Alkol bağımlılığının bir hastalık olduğunu vurgulayan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, "Aile içi şiddetin tarihsel ve toplumsal nedenlerinin farkında olmakla birlikte, alkolün buradaki rolüne dikkat çekmek gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Salgın döneminde AB ülkelerinde alkol kullanım bozukluğuna bağlı aile içi şiddete ilişkin acil çağrıların yüzde 60 arttığını belirten Öztürk, Yeşilay'ın bugüne kadar alkol sorunu yaşayan 13 bini aşkın kişiye Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nde (YEDAM) ücretsiz destek verdiğini ifade etti.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2018 tarihli Küresel Sağlık ve Alkol Durum Raporu’na göre alkol kullanımı kaynaklı sorunların, dünya çapında, özellikle çalışma çağındaki kişilerde önde gelen ölüm ve sakatlık nedeni olduğunu belirten Öztürk şunları söyledi:
Alkol kullanımı; bireylere, topluma sosyal ve ekonomik kayıplar getirir. Alkol sadece kullanıcıların kendilerine verdikleri bir zarar değildir. Aile içi şiddet ve anti-sosyal davranışlara maruz kalan diğer kişilere de zarar verme riski taşır. Daha önceki çalışmalar genellikle alkolün ağırlıklı olarak erkeklerin sokak şiddetindeki rolüne odaklanırken, son yıllarda alkole bağlı aile içi şiddetteki ve cinsel şiddet de dâhil olmak üzere yakın ilişkilerdeki rolüne odaklanılıyor. Yeşilay olarak biz de uzun yıllara dayanan deneyimimizden ve Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'ne başvuranların hikâyelerinden alkol bağımlılığı ile aile içi şiddet arasındaki ilişkinin farkındayız. Pandemi döneminde bu riskin küresel olarak da artması ve pek çok ülkede gündeme gelmesiyle, tam da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde dikkatleri bu konuya çekmek istedik. Aile içi şiddetin tarihsel ve toplumsal nedenlerinin farkında olmakla birlikte, alkolün buradaki rolünü göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Alkol bağımlılığı her bağımlılık gibi bir hastalık olduğundan, bu hastalığın tedavisinin toplumun kanayan yaralarından biri olan aile içi şiddetin önlenmesinde rol oynayacağına eminiz. Bu konuya dikkat çekmek amacıyla 'Alkole Hayır De' kampanyasını hazırladık.
"Pandemide alkol kullanım bozukluğu kaynaklı olarak Avrupa'da aile içi şiddet arttı"
Pandemide bireylerin stresle başa çıkmak için alkol kullanım riskini de artırdığını, alkol kullanım bozukluğu kaynaklı aile içi şiddetin arttığını belirten Öztürk, "Covıd-19 karantina sürecinde; örneğin Avustralya, Belçika, Fransa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nde kadınlar, küçük çocukların ebeveynleri, daha yüksek gelire sahip kişiler ve anksiyete ve depresif semptomları olanlar alkol tüketiminde en yüksek artışı bildirdi. Alkol kullanım bozukluğuna bağlı aile içi şiddete ilişkin acil çağrılar AB ülkelerinde yüzde 60 artış gösterdi. Ayrıca, yüksek stres seviyesi ile başa çıkmak için ve travmatik olaylardan sonra aşırı alkol kullanımın yaygın olduğu göz önünde bulundurulduğunda Covıd-19'un orta vadede sorunlu alkol kullanımında artışa neden olduğu da söylenebilir. Ülkemizde pandeminin alkol kullanımına etkisine ilişkin net bir veri olmamakla birlikte, diğer ülkelerde gördüğümüz tablo bu konuda önlem almanın gerekliliğini ortaya koyuyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)