Dünya Kudüs Haftası kapsamında İTTİHADUL ULEMA öncülüğünde düzenlenen Kudüs İçin Uluslararası Alimler Buluşması, İTTİHADUL ULEMA'nın Diyarbakır'daki Genel Merkezi'nde başladı.
Programda İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan ile Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddîn el-Karadâğî birer selamlama konuşması yaptı.
Kudüs meselesinin; Kur'anî, ilahî ve nebevî bir mesele olduğuna dikkat çeken Kılıçaslan, Allah-u Teala'nın, Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayette Yahudileri, şeytandan daha fazla lanetlediğini hatırlattı.
"Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır." Ayetine atıfta bulunan Kılıçaslan, bu ayete rağmen bazı Arap ülkelerinin Yahudilerle dostluk için yarıştığını söyledi.
"Bu zulme tahammül edilemez"
Bu Arap ülkelerinin sözde alimlerinin de "işgalcilerle dostluk kurmak" için bazı fetvalar verdiğini ve bunu da Hazreti Muhammed'in Yahudilerle barış yapmasına bağladığını söyleyen Kılıçaslan, "Halbuki Hazreti Muhammed, Yahudilerle barış yaparken Hazreti Muhammed ve Yahudilerin durumu apayrıydı. Allah'ın peygamberi hakimdi, kadı idi, azizdi, kuvvet sahibiydi. Bunun karşısında Yahudiler zelildi, perişandı, hakirdi. Peygamber de Allah'ın emrini yetire getirdi ve onlarla barış imzaladı." dedi.
Kılıçaslan, "Ama bugün Yahudiler her gün katliam yapıyor, Filistinlilerin evlerini yıkıyor. Bugün 5 milyon Filistinli yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Bu zulme tahammül edilemez. Bütün Müslümanlar bundan mesuldür. Bugün herkesin gözü önünde Yahudiler zulüm işliyor. Biz de kalkıp buna ses çıkarmayacağız öyle mi! İşgalci siyonist rejim ile ticaret yapacağız öyle mi! Allah bunu bizlerden kabul etmez." diye konuştu.
Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması için şartlar
Daha sonra programda çevrim içi bağlanarak konuşan Ali Karadâğî ise Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması için Müslümanların ihlas, güç ve medyaya sahip olması gerektiğine dikkat çekti.
Karadâğî, şöyle konuştu:
"Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de 'Yeryüzünde salih kullarım hakimiyet kuracaktır' buyuruyor. Ayeti kerimedeki 'salih kullar' ifadesi Rabbimizin buyurduğu gibi Yahudileri yenmenin, azgın Siyonistleri yenmenin yoludur. Salih kullar ayrıca güç ve kuvvet sahibidirler. Yahudilere karşı mücadelede başarılı olmanın en önemli noktası rabbimizin buyurduğu bu 'salih' ve kuvvet özeliğine sahip olmadır. Bu gibi özeliklere Müslümanları ümitsizlikten alıkoyar. Her ne kadar zalimlerin, Yahudilerin destekçileri çok olsa da bu özelliklere sahip olmamız bizlere güç ve kuvvet verecektir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi için bir diğer şart da 'güç ve kuvvettir.' Ayette bu terim çoğul olarak geçmektedir. Bundan yola çıkarak Müslümanların ancak ve ancak bir kuvvet olarak Kudüs'ü özgürleştirebileceği çıkarımında bulunabiliriz. Bu askeri, bedeni kuvvet şeklinde olabilir.
Kudüs'ün özgürleştirilmesi için ayrıca çok ama çok önemli bir medyaya sahip olmamız gerekiyor. Şu ayet medyanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor: 'Onların yüzünü kara çıkarmak için…' Onların yüzünü peki nasıl kara çıkarabiliriz? Şu an bunu medya aracılığıyla yapabiliriz. Maalesef şu an Yahudiler sadece batıda değil doğuda da İslam ülkelerinde de bu medya gücünü ellerinde bulunduruyorlar. Onların yüzünü karaya çıkarmak için medya gücüne sahip olmamız gerekiyor. Tabi, tüm bunların yanı sıra Kur'an-ı Kerim'e sarılacağız ve o şekilde başarılı olacağız." (İLKHA)