Bir dizi ziyaretler ve açılışlara katılan için Gaziantep'e gelen Kurtulmuş, kentteki basın temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi.
Bir otelde düzenlenen basın toplantısında iç ve dış gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, Türkiye'nin üretmesi, istihdamı geliştirmesi, yatırımlarını arttırması ve ihracat yaparak dışardan kazandığı paralarla ekonomisini daha güçlü bir hale getirmek zorunda olduğunu ifade etti.
“Türkiye bu coğrafyada yeniden güçlü bir ülke olmalıdır”
Küresel ve bölgesel geç mücadelelerine işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye'nin bu coğrafyada yeniden güçlü bir Türkiye olmaktan başka bir alternatifinin olmadığının altını çizmek isterim. Karadeniz’e baktığımızda Rusya ile Ukrayna arasında büyük bir güç mücadelesi var. Sadece iki ülkenin arasındaki mücadele değil, Karadeniz üzerinden dünya siyasetindeki dengeleri etkilemek için ortaya konulan büyük bir mücadele var. hemen sınırlarımızın dibinde bu anlamda sizlerde 2 milyon 100 binlik bir nüfusa yakalık 500 bin Suriyeli kardeşimiz mülteci olarak kabul etmiş bir ensar kentsiniz. Hemen burnununuz dibinde, Suriye ve Irak’ta, daha aşağı doğru giden Yemen ve Libya’ya kadar uzanan coğrafyada büyük bir güç mücadelesinin verildiği, büyük devletlerin vekâlet unsurları, terör örgütleri, silahlı gruplar üzerinden verdiği büyük bir mücadele var. Doğu Akdeniz'de petrol, doğalgaz üzerinden ortaya konulan, esasında yine büyük bölgesel güçlerin ve küresel büyük şirketlerin içerisinde olduğu çok büyük bir güç mücadelesi var. Aynı şekilde özellikle son zamanlarda Balkanlarda yeniden oraları karıştırmak için yeni bir takım plan ve hesapları olan, Balkanlar üzerinden bölgesel güç mücadelelerinde avantaj elde etmek isteyen ülkeler var.” dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi de değinen Kurtulmuş, Türkiye’nin en büyük temennisinin her iki ülke ile bölge ülkeleri arasında barışı sağlanması olduğunu belirtti.
“Bu coğrafyanın daha fazla bütünleşmesini, birleşmesini ve güçlenmesini istiyoruz”
Bölge dışındaki emperyalist ülkelerin milli çıkarlarının bu coğrafyanın daha fazla bölünmesinden, dağılmasından ve parçalanmasından yana olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Bizim ise milli çıkarlarımız bu coğrafyanın daha fazla bütünleşmesi, birleşmesi, güçlenmesidir. Onun için etnik çatışmaların, ayrımcılığın, mezhep ayrımcılığının, bir takım siyasi farklılıkların üzerinde durmak yerine bölge halklarımızla birlikte bütün bir vaziyette ortak hedeflere doğru yönlendirmek, Türkiye’nin lider bir ülke olarak vazifesidir. Onun için bu sorunlarının hepsinin müzakereyle, oturarak, konuşarak ve diplomasi yolla çözülmesi gerektiği kanaatindeyiz. Şu anda Rusya ile Ukrayna arasında çıkan kriz esas itibariyle sadece ülke arasındaki kriz değil, bir tarafta Rusya, diğer tarafta Avrupa Birliği ve arkasından NATO ve ABD’nin yeni önümüzdeki döneme ilişkin dünya denklemlerinde güçlü olmak için ortaya koymuş olduğu bir mücadeledir.” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin çözülmesini istiyoruz”
Rusya ve Ukrayna’nın ülkelerinin kırmızıçizgilerini aşmayacağını düşündüğünü ifade eden Kurtulmuş, “Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımız, bu krizin çözülmesi için ilk andan itibaren her iki tarafla da düzenli diplomasi faaliyetlerini sürdürerek, krizi çözecek adımlar atmak için ciddi gayret sarf ediyor. Geçtiğimiz hafta Ukrayna ziyareti oldu. Ardından Sayın Putin, Türkiye’ye gelecek onun programlaması yapılıyor. Ümit ediyoruz ki Türkiye'nin de bu konudaki arabuluculuğu ve bölgenin de önemli bir gücü olarak, bölgede barışı, istikrarı, esenliği isteyen bir güç olarak devreye girmesiyle bu krizin çözülebileceğini ümit ediyoruz. İnşallah bölge daha büyük bir türbülansın içerisine girmeden bu sorun çözülmüş olur.” temennisinde bulundu.
Türkiye’nin Kafkaslardaki amacının bölge ülkeleri arasında bir Kafkas ittifakı sağlamak olduğunu ifade eden Kurtulmuş, söz konusu ittifak ile sorunların masada çözülmesini istediklerini belirtti.
“Bu adımlar bölgenin barışına önemli katkılar sağlayacaktır”
Cumhurbaşkanımızın BAE’ye yaptığı ziyareti “tarihi ziyaret” olarak nitelendiren Kurtulmuş, “Körfez ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu'da da maalesef son yıllarda da olumsuz seyreden ilişkilerin en kısa süre içerisinde düzenli bir şekilde iyileştirilmesi, Türkiye'nin halklarının dost ve kardeş olduğu Körfez ülkeleri ile ilişkilerinin yeniden güçlü bir hale gelmesi için ileri adımlar atmaya başlamıştır. Bu adımlar bölgenin barışına önemli katkılar sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
Ekonomide yaşanan gelişmelere de değinen Kurtulmuş, “Özellikle Aralık ayında yaşadığımız daha doğrusu tesirlerini hissettiğimiz ekonomik gelişmelerdir. 2020 yılında başlayan ve tüm dünyayı etkileyen pandemiden dolayı ekonomik ve sosyal etkileri olan ve bundan sonra 10 yılı etkileyecek bir süreçten geçtik. 2020 yılında sadece 2 ülke pozitif olarak büyüdü. Bunlardan birisi Türkiye diğeri ise Çin'dir. 2021 yılında da Türkiye önemli bir büyüme trendi yakaladı. Türkiye yaptığı üretimlerle pandemi öncesi sürece ulaşmış durumdadır. İşte Gaziantep örneğini veriyoruz. Türkiye’nin üretmekten başka şansı yoktur.” diye konuştu.
“Türkiye yüksek faizlerle kendi ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılayamaz”
Kurtulmuş, gıda ve enerji alanındaki olağanüstü fiyat artışlarının tüm ekonomiyi etkilediğine dikkat çekerek, şunları söyledi.
“Türkiye bu anlamda çok direndi. Ancak son aralık ayında önce döviz yükselişi ve arkasından hayat pahalılığı süreci ile birlikte bu ekonomik etkileri bizde hissediyoruz. Bunu söyleyince muhalefet partileri biraz bozuluyor ama kusura bakmasınlar. Türkiye'deki bu ekonomik gelişmelerin ne olduğunu, nasıl olduğunu, ne tedbirler alınacağını biliyorlar da iktidar bunu bilmiyormuş gibi bir algının yanlış ve haksız olduğunu ifade etmek isterim. Neyin ne olduğunu, ne yapmakta olduğumuzu ve sorunların nasıl çözüleceğini gayet iyi bilerek milletimizin yaşamış olduğu bu ağır yükün nasıl hafifletileceği üzerinde inanın her gün yeni bir adım atılmaya çalışılıyor. Ancak bu gelişmeyle birlikte temel tercihimiz şudur; Türkiye dışardan gelecek sıcak parayla ve yüksek faizlerle kendi ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılayamaz. Türkiye'nin üretmesi, istihdamı geliştirmesi, yatırımlarını arttırması ve ihracat yaparak dışardan kazandığı paralarla ekonomisini daha güçlü bir hale getirmek mecburiyeti vardır. Dolayısıyla bu istikametten asla geri dönmeyeceğiz, yolumuz budur. Üretim, yatırım istihdam ve ihracat eksenli bir kalkınma modelidir. Ortaya çıkan sorunları da birer birer aşarak yolumuza devam ediyoruz.”
“Vatandaşımızın alım gücünü arttıracak tedbirleri almaya gayret ediyoruz”
Üretimin en çok dikkat ettiği hususun istikrar olduğunu aktaran Kurtulmuş, “İstikrar ve güven sadece bir ekonominin değil, bir ülkenin her alandaki can damarıdır. Dolayısıyla bu istikrarın sağlanması için önemli bir adım atılmıştır. Sorunların farkındayız, nasıl çözülebileceğini biliyoruz. Sorunlar üzerinden bir takım 'öldük', 'bittik', 'mahvolduk', edebiyatı yapmadan ne kadar vahim bir durumla karşı karşıya kaldığımızı biliyor, istikametimizi bozmuyor, vatandaşımızın alım gücünü arttıracak tedbirleri almaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.
Kurtulmuş, enerji fiyatlarıyla ilgili bir soru üzerine, enerji konusunu çok önemsediklerini belirterek Türkiye'nin enerjide mutlaka kendi ayakları üzerinde olması gerektiğini ifade etti.
Enerjide kendi kendine yeten bir ülke olabilme hedefiyle Türkiye'nin tüm gücüyle çaba gösterdiğini anlatan Kurtulmuş, kısa sürede de bu anlamda başarının yakalanabileceğine inandığını kaydetti.
Programa, Kurtulmuş’un yanı sıra AK Parti Gaziantep milletvekilleri Ali Şahin, Müslüm Yüksel, Ahmet Uzer, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve AK Parti Gaziantep İl Başkanı Eyüp Özkeçeci katıldı. (İLKHA)