgürleştirme çabalarına benziyor. Her iki taraf sürekli olarak bir haklılık yarışında olmalarına karşın aslen birbirlerinden farkları yoktur. İkisi de batıl ikisi de zalimdir. Kaldı ki Ukrayna halkının geleceğini tayin etme yetkisi ne Rusya’nın ne ABD’nin ne de Batı’nın elindedir. Ukrayna kendi geleceğini kendi tayin etmelidir. Rusya’nın işgal girişimini kabul edilemez olarak görüyoruz.”
Hindistan’daki başörtüsü zulmüne de değinilen açıklamada, “Hindistan’da son dönemlerde artan başörtüsü yasaklarının da aslında münferit bir hadise olmayıp son yıllarda yükselen Hindu milliyetçiliğinin bir tezahürü ve Hindu faşistlerin aynen 28 Şubat despotları ve diğer yasakçılar gibi başörtüsünü eğitim alanında eşitlik ve disiplini çiğneyen bir unsur olarak tanımlamalarının tipik bir tektipleştirme çabasıdır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında, “Çin’den Fransa’ya, Myanmar’dan Hindistan’a zalimlerin dayattıkları başörtüsü yasağının özünde İslam ümmetinin kendi kimliğiyle var olma hakkını inkar etmeye dönük bir zulüm olarak görüyoruz ve lanetliyoruz.” denildi.(İLKHA)