Işık 28 Şubat postmodern darbenin yıl dönümünde yaptığı yazılı açıklamada, birçok hukuksuzluğun ve keyfiliğin yaşandığı, temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı ve yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının olmadığı bir dönem olarak ifade etti.
Işık yaptığı açıklamada, "Hukuk tarihimiz açısından kara bir leke olan 28 Şubat dönemi, birçok hukuksuzluğun ve keyfiliğin yaşandığı, temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı ve yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının olmadığı bir dönemi ifade etmektedir. Anayasal hak olan ve uluslararası hukukun da koruma altına aldığı eğitim ve öğrenim hakkının, örgütlenme özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının, din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiği, evrensel hukuk ilkelerinin göz ardı edilerek demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan uygulamaların yapıldığı ve Batı Çalışma Grubu adı altında yapılan çalışmalarla insanların fişlendiği bir dönemdir. Bu dönem; milletin inanç ve değerlerinin hedef alındığı, kat sayı uygulamasıyla eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kaldırıldığı, ortaokul kapılarında, lise bahçelerinde, üniversite kapılarında, sadece okumak isteyen kadınların okula girmelerinin çevik kuvvet polisleri tarafından kurulan barikatlarla engellendiği bir dönemdir." ifadelerini kullandı.
"Başını örten kadınların eğitimleri engellendi"
Işık yapılan uygulamaların birer zulüm olduğuna vurgu yaparak, "Bu dönem dini inancının gereği olarak başını örten kadınların eğitimlerinin engellendiği, ikna odaları kurulmak suretiyle başörtülerini çıkarmaları için baskı yapıldığı, yapılan hukuksuzluğu protesto etmek için gerçekleştirilen ve demokratik hak olan el ele eylemine katılanların DGM’lerde yargılandığı bir dönemdir. Bu dönem, binlerce gencin eğitim haklarının ellerinden alınmak suretiyle devletine ve milletine hizmet etme imkânlarının ortadan kaldırıldığı ve dolayısıyla ülkemizin geleceğine yapılmış bir darbedir. Bu dönem kılık kıyafeti bahane edilerek devlet kademelerinden uzaklaştırılan, irtica bahanesiyle ordudan atılan vatanını, milletini seven insanların yerini takiyeyi, riyakarlığı prensip edinerek ihanetlerini gizleyen yapının, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ olarak karşımıza çıkmasını hızlandıran bir dönemdir. Bu dönem gazete kupürlerinden hazırlanan iddianame ile milletin tercih ettiği siyasi partiye kapatma davasının açıldığı, şiir okuduğu için siyasi yasaklı hale getirilen belediye başkanının olduğu, onlarca sivil toplum örgütünün kapatılarak malvarlıklarına el konulduğu bir dönemdir." dedi.
Geçen 25 yıla rağmen halen mağduriyetleri devam eden insanların olduğuna değinen Işık, "Bugün itibarıyla 2011 yılında katsayı uygulamasına son verildiği, 2014 yılında kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kalktığı, 28 Şubat postmodern darbesinin ortaya çıkardığı mağduriyetlerin, haksızlıkların nispeten giderildiği ve darbecilerin yargılanarak cezalandırıldığı görülmekle birlikte halen o dönemin mağdur ettiği, haklarını alamayan ve iade-i itibar yapılmayan kişilerin olduğu da bir gerçektir. Hukukçular Derneği olarak, haktan, hakikatten ve adaletten yana olan ilkesel tavrımızın neticesi olarak hukuksuzluğun ve keyfiliğin zirve yaptığı o karanlık dönemde, mağdurlara birebir hukuki destek vererek hukuksuzluğun ve keyfiliğin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)