Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye'nin ilk İklim Şurası'nın kapanış töreninde, Bakan Kurum'un başkanlığındaki divan toplandı.
Şurada ortaya çıkan tavsiye kararlarının okunmasının ardından Bakan Kurum, 217 maddelik tavsiye kararlarını oylamaya sundu.
Kurum, tavsiye kararlarının oy birliği ile kabul edilmesinden sonra yaptığı konuşmada, dünyayı tehdit eden iklim değişikliğiyle mücadeleyi merkezine alan, Türkiye’nin 100 yılını şekillendirecek önerilere imza atan İklim Şurası'na emeği geçenlere teşekkür etti.
İlk İklim Şurası'nı, bilim insanlarından çiftçilere, kamu kurumları ve özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına, yerel yönetimlerden iklim elçilerine kadar seçkin bir toplulukla gerçekleştirdiklerini dile getiren Kurum, "İklim tünelinden fotoğraf sergisine, panellerden söyleşilere 10 binin üstünde vatandaşımızın katıldığı 26 farklı etkinlikle Türkiye’nin katılımcı sayısı bakımından en kalabalık zirvesi olmuş İklim Şuramızın kapanış toplantısını yapıyoruz." diye konuştu.
Kurum, açılışını "gençlik oturumu"yla yaptıkları şurada, 209 üniversiteli iklim elçisinin kendisini geleceğe dair umutlandırdığını belirterek "Şunu gururla ifade etmek isterim ki İklim Şuramız, bilim insanlarımızın yoğun katkılarıyla hem teorik altyapısı hem de pratikte Cumhuriyet tarihimizin en güçlü, en çevreci, en doğasever iş birliğine sahne olmuştur." ifadesini kullandı.
İklim Şurası'nda "yeşil kalkınma" ve "2053 net sıfır emisyon" hedeflerine ve ulusal katkı beyanının düzenlenmesine ilişkin bilimsel müzakereler yürüttüklerini anlatan Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu:
Bir yandan ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak konular konuşulurken diğer yandan sera gazı azaltımını tüm sektörlerde sağlamak, iklim değişikliğine uyum politikalarını belirlemek, bilim ve teknoloji, yeşil finansman ve karbon fiyatlama, yerel yönetimler, göç, adil geçiş ve sosyal politikalar gibi başlıkları masaya yatıran 7 ayrı komisyonumuz, çalışmalarını son derece başarılı bir şekilde tamamladı.
Kurum, bu çalışmaların yanı sıra alanında uzman yerli ve yabancı isimlerle zengin içeriklerle paneller düzenlediklerini belirterek "Bütün üniversitelerimizin katkı verdiği, ortak aklı devreye alan, istişare mekanizmasını çok kararlı bir şekilde sürdüren İklim Şuramızda, iklim değişikliğiyle mücadeleyi siyaset üstü bir anlayışla gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.
"Emisyon Ticaret Sistemi'nin uygulama takvimi için bir öncü kaynak olacak"
Bakan Kurum, Şura'da, iklim değişikliğiyle mücadeleye ve yeşil kalkınma hamlesine dair çok önemli kararlar alarak yepyeni projeksiyonlar oluşturduklarını, sonuç bildirgesini de bu projeksiyonlara uygun şekilde hazırladıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilecek sonuç bildirgesine ilişkin Bakan Kurum, şunları kaydetti:
Yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması, enerji verimliliğinin sağlanması ve fosil yakıtların azaltılması için bir yol haritası olacak. Alternatif yakıtları ve akıllı ulaşım sistemleriyle ülkemizde temiz ulaşım ağını yaygınlaştırmak için bizlere bir plan sunacak. Sanayide sürdürülebilir üretim ve tüketim sistemlerinin, alternatif emisyon azaltım yöntemlerinin uygulanması için bir kılavuz olacak. Suyun verimli kullanılması, iklim dostu akıllı tarım teknolojilerinin geliştirilmesinde belirleyici bir belge olacak. İklim değişikliği kaynaklı afetlere karşı tehlike, risk yönetimi, sigorta ve finans sistemlerinin güçlendirilmesi; doğal alanların korunması, bozulmuş ekosistemlerin iyileştirilmesine yönelik çözümler için bir başvuru kaynağı olacak. Düşük karbonlu üretime ulaşmak için karbon tutma teknolojilerinin, enerji verimliliği sağlayan yüksek performanslı inovatif malzeme tasarımlarının geliştirilmesi için akademimize, iş dünyamıza bir yöntem sunacak.
Bildirgenin, yerel yönetimlerin iklim değişikliği uygulama ve sorumluluklarının kentsel altyapı planlaması, sürdürülebilir ve dirençli kent tasarımı için zengin bir öngörüyü ortaya koyacağını ifade eden Kurum, adil geçiş sürecinde ele alınması gereken sektörlerin belirlenmesi ve yeni, sürdürülebilir, adil ve eşitlikçi bir geçiş sürecinin temini için destek mekanizmaları geliştirilmesine katkı sağlayacaklarını söyledi.
Sonuç bildirgesinin, 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda Ulusal Yeşil Finans Stratejisi'nin oluşturulması ve ulusal yeşil taksonomi mevzuatının geliştirilmesinde yol gösterici olacağını belirten Kurum, "Emisyon Ticaret Sistemi'nin uygulama takvimi için bir öncü kaynak olacak. Ben inanıyorum ki bu çalışmalar, bütün dünya için birer referans olacak." dedi.
"İnsanlık olarak son dönemeçteyiz"
Bakan Kurum, İklim Şurası sonuç bildirgesinin Türkiye’nin sözünü yükselterek etkisini küresel düzeyde hissettirmesini sağlayacağını, yeşil kalkınma yolunda liderliğini hızlandıracak ve inancını pekiştireceğini ifade etti.
Kurum, iklim krizini aynı zamanda bir kalkınma meselesi de olarak gören Türkiye'nin yediden yetmişe bütün kesimleriyle bu mücadelede başarılı olmakta kararlı olduğu vurgusunu yaptı.
İklim değişikliğiyle hem mücadele edilmesi hem de buna uyum sağlanması gerektiğine işaret eden Bakan Kurum, bu uyumun günübirlik bir aksiyon olarak görülmemesi, baştan başa bir yaşam kültürü, bir davranış biçimine dönüştürmesi gerektiğini söyledi.
Kurum, sadece her şey yolunda giderken değil, kötü gittiğinde de hayat tarzının sürdürülebilir kılınması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
İnsanlığı 'daha adil bir dünyaya, iklim değişikliği seferberliğine' çağırıyoruz. Bu çağrımızı, en ücradaki insanımız duyana kadar asla gündemden düşürmemeliyiz. Şu cennet vatanın havasını, suyunu, toprağını tertemiz yapana kadar, dur durak bilmeden canla başla çalışmalıyız. Tüm dünyada, her yüz gıdadan 33'ü çöpe gitmektedir. Halbuki, bugün dünyada her 9 kişiden biri, açlıkla mücadele etmektedir. Bu da 821 milyon insanın her gece yatağına aç girmesi demektir. Halbuki israf edilen gıdanın 3’te 1’i, dünyadaki tüm aç insanları doyurmaya yetmektedir. Bu felaketi durdurmak için tasarrufu ilke edinen, israftan kaçınan işlerden yana tavır koyacağız. İnsanlık olarak son dönemeçteyiz. Gidişatı değiştirebileceğimiz son 10 yılımız var ve bu fırsatı değerlendirebilecek son nesil de biziz.
Kurum, geleceğe bırakılacak en büyük mirasın doğal kaynakları korunmuş yemyeşil bir doğa, muhteşem güzellikleriyle bir ülke, tertemiz bir dünya olduğunu belirterek "Çocuklara bırakacağımız en büyük miras, çocukların savaş uçaklarına değil, uçurtmalara baktığı tertemiz bir gökyüzüdür. Çocukların güzel bir çevrede, bombalarla değil, topaçlarla, bisikletlerle, bebeklerle huzur içinde oynadığı bir yeryüzüdür." ifadesini kullandı.(İLKHA)