BİTLİS - TRT başta olmak üzere birçok televizyon kanallarında yayınlanan, toplumun İslami değerlerine örtüşmeyen, gençleri özendirerek yozlaştıran, nesli ifsat eden ahlaksız dizi ve programlara Bitlis halkı tepki gösterdi.
 
“Yapılacak diziler değerler eğitimine uygun olmalıdır”
Konuyla ilgili görüştüğümüz İl Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz, özelikle okullarda çekilen ve öğrencilerin okulda eğitimden çok gayrı meşru arkadaşlıklar edindiği izlenimini yansıtan dizilerin eğitimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Bir toplumu hayâsızlıktan ve cehaletten uzaklaştıran, onları ailelerine, çevrelerine ve toplumlarına faydalı hale getiren sağlıklı bir eğitimdir. Huzurun, barışın ve kardeşliğin oluşmasını isteyen toplumlar ahlaklı ve değerlerine sahip bir nesli yetiştirmelidirler. Dolayısıyla bizler okullarda değerler eğitimini vererek çocuklarımızı yetiştirme gayreti içerisindeyiz. Fakat öğrenci okuldan çok takip ettiği internet siteleri ve televizyon da yayınlanan dizi ve programlardır. Bu programlar nasıl ayarlanırsa o toplumun geleceği de öyle ayarlanır. Yapılan dizilerde çocukları eğitime yönlendirecek, eğitimi sevdirecek şekilde yapılmalıdır. Yoksa eğitimden yoksun topluma zararlı fertler yetişmiş olur” şeklinde konuştu.
 
İlke Haber Ajansına (İLKHA) konuşan Bitlis halkı ise, son zamanlarda toplumun ahlaki değerlerini yok eden televizyon kanallarındaki dizi ve programlara biran önce önlem alınması gerektiğini vurguladı.
 
Görüşlerini aldığımız Murat Bayram, “Çocuklarımız televizyon dizilerinde gördüklerine özenerek aynısını yapmaya çalışıyorlar. Televizyonda gösterilen modaları aileler takip etmeye çalışıyor. Bu gün birçok yuvanın yıkılmasının sebebi televizyondaki programlardır. Yaşadığımız coğrafyanın halkı Müslümandır. Dolayısıyla devlet böyle ahlak bozucu dizilere müsaade etmemelidir” dedi.
 
“Devlet kendi eliyle toplumu ifsat ediyor”
Devletin kendi eliyle toplumu ifsat ettiğini belirten İbrahim Zırlı, “Bugün ülkemizde halkın yüzde 97’si televizyon seyretmektedir. Bu halk da Müslüman olan bir halktır. Müslüman bir ülkede yapılarak yayına alınan diziler ve programlar İslam ile örtüşmeyen, ahlaka aykırı ve toplumun üzerinde olumsuz etki bırakan dizilerdir. Tabi aile içerisinde bulunan çocuklara söz geçirmek ve onları sürekli takip etmek mümkün olmayabilir. Televizyonun hangi kanalını açıyorsunuz, reklamından tutun dizi ve programlarına kadar ahlaksız sahnelerle doludur. En basitinden bir demir reklamının dahi alakası olmayan ve gençleri kötülüğe tahrik edecek açık saçık bayanlarla yapıldığı görülüyor. Ama bir dini program yapılırsa bu kanallarda halk onu izleyecek ve kendi yaşamını, hayatını ve davranışını ona özendirecek, fakat bunların hiçbiri yapılmıyor ve yapılanlar da yetersiz kalıyor. Devletin biran önce bu ahlak dışı programları sınırlandırarak kaldırması gerekir. Yoksa toplumu ıslah ediyoruz derken, tolumu büyük bir felakete sürüklemektedirler” ifadelerini kullandı.
 
Dindar gençliğin ancak dinsiz yayın ve reklamların kaldırılmasıyla olacağını belirten Hüsamettin Kızıltaş ise, “Bir tarafta dindar nesil yetiştirildiği söyleniyor, öte tarafta devletin izniyle yapılan yayın ve reklamlar, o dindar yetiştirilmeye çalışılan gençleri tamamen dinden uzaklaştırmaktadır. İçki kullanımına bakın, dünya ortalamasının üstüne çıkmışız. İçki kullanma yaşı 12’ye düştü. Bunun sebebi tamamen televizyon dizi ve reklamlarıdır. Bu gün yapılan evlilik programları yüzlerce ailenin boşanmasına neden olmuştur. Devlet eğer kendi toplumundaki insanlara sahip çıkmak istiyorsa derhal bu ahlak dışı yayınların yapılmasını durdurmalıdır. Eğer bunlar yapılmasa bin defada dindar yetiştiriyoruz deseniz de beyhudedir2 dedi.
 
“Gayri İslami dizi ve programlar yasaklanmalıdır”
Gençlerin ve toplumun peygamberin hayatından çok, televizyonlarda izledikleri popçuların, topçuların hayatını bildiklerini ve onlara özendiklerine dikkat çeken Kamuran Kitapçı ise, “  Kişiler en çok neyi takip ederse ona özenerek hayatını ona göre çizer. Maalesef bugün gençlerimiz en çok televizyon kanalarında yayınlanan ve toplumu ifsat eden dizilere benzemek istiyor. Eğer o kanallarda gayri ahlaki programlar olmasaydı ve onun yerinde İslami değerleri ön planda tutan programlar olsaydı, bugün farklı bir gençlik karşımızda olacaktı. Onun için hükümettin derhal bu dizilere müdahale etmelidir. Nasıl ki reyhanlıda ki patlama nedeniyle basına yasak koyarak olayı yansıtmasını engelliyorsa aynı şekilde bu gayri İslami dizi ve programları da yasaklamalıdır” şeklinde konuştu.(Şükrü Tontaş-İLKHA)